Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Coast
Coast Çeviri Türkçe
244 parallel translation
Muitas vezes, e com razão, mencionado nos guias como a "Côte d'Azur".
Sıkça ve haklı olarak el kitabında "Azure Coast" olarak bahsi geçiyor.
Estava em Older Coast, ano passado.
Alder Gulch'a gitmiştim, geçen yıl.
E fez dela uma das maiores agências publicitárias da Costa Ocidental.
- Evet, ve kendini işe verdi... - West Coast en büyük reklam ajanslarından biridir.
Trouxeram metade do escritório da William Morris West Coast convosco.
William Morris Batı Yakası ekibinin neredeyse yarısını getirmişsin.
Quanto é que vai para a publicidade na costa oeste?
Ne kadarı West-Coast reklamcılığa gidecek?
Ele anda no Colégio de South Coast Junior mergulha para conseguir lagostas e peixe que depois servimos no restaurante, e ele nunca se meteu em nada considerado muito perigoso
O Güney Yakası Yüksekokulu'na gidiyor, restoranda servisini yaptığımız balık ve istakozlar için dalıyor, ve herhangi bir ciddi sorunu bulunmuyor.
Onde, de acordo com as revistas sobre a sociedade, esteve romanticamente envolvida com os homens mais ricos da costa leste.
Magazin sayfalarına bakılırsa... Doğu Coast en zengin adamlarından biriyle romantik bir ilişki yaşamış.
De Ashford Junction, podemos apanhar o da uma para Hastings, depois o de Londres-Brighton e costa do sul, de Bexhill para Lewes, sem paragens, depois para Newhaven e o barco do fim da tarde para Dieppe.
Ashford kesişme noktasından saat 1 : 00'deki yavaş olan Hastings trenine, ve ondan da eski güzel London Brighton ve South Coast line, Bax Hill'den Lewis'e ve hiç durmadan New Haven'a, ve akşam gemisi ile de Viyana'ya.
check a coast say and client agente de investimentos
Jacob, KleinJoe Aracı Simsarlar. Sevgili ALF ;...
"The Toast from the Coast" de Atlanta, Georgia, os "Fabulous Freebirds"!
Tahminleri altüst ediyorlar! Ve ABD, Brad Street'ten geldiler! Ben onlara ünlü Özgür Kuşlar adını veriyorum!
Mal dou por mim, estamos na Pacific Coast Highway.
Kendimizi Pasifik Sahil Yolu'nda bulduk.
- Acho que é a costa inimiga, chefe.
- Sanırım bu sahil ( coast ), efendim. - Huh?
- Hã? A costa?
Sahil ( coast )?
Lacey aqui é Klein. - mande um Carro para a Kaust Lagonda 1134
1134 Lagunda Coast otobanına araba gönder.
- De Coast City?
- Coast City'nin ki mi?
Uma vez construído, a cidade viu que não havia barreira daqui até à Costa Dourada.
Belediye, Gold Coast ve burası arasında bir bariyer olmadığını fark etti.
- Manda na electricidade.
Golf Coast şirketinin başkanı.
Olaf Andersen, da companhia eléctrica.
Thomas, Olaf Anderson. - Golf Coast enerji şirketi başkanı.
Ouviu essa treta sobre a E.P. A? Isto arruína a Gulf Coast! Vão investigar as linhas de tensão!
Bu enerji hatları soruşturmasını yapmaya kalkarlarsa Golf Coast şirketinin işi bitmiş demektir.
Meus senhores, ontem reuni-me com o presidente no seu gabinete com Olaf Andersen da Gulf Coast e Terry Corrigan.
Bayanlar ve baylar, dün başkanla ofisinde bir toplantı yaptım. Golf Coast'tan Olaf Anderson ve lobicisi bay Tery Corrigan da vardı.
Aqui não é a Pacific Coast Highway, 1014?
Burası.. on-ondört Pasifik Sahil Otobanı mı?
Pacific Coast Highway, 1014?
On-ondört, Pasifik Sahil Otobanı?
Não, aqui é a Pacific Coast Highway, 814.
Hayır! Burası sekiz-ondört Pasifik Sahil Otobanı!
o meu filho regressa do colegio de freiras de "East Coast"... e eu estou horrorizado por ver que ele ficou piegas.
