English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Cin

Cin Çeviri Türkçe

9,883 parallel translation
Foram-se todos embora.
Etrafta in cin top oynuyor.
Deixe os Rip Van Winkles para trás e torne-se um dos novos membros da geração dos Bem-Acordados!
Rip Van Winkle'ları arkada bırakın ve yeni jenerasyon Cin gibi Uyanıkların bir parçası olun.
O supremo ser Bem-Acordado.
Gerçek Cin gibi Uyanık.
Aquele não é o duende saloio que nos tentou raptar?
Denedim o küçük köy cin bizi kaçırmaya olduğunu ıs? Ha?
Não tens frio? Passei a maior parte de cinco anos numa ilha no norte do Mar da China.
Kuzey Çin Denizi'ndeki bir adada 5 yıl geçirdim.
Um Gin Martini e um Sex on the Beach.
Bir Cin Martini bir de Sex on the Beach.
Todos os vossos servidores, incluindo o centro de dados na China, bem como os backups offline foram destruídos.
Tüm sunucularınız, Çin'deki veri merkezinde bulunan çevrimdışı yedekler bile yok edildi.
E a China?
Peki ya Çin?
Não te preocupes com a China.
Çin'i kafana takma.
Mesmo que invadam a Steal Mountain, temos de acertar os servidores chineses.
Steel Mountain'a girebilmiş olsalar bile bizim de Çin veri merkezine aynı anda saldırmamız gerek.
Ainda cheira a comida chinesa.
Hala Çin yemeği kokuyor.
Ela não confraternizava com um traficante.
Çin yemeği yemeye gittik. Bir uyuşturucu satıcısyla bir ilişkisi yoktu.
Almoçámos. Trabalhámos mais. Fomos ao chinês.
Öğle yemeği yedik, biraz daha çalıştık Çin yemeği yemeye gittik.
E ela meteu na cabeça que queria chinês.
Ve bir nedende ötürü, Çin yemeği yemek istedi.
Já foste à China?
Hiç Çin'de bulundun mu?
Não gosto de comida chinesa.
Çin yemeğini sevmem zaten.
Porque ela não gosta de comida chinesa.
- Yemez tabii. Çin yemeği sevmiyormuş.
Sabes que não gosto de comida chinesa.
Çin yemeği sevmediğimi biliyorsun.
" Por que é que os chineses iriam construir um porto na Islândia?
Bazıları "Çin neden İzlanda'ya bir liman inşa etmek istiyor?" diye sorabilir.
China, Estados Unidos...
Çin. Amerika.
Os backups redundantes no centro de dados na China... A Dark Army vai ajudar-nos nisto.
Çin'deki doğu veri merkezindeki gereksiz yedekleri için Karanlık Ordu arkamızı kollayacak.
Estava a trabalhar num computador chinês com um link de satélite portátil em casa esta manhã.
Bu sabah evinde portatif uydu bağlantısıyla bir Çin bilgisayarı üzerinde çalışıyordu.
Todos os produtores de papel do Norte da China usam o meu hidrossulfito de sódio.
Kuzey Çin'deki her kağıt üreticisi benim sodyum hipokloritimi kullanıyor.
Põem o dinheiro em nome do filho. Quando se reformam saem da China com ele.
Parayı çocuklarının adına kaydederler,.. emekli olduklarında da Çin'i bu parayla birlikte terk ederler.
Hum, focado nas condições de trabalho na nossa fábrica chinesa.
Çin asıllı şirketin çalışma koşullarını inceliyorum.
Gin e tónico.
Cin tonik.
- Queres chinês?
Çin yemeği ister misin?
- Não, comemos chinês ontem à noite.
- Hayır, dün akşam Çin yemeği yedik.
- Perdemos a China.
- Neyi? - Çin'i kaybettik.
- Se avançarmos e eles não, a China ainda terá toda a informação redundante, será inútil.
- Eger biz yaparsak ve takip etmezlerse Çin hâlâ yedekleri tutar. - Amaçsizca olur.
As cópias supérfluas no centro de dados na China, a Dark Army está a dar-nos cobertura.
Çin'deki doğu veri merkezi yedekleri için Karanlık Ordu arkamızı kollayacak.
- Se continuarmos e eles não, a China ainda vai ficar com a informação toda.
- Eğer biz yaparsak ve takip etmezlerse Çin hâlâ yedekleri tutar.
Mas antes de mergulharmos demasiado nas águas agitadas da pirataria no Mar do Sul da China, posso perguntar, Ministro, como está o príncipe herdeiro?
Güney Çin Denizi'ndeki korsanlıklarla ilgili konu hakkında derine dalmadan önce Veliaht Prens'in nasıl olduğunu sorabilir miyim?
Touro apresento-te a loja de faiança de luxo.
Boğa, trilyon dolarlık Çin mağazasına merhaba de.
Quero dizer, a Índia, a China.
Yani Hindistan, Çin.
Bebemos whiskey chinês.
Çin viskisi içtik.
Os britânicos do MI6, os chineses da Segurança do Estado, os americanos da CIA, a Mossad israelita.
İngiliz gizli servisi MI6. Devlet Güvenliği yerine Çin Bakanlığı. Amerikan gizli servisi CIA.
Claro que, se o governo chinês responder ao nosso último pedido de ajuda, os números podem mudar.
Çin hükümeti son yardım isteğimize cevap verirse bu sayılar değişir tabii.
- Chainang.
- Çin.
- Cidade de Nova Iorque.
Çin?
No centro da Chinatown.
Çin mahallesinin göbeği.
Ele está aqui como nacional Chinês com um visto H-1B.
Çin asıllı, burada H-1B vize ile bulunuyor.
Todos os e-mails estão em chinês.
Tüm elektronik postaları Çin'de görünüyor.
Ele descobriu que a mãe foi morta num campo de prisioneiros Chinês.
Annesinin bir Çin cezaevi kampında öldürüldüğünü öğrenmiş.
Vou buscar a comida chinesa para nós.
Bize Çin yemeği alıyordum da.
Os caracteres chineses são suspeitos, não achas?
Çin karakterlerini şüpheli buluyorum.
Por acaso, existe um Dan Zheng que trabalha na Missão da China junto da ONU.
Ne tesadüf ki Çin'in Birleşmiş Milletler görevinde çalışan bir Dan Zheng var.
Refiro-me ao motivo da China.
Çin'in gerekçesini kastediyorum.
A questão é saber se a China matou para a adquirir.
Soru da şu hâle geliyor. Çin buna sahip olmak için elini kana buladı mı?
Procuramos o espião chinês menos competente desde a Dinastia Ming.
Ming Hanedanı'ndan beri Çin'in iş verdiği en yeteneksiz casusun peşindeyiz.
Não querem avisar o Zheng, portanto ele foge. E não vão querer problemas com a China.
Zheng'i uyandırıp kaçmasını istemiyorlar ve Çin'le dalaşmak istemediklerine de bal gibi eminler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]