Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Butters
Butters Çeviri Türkçe
212 parallel translation
- O Sargento Lee Butters.
- Teğmen Lee Butters.
Fulanos com armas e cursos de Psicologia, ali como o Butters O Biscoito tem um curso de psicologia?
Yeni ve psikoloji diplomalı gençlere, Butters ve diğerlerine. Psikoloji diploması mı var?
- Butters, capitão.
- Adım Butters, Yüzbaşı.
Butters!
Butters.
Pareces ter um grande ódio pessoal ao crime.
Butters, suça karşı olan kişisel bir nefretin var gibi.
Butters!
Butters!
Cá está o Butters.
Butters geldi.
Butters.
Butters.
- Butters, podes levar-nos lá?
- Butters, bizi götürebilir misin?
Vem ter comigo e com o Butters à Spring Street.
Spring sokağında bizimle buluş.
- Butters!
- Hey, Butters.
Não, Butters.
Hayır, Butters!
O bebé Butters, não pode ser Murtaugh.
Butters'in bebeği. Murtaugh'ın değil.
É Butters!
Butters.
Acha possível que o Dr. Butters tenha feito o que fez devido a uma grande pressão, circunstâncias extremas para impedir que morresse?
- Bayan Goldstein aklınıza hiç Doktor Butters'ın bunu aşırı baskı altında ve acil bir durumda yapmış olduğu geldi mi? Sizin ölmenizi engellemek için. Bu mümkün olabilir mi?
Acha apropriado que o Dr. Butters tenha usado este procedimento?
Peki Doktor Butters için bu prosedürü uygulamak uygun muydu?
Dr. Butters, então e este fígado bio-artificial?
Dr. Butters, şu suni karaciğerlerden olamaz mıydı?
Há já algum tempo que queria fazer um transplante de fígado de porco, não?
- Aslında, bir süredir domuz karaciğeri nakli yapmak istiyordunuz, değil mi, Dr. Butters?
- Obrigado, Dr. Butters.
Doğru mu, değil mi? - Doğru.
Não negamos a possibilidade a possibilidade de o Dr. Butters ter salvo a vida de Hanna Goldstein.
Dr. Butters'ın Hanna Goldstein'ın hayatını kurtarmış olma ihtimalini göz ardı etmiyoruz.
Mais uma vez, era fácil para o Dr. Butters contactar qualquer número de parentes, incluindo o seu marido que têm autorização para dar o aval a um transplante de porco.
Ve dahası, Dr. Butters için, kocası da dahil olmak üzere, bu domuz organı naklini kabul etme yetkisi olan herhangi bir akrabasına ulaşmak çok kolaydı. Bunu yapmadı. Bunu yapmama sebebi...
A razão pela qual o Dr. Butters não chamou parentes é que estava com medo que eles dissessem que não.
Dr. Butters'ın akrabalarını çağırmama nedeni neydi? Hayır diyeceklerinden korkuyordu.
Mas era o Dr. Butters que estava na sala de emergências nesse dia. Ele não tem o dom da premonição, e teve de fazer uma escolha.
Ve geçmişe bakarak rahatça konuşma lüksüne sahip değildi.
Penso no Dr. Butters e em como é injusto ser sujeito a este desprezível processo. Mas também penso no Michael.
Dr. Buttlers'ı ve buna, bu aşağılık davaya maruz kalma adaletsizliğini düşünüyorum.
Nem interessa a ingratidão demonstrada para com o Dr. Butters.
Dr. Butters'a yaptığı mutlak nankörlüğü boş verin.
No caso de Goldstein vs Butters quanto à negligente e intencional provocação de angústia emocional decidimos a favor do arguido.
'Goldstein, Butters'a karşı', kasıtlı bir şekilde ihmalkâr davranarak duygusal çöküntüye sebebiyet vermek davasında, davalı lehine karar aldık.
Vão dizer ao Butters para começar a fazer os recortes.
Butters'a söyleyin, karakterleri kesmeye başlasın.
Muito bem, Butters, mostra-nos o que tens.
Tamam, Butters. Bakalım ne yapmışsın.
- Bom trabalho, Butters.
İyi iş, Butters.
- "Então, jeitoso, como te chamas?" - "Butters, minha senhora".
Oh, uh, merhaba, yakışıklı? Adın nedir? Huh, Butters, bayan.
"Butters, gostavas de mexer nas minhas mamas?"
Şey, Butters, memelerimi okşamak ister misin?
- O que te parece, Butters?
Ne yapıyora benziyoruz, Butters?
- Butters, podemos ficar com ele?
Şey, Butters, onu bize verebilir misin?
Só precisamos do dente do Butters.
Evet, Butters'in dişini alsak yeter.
- Começa, Butters!
Haydi Butters
- Não quero! - Butters, vá lá!
- Yapmak istemiyorum.
- Pronto, está bem.
- Butters'i hadi dedim.
Muito bem, Butters, leva este livro médico e sigam-me.
- yüce Tanrım! Butters sen şu tıp kitabını al, herkes beni takip etsin.
Vamos, Butters.
- Pekala Butters, hadi gidelim.
! Stan e Butters...
Böbreğimi almaya çalışıyorsunuz!
Clyde, Butters, ouçam esta!
Hey Clyde, Butters şuna bir bakın.
Conheci um rapaz de oito anos chamado Butters.
B-Ben Butteheres adında sekiz yaşında bir çocuk buldum.
E acho que é justo que seja o Butters.
Ve adil bir şekilde düşünürsem eğer bu kişi Butters olmalı.
Butters, numa equipa o "eu" não existe.
Ee Butters, takımda "ben" diye birşey yoktur.
Vai lá, Butters!
Sadece git Butters.
Obrigado, Butters. Depois dizemos alguma coisa.
Teşekkürler Butters, seni sonra arayacağız.
- Depois dizemos alguma coisa, Butters.
Seni sonra arayacağız, Butters.
O quê, Butters?
Ne var, Butters?
Butters, reúne alguns miúdos e descobre todos os podres do passado do Kyle.
Butters! Yanına bir kaç kişi al ve Kyle'ın geçmişiyle ilgili kötü bir şeyler bul.
Acho que mostrar os rabos é suficiente, Butters.
Bence kıçımızı göstermemiz daha uygun Butters.
Eu e o Butters vamos lá acima tirar o rim ao Cartman.
- Ben ve Butters yukarı çıkıp Cartman`ın böbreğini çıkaracağız.