Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Christ
Christ Çeviri Türkçe
180 parallel translation
Hey Christ, vamos lá!
Kaçıyorlar, peşlerine düşelim.
Por quantos é que vamos ganhar?
Christ! Asla kazanamayız.
Um tal Cristo Rei dos Judeus
Yahudi Kralı Bilmem ne Christ,
Este é que é o Jesus Cristo
Ah o zaman bu İsa Christ.
Cristo Rei dos Judeus
Yahudi Kralı Bilmem ne Christ
Olá, Senhor Cristo!
Hoşgeldiniz Bay Christ.
- Perdoe, Senhor Cristo. - Sim?
- Affedersiniz Bay Christ.
Gerhard Cristo falando.
Ben Gerhard Christ.
- Oh, Cristo.
- Oh, Christ.
Meu Deus.
Jesus Christ.
Meu Deus.
Christ.
Jesus Christ, não sou eu quem telefona todas as semanas, durante um mês, OK?
Tanrı aşkına, seni her hafta arayan ben değilim tamam mı?
Céus! Que fazemos nós aqui?
Christ, burada ne yapıyorsun?
- Cristo, que piada.
- Christ, Ne büyük bir saçmalık.
Christ, o que eu tenho de fazer para que me compreendas?
Tanrım, beni anlaman için daha ne yapayım?
Cristo, já viram?
Christ, şuna bak.
- Céus, quem é aquela?
- Christ, bu kim? - Kim?
Deus me ajude, eu vou acabar contigo agora.
İşte bu kadar! O zaman bana yardım et Christ!
Christ!
Tanrım!
- Cristo.
- Christ.
Caramba.
Christ. Dinle.
Caramba!
Christ.
Não se pode viver de ideias.
Christ. Kimse harekete geçmesin.
Vocês estão loucos.
Sen budalasın Christ.
Eu estudei em AnnapoIis, por amor de Deus.
Annapolis'e Christ'in hatırı için gitmiştim.
Meu deus, num minuto és um advogado, e no seguinte, és um imbecil.
Christ, bir dakika için dava vekilisin, bir dakika sonra da budalanın teki olabiliyorsun.
E entregamos o seu corpo à terra. Compreendemos a incerteza da nossa vida na terra.
İlgili kesin umutlarımız var a travers notre Seigneur Jesus Christ,
Cristo.
Christ!
Nunca ouviu "Jesus Cristo Superstar"?
"Jesus Christ Superstar" ı seyrettin mi?
Ou outra saca só, "Jesus Christ, Superstar!"
Sonra diğeri, "Jesus Christ, Superstar!"
Christ, Jefferson, está no vestuário.
Christ, Jefferson, burası soyunma odası.
Ouvi dizer que, para a produção teatral da Primavera, o Howard Roberts pretende encenar o Jesus Christ Superstar.
Duyduğuma göre, okul sonu müsameresi için Howard Roberts, İsa rolüne bürünmek istiyormuş.
Cristo, não aguento!
Oh, Christ, Bunu kaldıramam!
Se o deixamos ir, é como se Elise já estivesse morta. Christ, Avery.
- Gitmesine izin verirsek Elise ölür.
Meu Deus!
Christ.
Lois, o que está ela a fazer lá sozinha, sem mim?
Christ. Chris. Lois, ben olmadan ofisimde ne işi var?
isto alguma vez parece Gunna Christ?
Ama burada yazan "Gunna Quist", gibi durmuyor, değil mi? Ben burada farklı bir şey yazdığını sandım.
Abade.
CHRIST : Papaz
Jesus Christ!
Aman Allah'ım!
Ontem rebentou uma bomba na cripta da Igreja de Cristo.
Dün başkentteki Christ Kilisesi'nin bodrumunda küçük çaplı boru tipi bir bomba patlatıldı.
Igreja de Cristo. Não é a igreja do Cardeal O'Fallon?
Christ Kilisesi, Kardinal O'Fallon'ın kilisesi değil mi?
O Sr. Federman vai acompanhá-lo à Igreja de Cristo como observador.
Bay Federman gözlemci olarak bugün sizinle beraber Christ Kilisesi'ne gidecek.
Credo, Federico, ambos acabámos.
Christ, Federico. İkimiz de bitirdik.
- Como é que é, Murph?
Christ, Murph, olay ne?
Eu estou no ensino especial, por amor de Deus.
Ozellikle Edi'i ogrendim. Christ'in hatirina.
- Cristo!
- Christ.
O que vamos fazer agora?
Christ, şimdi ne yapacağız?
Ele precisa de um médico!
Christ, doktora ihtiyacı var!
Christ, estavas a um passo do altar.
Yüce İsa, dünya evine girmeye hazırsın.
- Jesus Cristo...
- Jesus Christ.
Jesus Christo!
Jesus Christ!