English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Corky

Corky Çeviri Türkçe

376 parallel translation
Corky! Comigo!
Benimle gelin!
"Corky".
"Corky".
Certo, Corky, Sra. Silverberg.
Pekala, Corky, Bayan Silverberg.
Corky, é como lhe chamam.
O kadına "Corky" derler.
Ouvi dizer que o Sonny reza melhor no barco.
Duyduğuma göre Corky'ye ömür boyu 500 dolar aylık bağlamış.
A Corky recebe 500 dólares por mês vitalícios pela deficiência.
- Özür dilerim, efendim. - Topal kaldığından ötürü...
Mais do que foi para si calar com uma pensão a Cornelia Cronin, aliás conhecida por Corky.
Senin Cornelia Cronin'e ikramiyesini vererek işten çıkartmandan, biraz daha zor! Diğer adıyla Corky!
O último a chegar á porta é o Corky Duke.
Sona kalan Corky Duke olsun.
- Corky Duke.
- Corky Duke.
- O meu capataz, Corky Duke.
- Bu da ustabaşım, Corky Duke. - Corky mi?
Corky, vê se a agulha emperrou, sim?
Corky, bak bakalım ibre sıkışmış mı?
- Corky, podes ver essa válvula?
Corky, dışarıdaki vanayı kontrol eder misin?
Como vai isso, Corky?
Nasıl gidiyor Corky?
Fui fazer uma entrega para o Corky. - E vi a sua ex-mulher.
Geçen hafta Corky için son teslimatımı yapıyordum... eyalet dışında, ve seninkine rastladım.
Aqui Corky. Carro 36.
Hey, ben Corky.
Ray, é Corky.
Hey Ray, ben Corky.
Estava no blue bottle SaIoon, em Wichita... ... na noite em que o english Bob matou o Corky Corcoran.
İngiliz Bob'un Corky Corcoran'ı vurduğu akşam ben oradaydım, Wichita'nın Mavi Şişe barında.
Para comecar... , ... o Corky não tinha duas pistolas, mas devia ter tido.
Birincisi Corky'nin çifte silahı yoktu.
O seu único insulto foi metê-Ia numa senhora francesa... ... de que o Bob gostava.
hakarete gelince, Corky Bob'un abayı yaktığı bir Fransız kadınla yattı o kadar.
Quando ele entrou no blue bottle, o Bob, sem dizer água-vai... ... disparou-Ihe... e falhou, de bêbado que estava.
Corky Mavi Şişe'ye adımını attığında neye uğradığını anlayamadan Bob ona ateş etti ve ıskaladı ;
Mas o Corky perdeu a cabeça e fez o que não devia.
Kurşun vınlayınca Corky paniğe kapılıp hata yaptı.
O Corky faz bem as coisas.
Corky bu kez hata yapmadı.
Se o Corky tivesse tido duas pistolas em vez duma grande picha... ... teria podido defender-se até ao fim.
Büyük kamış yerine çift tabancası olmuş olsa, Corky kendini sonuna dek koruyabilirdi.
... O Bob não ia esperar que Ihe voltasse a crescer a mão.
Bob Corky yeni bir el bulana dek bekleyecek değildi.
Não faças merdas nas minhas costas! Por que diabos fizeste isso? Corky, era a minha vez.
Sorun değil çünkü sen benim güçlü adamımsın.
Sou bom, meu. Compro a droga toda. Vá lá, Rudy.
Yine de o malları Corky'nin adamlarına yetiştirmek için yeterince vaktin var gibi gözüküyor.
Sabes que o pai está só a brincar.
O işi Corky almıştı.
És um bom rapaz, Fresh.
Corky onların işini yaptı.
Gosto de um gajo esperto. Gosto mesmo. Mas pareces ter o tempo suficiente para andar a distribuir o produto dos rapazes do Corky.
Bu malı satma işiyle uğraşmaya başlarsan, sana garanti ederim ki üç-beş sene içinde ölürsün.
O Corky arranjou-me esse trabalho.
Efendi işidir.
O Corky tem esses trabalhos. Hei, deixa-me dizer-te uma coisa, Fresh.
Ve polis baskısı, çoğu zaman sallamazlar çünkü başından sonuna kadar zaten biraz zorluğu vardır.
- Está bem mas tenho de dizer isso ao Corky, e ele vai ficar zangado.
- Pekâlâ ama bunu Corky'ye söylemem lazım, ayrıca o da sinirlenecek.
Já não faço negócios com o Corky há três meses.
Üç aydan fazladır Corky ile iş yapmadım.
O Corky é que recebeu os sarilhos.
Şimdi tüm gözler Corky'nin üzerinde.
Agora o Corky não pode fazer nada sem que a bófia esteja em cima dele e ele quer que eu arrisce a minha vida por ele sem um telefonema...
Şimdi ise Corky polis olmadan hiçbir yere hareket edemiyor ve benden kendimi onun için tehlikeye atmamı istiyor hem de bir telefon- -
O Corky anda a perder dinheiro.
Corky çok büyük paralar kaybediyor.
Noutra altura diria ao Corky, "Sim, na boa, mas"...
Başka zaman olsa Corky'ye söylerdim, " Evet, bu güzel iş- -
Oh, sim, o Corky disse para não lhe telefonares.
Bir de Corky artık kendi numarasından aramamanı söylememi istedi.
Yo, Corky, isto são tretas, meu.
Corky, bu çok saçma, dostum.
Eles dizem, "Vamos foder o Corky, e aí vamos reinar, meu".
"Corky'nin ağzına sı.acağız. Sonra da biz başa geçeceğiz."
- Yo, Corky, isto são tretas, meu.
- Corky, bunlar deli saçması, dostum.
Corky, Eu não sei o que se está a passar aqui, meu. Está bem?
Corky, neler olduğunu anlamıyorum.
Sim, daqui fala o Corky, quero falar com o Hector.
Evet, ben Corky. Hector'la konuşmak istiyorum.
Corky, meu, ouve, meu.
- Corky! Corky, dostum, dinle.
- E se traficasse, porque o faria assim? - Corky!
- Eğer o işi yapacaksa, neden bu şekilde yapsın?
Está bem. Muito bem, Corky.
Tamam, Corky.
- Corky, Corky, ouve.
- Corky, Corky, dinle.
O James anda a traficar "smack", Corky o problema não é nosso.
James eroin işi yapıyor, Corky. Eroinci ve bizim sorunumuz değil.
Soube que foste atacado por uns rapazes do Corky.
Duydum ki Corky'nin adamları bugün seni caddeden almışlar.
Foram os rapazes do Corky?
Corky'nin adamları mıydı?
- Corky!
Lanet olsun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]