Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Carsten
Carsten Çeviri Türkçe
27 parallel translation
Bom trabalho, Carsten.
Aferin, Carsten.
Seu amigo Carsten.
Erkek arkadaşı Carsten.
¿ Nos permitirá o pressuposto de rodar o primeiro filme em Cuba?
Carsten? Bütçemiz ilk filmi Küba " da çekmemize yeter mi?
Soube que Carsten e Henriette vão se separar também?
Carsten ve Henriette'nin ayrıldıklarını duydunuz mu?
O Carter era um negociador de arte.
Carsten sanat simsarıydı.
Quando é que foi a última vez que viu o Carsten?
Carsten'i en son ne zaman gördünüz?
O Carsten estava tão chateado, mas não me dizia o que se tinha passado, por isso, fui para a cama, sozinha.
Carsten çok sinirliydi. Ama bana neler olduğun anlatmadı, ben de yatağa gittim, yalnız olarak.
Isto é a videovigilância da festa do Carsten Pennington.
Bu video kaydı Carsten Pennington'ın partisinden.
Tudo é consistente com o que a noive do Carsten disse ao Brass.
Her şey Carsten'in nişanlısının Brass'e anlattığı gibi görünüyor.
Matar o Carsten não traria de volta o dinheiro do patrão dele.
Carsten'i öldürmek patronunun parasını geri getirmeyecekti.
Parece que o Carsten estava para sair da cidade.
Sanki şehirden tüymeye çalışıyormuş.
Parece o meu 419, Carsten Pennington.
Bu benim 419 olayıma, Carsten Pennington'a benziyor.
Parece o meu 419, Carsten Pennington.
Bu benim 419 vakam, Carsten Pennington'a benziyor.
Parece o meu 419, Carsten Pennington.
Bu benim 419'uma, Carsten Pennington'a benziyor.
O ADN da lente de contacto tinha sete alelos em comum com o Carsten Pennington.
Lensteki DNA'da Carsten Pennington ile ortak 7 çift allel var.
Pedi ao Archie que procurasse na videovigilância na festa do Carsten, e adivinhem.
Archie'ye güvenlik kayıtlarını tekrar incelettim ve bil bakalım ne bulduk?
O IRMÃO QUE ELE NUNCA TEVE Isso coloca o Gareth em Las Vegas, na noite do homicídio do Carsten.
Bu da, Gareth'in Carsten'in öldürüldüğü gece Las Vegas'ta olduğunu gösterir.
É o Carsten Pennington, negociador de arte a viver numa mansão alugada. Por isso, ele afirma que não a reconhece.
O artık Carsten Pennington, kiralık bir malikanede yaşayan bir sanat simsarı, bu yüzden de onu tanımadığını iddia ediyor.
Mais tarde nessa noite, o Gareth aparece na festa do Carsten. Não foi convidado, com certeza.
Daha sonra, o gece Gareth Carsten'in partisinde görünüyor... davetsiz olduğuna hiç şüphe yok,
Esmaga-lhe a cabeça, e atira-o para a piscina.
Carsten'in kafasını yere çarpıp, onu havuza atıyor.
Ele disse que o Ryan estava a viver em Las Vegas. Sob o nome Carsten Pennington. E estava a viver numa mansão e estava cheio de dinheiro.
Bana Ryan'ın Vegas'ta, Carsten Pennington adıyla... koca bir malikanede para içinde yüzdüğünü söyledi.
Porque o corpo a boiar na piscina de Carsten Pennington estava a usar as cuecas da Dempsey.
Carsten Pennington'ın havuzundan çıkardığımız ceset... Dempsey iç çamaşırı giyiyordu.
É o Carsten.
Carsten.
Carsten?
Carsten?
Carsten.
Carsten.
- Adeus, Carsten.
- Görüşürüz, Carsten.
O Carsten é um bufo, meu.
Carsten muhbirmiş, dostum.