Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Bulldog
Bulldog Çeviri Türkçe
224 parallel translation
- O jornal já foi para o prelo.
Bulldog'lar baskıya girmiştir şu an.
- Puxa, viva o jornal!
Aferin Bulldog'lara.
Os Braukoff têm um bulldog!
- Hayır! Braukoffların buldogu var!
- O bulldog mordeu? - Mr.
- Buldog seni ısırmaya çalıştı mı?
Poderia deixá-lo com cara de bulldog ou de bonito.
Onu köpeğe veya maymuna benzetebilir.
Poderia deixá-lo com cara de bulldog ou de bonito.
Seni köpeğe veya maymuna benzetebilir.
Sabe, o médico disse que poderia me deixar como um bulldog...
Doktor bu işi beceremezse beni bir köpeğe benzetebileceğini...
Tenacidade de Bulldog, Sr. Fix, esse foi o espírito que construíu um império.
Büyük azim Bay Fix, imparatorlukları kuran ruh işte budur.
Mas labutareis como colegiais para apurar um bulldog.
Ama iş bir buldoğun şeceresini çıkarmaya gelince, alim kesilirsiniz.
Bulldog, aqui é Savoy 29.
Bulldog, Ben 2-9 Savoy.
Bulldog, está a ouvir?
Bulldog, duyuyor musun...
Deve ser o Bulldog.
Şu Bulldog olmalı.
Alô, Savoy 6, aqui é Bulldog.
Tamam. Merhaba, Savoy 6, Ben Bulldog.
Bulldog está aí perto.
Bulldog yakınında bir yerde.
Savoy 6, aqui é Bulldog.
Savoy 6, ben Bulldog.
Prossiga, Bulldog.
Devam et, Bulldog.
Entendido, Bulldog.
Anlaşıldı, Bulldog.
Aqui é Bulldog, Savoy Três.
Ben Bulldog, Savoy 3.
Roadrunner aqui é Bulldog. Câmbio.
Roadrunner ben Bulldog.
Bulldog, aqui é Roadrunner.
Bulldog, Ben Roadrunner.
Boon voltei para ver a Sra. Fletcher, e o marido dela veio à varanda com o bulldog.
Boon... Bayan Fletcher'ın evine yine gittim ama kocası buldoğuyla verandaya çıkmıştı.
- Ajudavam-me no Bulldog.
- Bana Bulldog'da yardım edin.
- No Bulldog?
- Bulldog mu?
A cidade continuou sendo um espinho encravado, símbolo da persistência dos britânicos, tal como a expressão de bulldog de Churchill.
Tobruk bir çıban başı gibi kalmış, İngiliz inatçılığının her anlamda bir simgesi haline gelmişti.
Acabaram de me passar a formação da equipa do Syracuse, e parece que a direcção do Syracuse Bulldog está mesmo sedenta por uma grande vitória rancorosa esta noite aqui.
Şimdi elime bir Syracuse listesi verildi, öyle görünüyor ki, Syracuse Bulldog yönetimi bu gece burada zafer için hınçla bu maçı kazanmaya susamış.
Sim, mas se quiseres ver um "pedaço do céu", vira-te para trás porque é o Grande Bulldog Joe Klecko que está atrás de ti.
Evet, biraz güzellik görmek istiyorsan, arkanı dön. Çünkü İri Buldok Joe Klecko arkandaki Pete'i kullanıyor. Joe, değil mi?
Vamos esmagar um pouco, Grande Bulldog Joe Klecko.
Bunu İri Buldok Joe Klecko halleder.
Ele é como um bulldog.
Bir buldog gibi.
Maldoror passando com seu bulldog.
" Maldoror buldoğuyla beraber geçip giderken...
Bulldog Brtiânico, um, dois, três.
Britanya yiğidi ; bir, iki, üç.
- Requisitaste uma 44 bulldog especial?
- 44'Iük özel Bulldog'u alabildin mi? - Evet.
bem no cimo da montanha semeei pernas de metro os Bulldog têm dentes de borracha e têm tomates entre as pernas
Koca Şeker Dağı'nda Tahta bacaklı polisler Naylon dişler buldoglarda Haşlanmış yumurta verir tavuklar
Para a Lavandaria Bulldog Breed.
Bulldog Breed Çamaşırhanesine.
Mais uma batalha da primeira liga de ballet com a estrela Roberto "Bulldog" Volare.
Yine bir 1. lig mücadelesi, başrolde yiğit Roberto "Buldog" Volare var.
Charter Arms,.44, Bulldog.
Charter Arms, 44'lük, Bulldog marka.
De seguida, Bob "Bulldog" Brisco e o programa Gonzo Sports.
Ondan sonra Buldog Bob Brisco ile Gonzo Spor programı geliyor.
- Bulldog, porque é que estás aqui?
- Buldog. Programı buradan sunacağım. Burada ne işin var?
Na faculdade, chamavam-me "o pequeno bulldog".
Üniversitedeyken bana "Küçük bulldog." derlerdi
Olá, Bulldog. Qual é o seu palpite para o jogo deste fim-de-semana entre os Giants e os Saints?
- Doktor, bu haftaki Giants-Saints maçında kimi tutuyorsur
É um prazer. - Óptimo. Amanhã falas com o Bulldog?
O halde Bulldog'a yarın sorar mısın?
- O Bulldog?
Bulldog mu?
- Não te esqueces de falar com o Bulldog?
- Bulldog'a da sormayı unutma e mi?
Já não havia muito dinheiro mas ainda estava ali alguém à espera do grande Bulldog.
Fiyatlar düştü. Ama hala Bulldog için ham deriden bir çiğneme oyuncağı vardı.
E pude segurar no clampe.
Bulldog klempini tuttum.
Bulldog inglês, um único testículo.
" İngiliz bulldog, tek testisli.
- O "Bulldog da Georgia".
- "Gerçek Georgia Bulldog'u."
Como um bulldog com uma costeleta!
Domuz pirzolasına koşan bulldog gibi.
Propriedade dos Bulldog!
Buldog gibi!
Aqui é Bulldog.
Ben Bulldog.
Bulldog!
Bulldog!
O Nash é um bulldog.
Tıpkı bir bulldog gibi.