English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Berger

Berger Çeviri Türkçe

431 parallel translation
Berger. Norueguês.
Berger, Norveçliyim.
Tenho de descobrir o que Berger sabe.
Berger'in ne bildiğini öğrenmeliyim.
Sr. Berger, posso voltar a ver o anel?
Bay Berger, şu yüzüğü tekrar görebilir miyim?
Ainda bem que o encontrei, Berger.
Çok şükür sizi buldum.
- Como vão os negócios, Berger?
- Mücevher işi nasıl gidiyor?
A mensagem que interceptámos do Novo Sibursk aparentava ser rotineira, mas o Tenente Berger, ao verificar os valores deles da temperatura da água e do movimento das marés, achou-os incorrectos ao ponto de não poder ter sido um engano.
Nov o Sibursk'tan aldığımız mesajlar programlanmış gözüktüler. Ama Yüzbaşı Berger, figürlerini su ısısı ve dalga hareketleriyle inceleyerek sıradan bir hatanın daha da ötesinde kusurlu olduklarını keşfetti.
Ah, a propósito continua vivo o velho Klaus Berger?
Ah, bu arada, yaşlı Klaus Berger hala hayatta mı?
Cinco minutos, Sra. Berger, Gostaria de terminar este capítulo.
Beş dakika, Bayan Berger, bu bölümü bitirsem iyi olur.
Isto, Sra. Berger, Arrume-me isto por favor!
Gelin, Bayan Berger, bunlardan kurtulabilir misiniz?
Infelizmente, não posso, Sra. Berger,
Maalesef, yapamam, Bayan Berger,
Porque só sei fazer isto, Sra. Berger!
Çünkü sadece bunları yazabiliyorum, Bayan Berger!
O terrível Karpof vai instalar misseis com explosivos no México, Sra. Berger!
Korkunç Karpof Meksika'ya füze rampaları... ile patlayıcılar yerleştirecek, Bayan Berger!
Ouça, Sra. Berger, vá limpar a casa-de-banho, por favor!
Tamam dinle, Bayan Berger, git banyoyu temizle, ve tamamını, lütfen!
Não deixes o Arnold Berger assustar-te.
Ama Arnold'ın seni korkutmasına izin verme.
Vieram com o Sr. Berger.
Bay Berger'le gelmişler.
Sr. Berger?
Bay Berger.
E quem é o Sr. Berger?
- Bay Berger kim?
Sr. Berger?
Bay Berger?
- Sr. Berger?
- Bay Berger.
Todos os presentes, por favor calem-se.
- Lütfen beni dinleyin. - Bay Berger. Bay Berger.
Eu acho... acho que, realmente...
Bay Berger. Bence bu yaptığınız hiç doğru değil. Bir şey söyleyeceğim.
Só umas palavras e depois damos à sola.
Sadece bir şey söylemek istiyorum. - Umurumda değil, Bay Berger.
Só quero falar a estas pessoas por um segundo, OK?
- Bay Berger, artık gitseniz iyi olur.
- Por favor?
- Lütfen. - Bay Berger.
- Não, Sr. Berger.
Gitseniz iyi olur.
Estou a perder a paciência.
Bay Berger, sabrım tükeniyor.
É exactamente o que farei, Sr. Berger.
Ben de tam bunu düşünüyordum, Bay Berger. PoIis çağıracağım.
George Berger, Lafayette Johnson.
Claude Bukowski. George Berger. Lafeyette Johnson.
- Um segundo.
George Berger yazın.
Ponha George Berger.
Hayır!
Ei, Berger!
Berger.
Ei, Berger.
Berger.
Berger.
Berger!
Berger!
Berger!
Ei, Berger!
Berger. Berger!
Porque é que nunca falas a sério, Berger?
Sen hiç ciddi olamaz mısın, Berger?
Entra. A base está de alerta.
Berger, üste alarm veriIdi, bunu yapamam.
Encarando uma nação moribunda
Berger!
Ele é um pastor da igreja.
Berger kilisesinden.
O Jack Berger esteve aqui hoje.
Dinle bu sabah Jack Berger buradaydı.
Muito esperto, Berger.
Kurnazca bir hareket Berger.
Que encontrámos um corpo no lixo que, por acaso, é o Jack Berger, sobre quem eu disparei?
Çöpte bir ceset bulduğumuzu ve bu kişinin saçma tüfeğiyle vurduğum Jack Berger olduğunu mu?
- A que o Berger atacou.
- Berger'le kavga eden kız.
O Carl acha que a rapariga do Berger está metida nisto.
Carl Berger'in kızının bir şekilde alakası olduğunu düşünüyor.
A última vez que vimos o Berger vivo, foi na briga do apartamento em frente.
Berger'i son kez yaşarken gördüğümüzde apartmanımın karşısında kavga ediyorlardı.
Parece que o Berger tinha uma relação especial com a diretora de campanha, a Susan Wilkins, do no 825 da Esplanada.
Şimdi, görünüşe bakılırsa, Berger'in kampanya yöneticisi ile özel bir ilişkisi varmış. Susan Wilkins, 825 Esplanade.
Foi onde nós matámos o Berger.
Berger'i orada haklamıştık patron.
- O Sr. Berger.
- Bay Berger.
- Sr. Berger...
- Bay Berger.
Isso não me interessa, Sr. Berger...
- Bırak, da iki keIime söyleyeceğim.
Pára.
Yeter artık, Berger.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]