Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Camino
Camino Çeviri Türkçe
210 parallel translation
Vamos pôr-nos a camino.
Yola çıkalım.
Ela sabe o camino.
Yolu biliyor.
Seven Sisters fica a camino.
Yedi kardeş orada olmalı.
Paco Camino.
Paco Camino.
Tentei o seu camino.
Senin yolunu denedim.
Ainda pensas que esse é o camino?
Hala barutla halledebileceğini mi sanıyorsun?
Pelo camino, deveríamos apanhar os guardas alemães.
Yolda ise, Alman nöbetçilerin üstesinden gelecekmişiz.
Bem-vindo a Caminho Real. - Obrigado.
Camino Real'e hoş geldiniz, efendim.
Estamos no'Caminho Real'.
Camino Real Otel'de kalıyoruz.
Já vem a camino.
Ona ulaştık, buraya geliyor.
Nada de problemas no camino.
Güzergâhımızda sorun istemiyoruz.
Isso fica muito fora do camino.
Yolumuz çok uzar.
Vim montado na velha mula o camino todo desde Tennessee.
Ta Tennessee'den buraya o yaşlı katırla gelmiştim.
Estou só a viajar a camino de Nashville.
Nashville'e gidiyorum, burası yolumun üstü.
Ao pé do camino de ferro.
Demiryolunun orada.
Eu ficava-te muito grato, Red, se me devolvesses algum dineiro, uma vez que estamos a meio camino.
Yarı yola kadar geldiğimize göre, paranın bir kısmını... lütfedip geri verebilirsen çok sevinirim.
Este camino todo para nada, Hoss.
Onca yolu boş yere geldik Hoss.
Este camino todo para nada.
Onca yolu boşuna geldik.
No camino, o jipe bateu num buraco.
Ve oraya giderken jip bir çukura girdi.
Jà estou a camino.
Geliyorum.
Amanhã, saia do Camino Real e mude-se para este hotel.
Yarın Camino Real'den ayrıl ve bu otele yerleş. - Neden bahsediyor?
- Que é que ele está a dizer? - O Camino Real dá muito nas vistas.
- Camino Real çok şüphe çekici bir yer.
O Camino Real!
Camino Real!
Os yuppies fazem as reportagens do telhado do Camino Real... e acham que sabem a história toda.
Yupiler de Camino Real'den bir yayın yaptılar mı olayı kaptıklarını sanıyorlar. Kıçımı öp sen.
- Estou. Com Ronald Reagan a dominar as eleições... aqui no Hotel Camino Real...
Oyları silip süpüren Ronald Reagan burada, Camino Real Hotel'de...
Dra. Carbina. Não me pode dar uma arma sem munições.
Dr. Camino, bana bir silah veriyor ama cephane vermiyorsunuz.
Camino Park à uma da tarde.
Camino Park'ında birde buluşabilirim.
Vou estar no Camino Park às 2 horas.
Saat 2'de Camino Park'ta olacağım.
O vento no cabelo em EI Camino.
El Camino'da saçların dalgalansın.
O Roche tinha um El Camino branco.
Roche beyaz bir EI Camino kullanıyordu.
Vão num "EI Camino."
Araba bir El Camino.
Ah, e no regresso de EL Camiño!
Oh, ve bir EI Camino'nun arka koltuğunda!
" largo as latas e desato a correr pela savana para o Camino Real.
Ve her şeyi orada bırakıp, hızla tarlalara doğru koşuyorum.
Que me diz dum "El Camino"?
Bir EI Camino'ya ne dersiniz?
Ena, meu. "El Camino".
Vay canına. EI Camino!
É um El Camino!
Bu bir El Camine. ( Chevrolet )
Ok, vendo-te o El Camino por 500 dólares.
Pekâlâ, El Camino'yu sana 500 dolara satarım.
Portanto, o Leo concordou em vender-me o El Camino por 500 dólares.
Leo, El Camino'yu 500 dolara bana satmaya karar verdi.
Mas isto é um El Camino.
Fakat bu bir El Camino.
Vou-te levar... A ver umas miúdas no El Camino.
İstersen benim arabayla kız düşürmeye götürebilirim seni.
Hey, Señor el { y : i } Camino Fodido.
Hey, Senyor Lanet Camino.
Os limites propostos para Delrona Beach incorporaräo esta àrea incluindo Lincoln Beach até ao camino da Exley Plantation.
Delrona Sahili için öngörülen sınır bu bölgeyi de içine alacak Lincoln Sahili de dahil olmak üzere Exley Bayındırlık yoluna kadar.
Deixavam um homem trilhar o seu camino no mundo.
İnsanların kendi yollarını çizme özgürlükleri vardı.
Aqui a Linda resolveu fazer uma festa de crack no carro.
Linda, El Camino'sunda kokain partisi yapmaya karar vermiş.
Eu prefiro os El Camino, pessoalmente.
Ben aslında daha çok bir El Camino hastasıyım.
Hyde, ensinas-me a conduzir o El Camino?
Hyde, bana El Camino'yu * sürmeyi öğretir misin?
Podes usar o El Camino.
El Camino'yu kullanacaksın.
É bom que esteja a armazenar um farol para o El Camino.
El Camino'nun stop lambasını depolayabilse iyi olur.
Nem penses, meu.
İmkânı yok adamım. Camino'lar naziktir.
O Camino é sagrado. - Por favor?
- Lütfen.
Já tens aqueles 80 dólares para o El Camino?
El Camino için 80 papeli bulamadın mı?