Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Cork
Cork Çeviri Türkçe
79 parallel translation
Vai apanhar-te na China ou até na Gasconha
Çin'de bile seni bulacak, ya da uçacak County Cork'a,
Está algum homem de Cork?
Cork'tan var mı?
Ouvi dizer que o padre O'Flaherty não ia à congregação.
Peder O'Flaherty'nin Cork'taki konferansa katılacağını duydum.
Aqueles dois são tão latoeiros, como eu sou o bispo de Cork.
Bu ikisi hurdacıysa, ben de Cork piskoposuyum!
County Cork ou alguma droga dessas.
Çünkü ben babasını gördüm.
Bom, atravessei o Atlântico quatro vezes, fui uma vez às Índias orientais, e a diferentes lugares perto de casa, a Cork, a Lisboa... e A Gibraltar.
Atlatik'i dört kez geçtim. Bir kez de Doğu Hint Adaları'nda bulundum. ülke çevresinde de farklı yerlere gittim.
- Há quanto tempo, Cork! - Cinco anos, dois meses e 16 dias.
Uzun zaman oldu, Cork.
Tens razão, ó selvagem de Cork.
Tamam, kabul, seni West Cork yabanisi.
Havia um homem em West Cork que se declarou a cinco irmãs, uma após outra.
West Cork'da bir adam vardı, beş kız kardeşe birden... evlenme teklif etmişti.
Sou um provinciano de West Cork.
West Cork'tan gelme kara cahilin tekiyim.
Ocuparam as Four Courts, Limerick, Cork.
Four Courts'u, Limerick'i ve Cork'u ele geçirmişler.
West Cork... é uma possibilidade.
West Cork... Orada bir şansı olabilir.
Dizem que Cork é uma possibilidade.
Cork'a gidersen, bir şansın olabileceğini söylüyorlar.
Expulsámo-los de todo lado, exceto de West Cork.
Hepsini temizledik.
Do Castelo a semana passada.
West Cork son kaleleri.
Para a América de avião, não. Mas podes ir num barco que parte de Cork daqui a duas semanas, o Irish Oak.
Amerika'ya ve uçakla değil ama Cork limanından iki haftaya kadar kalkan bir gemiye bindirebilirim seni.
Eu sei que apanharam carregamentos em Cork, que vieram de algum lado.
Cork'un dağıtımı yaptığını buldun. Uyuşturucu nereden geliyor?
A melhor pequena banda que já veio de Corck.j
Cork'tan çıkan en iyi grup.
Certo, com os milhares de contentores que chegam ao cais todos os dias, aconteceu estares a beber chá no que estávamos destinados a roubar.
- Öyle mi? Nakliye için Cork limanına her gün binlerce konteyner geliyor, sense, bizim soymak için gönderildiğimiz konteynerde ortaya çıkıyorsun.
Certo, um tipo que consegue atirar 1000 volts de ambas as mãos... a ter uma vida num pub, em Cork.
Haklısın, ellerinden 1000 voltluk akım fırlatabilen bir adam Cork'daki bir barda günlük yaşamını sürdürebilir.
Ele esteve em Cork, na Irlanda, depois perdemos o rasto dele.
İrlanda'nın Cork kentindeydi ama sonra izini kaybettik.
Aaron Cork.
Aaron Cork.
Tu, eu, Cork, Marty...
Sen, ben, Cork, Marty...
O Cork e eu fomos arranjar um carro.
Cork ve ben araba almaya gittik.
Em Cork, na Irlanda, há uma pequena empresa que desenvolveu um sistema de segurança contra danos.
Cork'da, İrlanda'da, küçük bir firma hasar önleme sistemi geliştirdi.
Bom dia, meninas! Deixem-me dar-lhe uma rosa Irlandesa. Não sei ao certo onde fica o condado de Cork... mas sei onde devia ser!
Evet, McSwiggen Köyü. tepelerin yeşil, akıntıların temiz,... ve kazakların çok kalın olduğu yer,... içtiğin acı alkollerin soluk borundan geçerken yakmadığı ve kimsenin birbirini umursamadığı yer.
Vieram de Cork em 1812.
Cork'tan 1812'de geldiler.
Devo chegar ao Cork para a balsa.
Feribot için Fork'a gitmem gerekiyor.
Encontrámos lá uns miúdos de Cork que gozaram com o nosso sotaque, mas como mal sabiam falar nós não percebíamos palavra.
Ve Cork'dan bazı gençlerle karşılaşmıştık. Bazılarının aksanları daha iyiydi. Ama zar zor konuşuyorlardı.
Um bilhete para Cork, por favor.
Cork'a bir bilet lütfen.
- Mas eu paguei para Cork.
- Ama ben Cork parası ödedim.
Informações fidedignas dizem que agora estão em Cork.
Güvenilir bir istihbarat, Cork'ta olduklarını söylüyor.
- Quem está em Cork?
- Kim Cork'ta?
O Marinha vai posicionar-se nesta área. Vamos concentrar-nos na operação em Cork.
Buradaki görevleri durduruyoruz, Operasyonu Cork'a yönlendireceğiz.
Pensava que era suposto estarem em Cork.
Sizin Cork'ta olduğunuzu sanıyordum.
A Cork é uma armadilha.
Bu gece olacak. Cork bir tuzaktı.
Não, não pode estar correcto.
Cork'ta olacak.
É Cork. Eles estão a chegar de Cork.
Cork'a gelecekler.
- Cork...?
- Cork?
- Cork...? !
Cork mu?
- Cork, Gallway, é tudo igual para um homem de Dublin.
Cork, Gallway. Dublin'de hepsi aynı, bayan.
Diga-lhes que a sua família é de County Cork.
County Corklu olduğunu söyle.
E há uma família chamada Branson com uma propriedade não muito longe de Cork.
Ve Cork'tan çok uzak olmayan bir yerde, Branson isimli bir aile var.
No mês passado, incendiaram a cidade de Cork e dispararam contra os bombeiros.
Geçen ay Cork City'i ateşe verdiler ve söndürmeye gelen itfaiyecileri vurdular.
Dennis e Katherine Mahoney emigraram da Irlanda para Washington em 1860 antes da guerra civil.
Dennis ve Katherine Mahoney, 1860 yazında iç savaş zamanında Washington'a İrlanda'nın Cork şehrinden göç etmişler.
Lembro-me do dia em que ela nos colocou a bordo do barco em Cork,
Cork'tan bizi bir gemiye bindirdiği günü hatırlıyorum.
Fui o primeiro a fazer um "triple cork" na competição.
Bir yarışmada üçlü dönüş hareketini ilk ben uygulamıştım.
O Sr. T. Cleary de County Cork, presentemente em Park Row, começa a luta com M. McCarthy, calando-o e espancando-o com os dois punhos.
Bendeniz County Cork'tan Bay T. Cleary hâlihazırda Park Row'da ve M. McCarthy'le dövüşmeye başladım çenesini kapatıp iki yumruğumla benzetmeye devam ederken...
Uma posição de consultor na Garda em Cork.
Evet. Garda'da danışman olarak. Cork'ta.
Diz-nos só onde escondeste os iPods.
AVARE TAŞLAR MEYHANESİ CORK, İRLANDA iPod'ları zulaladığın yeri göster yeter.
Em Cork.
Cork'a gitti.