Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Billy
Billy Çeviri Türkçe
9,934 parallel translation
Enquanto damos-vos as boas-vindas para a cobertura do confronto pelo Título Meio-Pesado entre o detentor do título, Miguel Escobar e o antigo campeão, Billy Hope.
Şu anki şampiyon Miguel Escobar ile eski şampiyon Billy Hope arasındaki Yarı Ağırsiklet Ünvan Maçına hoşgeldiniz.
Roy, no mundo do boxe há esperança... não podemos deixar de dizê-lo... que esta noite poderia produzir uma grande história de redenção para o Billy Hope, que já passou por muito, mas que hipóteses existem dele voltar e ganhar
Roy, boks dünyasında bir umut var... İnsan kendini tutamıyor. Bu akşamın çok şey yaşayan Billy Hope'un kurtuluşu olabileceğiyle ilgili.
Billy Hope, entra primeiro sem música de entrada, junto com o seu treinador, Tick Wills.
Önce Billy Hope giriyor. Giriş müziği yok. Yanında yeni antrenörü Tick Wills var.
O Billy Hope, no seu treino de seis semanas para este combate, continuava a dizer :
Billy Hope, bu dövüşe altı hafta boyunca hazırlanırken sürekli " Sadece iş.
E Escobar agora promovido pelo Jordan Mains, o homem que promoveu a carreira do Billy Hope.
Escobar şu anda Billy Hope'un kariyerini oluşturan adam Jordan Mains tarafından temsil ediliyor.
- A lógica diz-nos que na fundição desta luta, Escobar é um pugilista mais completo, Billy Hope é o mais físico.
- Mantıklı düşününce bu dövüşte Escobar daha üstün olan boksör, Billy Hope ise daha fiziksel kavga eğilimli.
A tentar tirar a confiança do Billy.
Billy'nin güvenini sarsmaya çalışıyor.
Vamos lá, Billy, vamos lá!
Hadi be Billy, hadi.
Billy Hope, já está com uma marca acima do olho esquerdo. - Ele está agarrá-lo!
Billy Hope'un daha şimdiden sol gözünün altı açıldı.
Vamos, Billy!
Hadi Billy!
Vamos lá! - E o Billy faz o oposto do que um pugilista deve fazer.
- Billy de bir boksörün yapması gereken şeyin tam tersini yapıyor.
O Billy não está a bater, e isso está a dar cabo dele.
Billy yumruk atmıyor ve canına okunuyor.
Vamos, Billy, mexe a cabeça, mexe a cabeça!
Hadi Billy, kafanı hareket ettir, kafanı hareket ettir!
Desde o início, parece que o directo de Escobar é muito rápido para o Billy Hope.
Şimdilik Escobar'ın direkt yumruğu Billy Hope için çok hızlı görünüyor.
Vamos Billy!
Hadi Billy!
E como já era esperado as coisas parecem estar a distanciar-se para o Billy Hope.
Şimdiden işler Billy Hope'un kontrolünden çıkıyor gibi görünüyor.
Bem, os fãs de Hope diriam que não seria o Billy se não estivesse a sangrar.
Hope'un hayranları bir yerleri kanamasa Billy olduğuna inanmazdık diyeceklerdir.
- Vamos, Billy, mostra-te!
- Hadi Billy, göster ona!
Roy, quase como se o Billy Hope não se mostrasse até o sangue começar a escorrer daquele olho esquerdo.
Öyle duruyor Roy fakat Billy Hope sol gözünden kan gelene kadar kendine gelememişti.
Agora o Billy está a aparecer, Jim.
Şimdi Billy kendini gösteriyor, Jim.
Eu nunca vi o Billy Hope a bloquear um soco.
Billy Hope'un daha önce yumruk engellediğini görmemiştim.
Que grande combinação de três socos ao rodar para fora do ombro pela parte de Billy Hope.
Billy Hope'dan omuzdan çıkma çok sağlam bir üçlü yumruk serisi.
assim como fazem tudo para manter o olho esquerdo do Billy Hope no combate.
Diğer tarafta da Billy Hope'un sol gözü için aynı şekilde bir çalışma var.
As rondas do meio definitivamente que pertencem a Billy Hope.
Orta raundlar ise kesinlikle Billy Hope'undu.
- Descontrai, Billy!
- Silkelen Billy!
Mais dois, continua o que estás a fazer.
İki raund daha Billy... Sadece yaptığın şeye devam et.
Este é o teu momento, Billy.
Vakit senin vaktin Billy.
Billy Hope! Billy Hope!
Billy Hope!
- que és o Billy "O Grande"!
- Boksör ekipleri dışarı! - Sen Harika Billy'sin.
Quero ver o Billy "O Grande"!
Ben, Harika Billy'i görmek istiyorum!
E o Billy vai ao tapete!
Ve Billy yere düşüyor.
Agora é o momento, Billy!
Vakti geldi Billy!
Boa, Billy!
Evet Billy!
Um golpe tremendo de esquerda da parte de Billy Hope.
Billy Hope'tan inanılmaz bir sol yumruk.
E o Billy Hope acaba o combate com um floreio.
Billy Hope dövüşü harika bir şekilde noktalıyor.
- O juiz Raoul Fromes, pontua em 115 para 114 para o Billy Hope.
- Hakem Raoul Fromes da 115'e 114 Billy Hope'u seçiyor.
- do mundo, Billy... - Ele conseguiu!
- Billy...
O Billy Hope revalidou o título de Campeão do Mundo, Meio-pesado.
Billy Hope, Dünya Yarı Ağırsiklet Şampiyonluğunu geri kazanıyor.
Que grande momento de redenção de Billy Hope.
Billy Hope için harika bir kurtuluş anı!
Chegam aqui na vossa nave, assustam-nos como tudo e, depois, dão-nos um sermão com uma canção do Billy Joel?
Buraya geminizle gelip hepimizin ödünü bokuna karıştırıyorsunuz bir de bize Billy Joel'ın şarkısıyla nutuk mu çekiyorsunuz?
Mas a nossa pesquisa indicava um amor duradouro pelo Billy Joel.
Ama araştırmalarımıza göre herkesin Billy Joel'a karşı daimi bir sevgisi varmış.
Billy Boss, é bom que te juntes á festa.
Billy Boss, senin de partiye katılmana sevindim.
Reerguermo-nos depois da morte do Billy.
Billy öldükten sonra tekrar bir araya geldik.
Lembro-me quando estavam a enterrar o Billy... o pai ficou histérico.
Billy'yi gömerken babamın halini hatırlıyorum.
Eles dizem que ele se suicidou.
Billy'yi onun öldürdüğünü söylüyorlar.
Oh Billy.
Billy.
A qualquer momento, o Bill pode atacar.
... ve her an Billy'nin saldırabileceği yer.
A mãe da Max faz de Nancy, esta miúda do lado tímida que perde a virgindade com um tipo burro, e vem o Bill Murphy e corta-lhe o coiro numa cama de água.
Max'in annesi Nancy'yi canlandırıyor. Gazozunu embesil bir sporcuya açtıran utangaç, sıradan bir kız. Sonra da Billy Murphy çıkıp kızı su yatağında deşiyor tabii.
O pequeno Bill Murphy vinha acampar aqui há décadas.
Küçük Billy Murphy yıllar önce buraya kamp yapmaya gelmiş.
- Vamos, Billy!
- Hadi Billy!
Acha que é o Billy Boss.
Vay anasını, Billy Boss.