Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Beni
Beni Çeviri Türkçe
420,763 parallel translation
Os outros parecem gostar mesmo de mim.
İnsanlar beni seviyor gibi görünüyor.
Abençoa-me, Cyndi, porque eu "Cyndiei".
Bağışa beni Cyndi, çünkü Cyndi işledim. Cyndi'lendim.
Está a deixar-me louco.
Bu beni delirtiyor!
Estou a tratar disso, e seria mais fácil sem estas interrupções.
Üzerinde çalışıyorum. Beni ikide bir bölmezsen bunu daha kolay yapacağım.
Pela primeira vez, tenho amigos a serio. Eles... É tão bom, sabem?
İnsanlar beni seviyor gibi görünüyor.
Stone, isto está a ficar embaraçoso.
- Stone, beni utandırıyorsun!
Segue-me, ela está a tua espera.
Beni takip et, seni bekliyor.
Desamarrem-me agora!
Beni hemen çözün!
Boas pessoas que realmente se importam comigo.
Beni gerçekten önemseyen, iyi insanlar var.
A minha vida toda, o que sempre quis foi ser aceite.
Hayatım boyunca tek istediğim toplumun beni kabul etmesiydi.
E aqui encontrei um grupo que me aceita, e gosta de mim e são meus amigos.
Burada beni kabul eden, beni seven ve arkadaşım olan bir grup insanla tanıştım.
Aquela maluca está a obrigar-me a fazer coisas terríveis.
Bu deli kız, beni çok kötü bir şey yapmaya zorladı.
Que ia fazer todos me amarem.
Herkesin beni sevmesini sağlayacaktı.
Não, eu não preciso dos outros para acreditar em mim mesmo, para gostar de mim.
Hayır, kendime inanmam için başka insanların beni onaylamasına ihtiyacım yok.
Não me conheces.
Beni tanımıyorsun.
Preciso que mais pessoas me amem.
Beni daha fazla kişinin sevmesine ihtiyacım var!
Não consigo perceber, era para eles me amarem.
Anlamıyorum, beni sevmeleri gerekiyordu.
Pessoal, ouçam.
Herkes beni dinlesin!
- Sim, as traseiras.
Şu taraftan. Beni takip et!
- Segue-me.
Beni takip et!
Sigam-me, mantenham as cabeças baixas, está bem?
Beni takip edin. Kafanızı eğin, tamam mı?
Talvez tenhamos sorte e ninguém me veja.
Belki de şansımız tutar da beni kimse fark etmez.
Fiz uma coisa para ti, sempre que olhares para isso, lembras-te de mim.
Senin için bir şey yaptım, her zaman bakıp beni hatırla diye.
Sabes, só porque não almoçámos hoje não significa que ainda não tens de me impressionar.
Biliyorsun, bugün öğle yemeğini atlamamız... hala beni etkilemen gerektiği gerçeğini değiştirmez.
Acho que só estás a tentar despir-me.
Sadece beni soymaya çalıştığını düşünüyorum.
A porta de trás. - Sigam-me. - Vá lá, sigam-me.
Beni takip et, beni takip et.
- Vamos!
- Hadi ama, beni takip edin, beni takip edin. - Hadi gidelim!
Entendo isso, querida. Ouve-me.
Sadece dinle beni.
É a segunda vez que me chamam aqui para interrogatório.
Bu beni sorgu için ikinci arayışları.
- Ela é que me ligou.
- O beni aradı.
Não acredito que ela deixou-me de parte.
Beni dışladığına inanamıyorum.
Isso não é da minha conta.
Beni ilgilendirmez.
E isso torna-me a pessoa mais interessante nesta mesa.
Ve bu da beni masadaki en ilginç insan yapıyor.
É de loucos o quanto já gosto desta coisinha dentro de mim, mal posso esperar que ela nasça e comece a amar-me de volta.
İçimdeki bu küçüğün bisküviyi ne kadar çok sevdiğini merak ediyorum ve onun gelip beni sevmeye başlaması için sabırsızlanıyorum.
Está tudo bem, Marjorie, nada me vai deixar triste.
Önemli değil Marjorie. Hiçbir şey beni üzmez.
Eu queria estar a confortar a minha amiga que está a sofrer. Mas ela não me quer por perto, porque eu disse a verdade.
Acı çeken bir arkadaşımı rahatlatmayı tercih ederdim ama doğruyu söylediğim için beni yanında istemiyor.
Pensava que qualquer um que não me abandonasse era a mãe do ano.
Beni dövmeyen birinin yılın annesi olduğunu düşünürdüm.
Deixa-me em paz. O que se passa?
Rahat bırak beni!
O meu pai ama-me, e no fim, ele aceita sempre as minhas decisões.
Babam beni sever ve ne olursa olsun kararlarımı kabullenir.
Os gringos pagaram pela noite, mas eles não queriam sexo.
Evet, iki turist de beni bir gecelik tuttu, - ama ikisi de seks istemedi.
Até o FBI me abandonou.
FBI bile beni terk etti.
Spencer, ouve-me.
Beni dinle Spencer.
Se lembrar de alguma coisa... Mesmo que pareça pouco importante, ligue-me.
Eğer bir şey hatırlarsan önemsiz de olsa beni ara.
- Achas que vão condenar-me?
- Sence beni mahkum ederler mi?
Não vou ser ignorado, Alyssa.
- Beni görmezden gelemezsin Alyssa.
Por favor, largue-me!
Lütfen! Bırak beni!
Por favor, deixa-me ir.
Lütfen bırak beni.
E porque não?
Beni "Hayat Programı" ndan attıklarından sonra yaşamaya devam etmek istemedim. Neden olmasın?
Eles amam-me.
Beni seviyorlar!
Passo a passo.
Hadi, beni takip et.
Ouça.
Beni dinle.