Oğlum süslü Doğu Kıyı Lisesinden dönüyor ve ben onun bir dahi olduğunu keşfettiğimde dehşete düşüyorum.
Fala do Gold Coast, Poupanças e Empréstimos.
Altın Sahil Tasarruf Bankası'na hoş geldiniz.
foi enviado para o triple-A Phoenix para a Liga Pacific Coast.
Pasifik Sahil Ligine AAA Phoenix'e gönderildi.
- Então, vive em Gold Coast?
- Gold Coast'da mı yaşıyorsun?
- Nasci em Transkei na Wild Coast.
Transkei'de doğdum.
Uma criança no Wild Coast Casino.
Wild Coast Kumarhanesi'nde bir çocuk.
Uma casa de cidade.
Gold Coast'taki bir yer.
Este mês, tanto a East Coast Living como a Metropolitan Home trazem "A Grande Casa-de-Banho".
Bu ay, doğu kıyısındaki, başkent Evi. Büyük bir banyoda iki tane duş.
Sou o crítico de decoração da revista East Coast Living.
Ben "East Coast Living" tasarım eleştirmeniyim.
Sim, está na área de Gold Coast.
- Evet, Gold Coast bölgesinde.
West Coast, East Coast.
Batı kıyısı, Doğu kıyısı.
Porquê arranjá-la? Há uma razão A North Coast saiu do top das cinco melhores seguradoras.
North Coast Şirketinin ilk beşteki sigorta şirketleri arasındaki yerini kaybetmesinin bir sebebi olmalı.
Nem tenho a certeza se a North Coast não estaria melhor se não tivesse... o seu próprio departamento de investigação e entregasse essa tarefa a privados.
North Coast Şirketinin şey yaparak daha iyi olabileceğini... soruşturma birimini kapatarak ve her olayı özel olarak inceleyerek.
Sou um investigador de seguros... para a companhia North Coast Casualty and Fidelity de Nova Iorque.
Sigorta müfettişiyim... New York North Coast Sigorta Şirketinde.
Também trabalho na North Coast.
Ben de North Coast Şirketinde çalışyorum.
A North Coast tem de acompanhar o progresso do mercado.
North Coast Şirketi piyasanın gelişimlerine uyum sağlamak zorunda.
Isso significaria um contrato a longo prazo com a North Coast.
Yani North Coast Şirketiyle uzun süreli bir anlaşma.
Espero que decidas continuar na North Coast.
Umarım North Coast'da çalışmaya devam etmeyi düşünüyorsundur.
Porque estou convencido que alguém da North Coast... é responsável pelo roubo das jóias.
- Ne? Neden? Çünkü North Coast'dan üst düzey birinin mücevher soygunlarından sorumlu olduğuna inanıyorum.
O problema é que o Eddie, o guarda nocturno do edifício da North Coast diz que você... fez umas estranhas visitas nocturnas ao seu gabinete...
Sorun şu ki, North Coast'da gece bekçisi olan Eddie, senin, ıı, ofisine tuhaf gece yarısı ziyaretleri yaptığını söyledi.
C. W. Briggs, um ex empregado da Companhia North Coast Fidelity and Casualty de Nova Iorque, é o principal suspeito do roubo da última vítima,
C.W. Briggs, New York North Coast Sigorta Şirketinin eski çalışanı, Manhattan'daki Adrian Greenwood köşkü soygununda, baş şüpheli durumunda.
- Mistura "Gold Coast".
En iyi kalite. Otur.
Coast to coast?
Bir kıyıdan diğer kıyıya.
Ivory Coast, Senegal, Sierra Leone,
Fildişi Sahili, Senegal, Sierra Leone...
É o Harrison Ford no "Mosquito Coast".
Harrison Ford'un "Sivrisinek Sahili" ndeki gibi bir delilik.
Ele e a minha avó foram viver para Coast City.
O ve anneannem Coast City'de emekli olmuşlar.
A Boutique South Coast vai fazer uma venda relâmpago.
Güney Sahil Butiği yangın satışı yapıyor. Güney Sahil Butiği mi?
A Boutique South Coast? Vai fazer uma venda relâmpago?
Yangın satışları mı var?