Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Crépes
Crépes Çeviri Türkçe
218 parallel translation
Gostaria de te oferecer violetas da primavera da velhota da Place de I'Opera e crépes'suzette.
Sana "Place de l'Opera" daki ufak yaşlı kadından taze mor menekşeler ile bir de "crépes suzettes" almak isterdim.
Dois meses depois, depois de celebrarmos a Santa Bárbara durante 3 dias em casa da Tia Rose, e a fazer saltar crépes, encontrámos Augustine sorridente, mas muito pálida e sem forças, na cama grande.
İki ay sonra, büyük perhiz kutlamasının ardından ve üç gün boyunca Rose Teyzenin evinde gözleme delisi olduktan sonra bir gece Augistine'i, gülümserken bulduk büyük yatakta solgun ve bitkin yatıyordu.
- E vamos acabar com crepes suzette.
- Crepes suzette ile bitireceğiz.
Mundo em que os discos de vinil são feitos como os crepes e a mulher do vizinho - em coma há meses - dorme é de uma assentada todas as suas horas de sono.
Bu dünyada, plaklar tıpkı krepler gibi yapılıyordu,.. .. ve komşu'nun aylardan beri komada olan karısı,.. .. sadece bütün uykusunu bir kerede uyumaya karar vermişti.
Este ano foi lebre com cogumelos, e crepes com geleia, para os miúdos.
Bu yıl, kuzumantarlı tavşanları var.. .. ve çocuklar için reçelli ekmekler.
Vai fazer - - lhe os seus afamados crepes?
- Evet.
Doces ou Crepes Suzette?
Reçel mi yoksa Crêpes Suzette mi?
Tem alimentos não digeridos no estômago. Crepes chineses.
Ayrıca midesinde hazmedilmemiş yumurta köfteleri bulundu.
- Crepes chineses.
- Yumurta köfteleri.
Nós nem lhe podemos dar crepes de borla quanto mais dinheiro.
Hepsine bir tane yumurta dolması versek iflas ederiz.
Eu faço crepes de caviar.
Ben havyarlı krepleri yaptım.
- Talvez tenha sido dos crepes.
- Belki de sebzeli böreklerden.
Olá, sou a Julia Child e trago sugestões para fazer crepes suzette... aquela maravilhosa sobremesa flamejada que se confecciona à mesa.
Merhaba, ben Julia Child, size krep süzet hakkında... sofrada hazırlanan bu nefis flambe tatlı hakkında bir ipucu vereceğim.
- Seguido de crepes suzette.
- Ardından da krep süzet.
- Não me lembro dos crepes suzette.
- Krep süzeti hatırlamıyorum.
- Já provaste os crepes dela?
- Kreplerinden yedin mi? - Hayır.
- À terça comemos crepes.
- Salı günü biz krep yeriz.
Come os crepes com o garfo.
Krepleri çatalla ye.
Não vês os crepes, pois não?
Krepleri göremiyorsun değil mi?
Quando mandarmos vir os crepes, eles trazem o melaço.
Biz krep istediğimiz zaman onlar Akçaağaç şurubu getirir.
Não vou de certeza comer crepes sem...
Ben kesinlikle şurupsuz krep...
- Que crepes é que queres?
- Hangi gözlemeden istersin?
- Quero crepes.
- Gözlemeler.
Fomos à rua comer crepes...
Bizde gözleme yemeğe dışarı çıktık.
E esta manhã comemos crepes.
Ve bu sabah, Biz gözleme yedik.
- Crepes.
- Gözlemeler.
Vou fazer crepes.
Krep yaparım.
Os queques deliciosos da tua mulher contra os crepes caseiros da minha mulher.
Karının lezzetli yabanmersinli çöreklerine ne dersin? ... karşılığında karımın özel birası
Sei que isto parece de loucos. Os dois homens que estão ali dão-me 50 dólares se eu ficar aqui e comer um dos vossos crepes.
Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama, eğer sizin böreğinizden bir parça alıp yersem arkamdaki iki adam bana 50 dolar verecek.
Os meus crepes estão prontos.
Kreplerim olmuş.
Que tal uns crepes de marisco?
Deniz ürünlerine ne dersin?
Eu quero uma taça de sopa Alterian, crepes de bagas Utta e uma fatia de...
Bir fincan Alterian balık çorbası, uttaberry sürprizi ve bir dilim de...
Quarta-feira é o dia em que Neelix sempre cozinha crepes Trellanianos... seu prato favorito?
Neelix her zaman, senin en çok sevdiğin Tralyan kreplerinden yapardı.
E então, gostou dos crepes?
Eee, krepler hoşuna gitti mi?
Obrigado pelos crepes.
Çinböreği için sağol.
Desculpem-me, mas tenho de ir ver como estão os meus crepes.
Pekala, izninizi rica ediyorum, kreplerime bakmam lazım.
Eu trago crepes.
Ben yumurtaları getireyim.
- Arroz frito com porco e crepes de ovo.
Hiç komik değildi, tamam mı? Devlet okuluna gitmek zorunda kalmıştım.
Pega fogo aos crepes de ovo e diz-lhe que é uma vela das que não se apagam.
Ama ağlamıştın. Evet, doğru. Biliyorum.
- Arruináste sim! - Agora não existe ninguem no Magic Pan para enrolar os crepes
Şuan Magic Pan'de krep açacak kimse yok.
- Vá lá, vamos comer os crepes
Hadi, kreplerimizi yiyelim.
- Neil! - Porque é que os crepes estão a espirrar?
Neden krepler püskürüyor?
- Arroz frito com porco e crepes de ovo.
- Domuz rostosu yada rulo yumurtadan.
Pega fogo aos crepes de ovo e diz-lhe que é uma vela das que não se apagam.
O halde sen de ona o yumurtadan al üzerine de hileli mumlardan koy..
Será uma honra partilhar crepes chineses consigo.
Efendim, sizinle Çin böreği paylaşmak benim için bir onurdur.
- Crepes? - Sim, senhor.
- Çin böreği de var mı?
Ele adora crepes.
Yumurtalı halkalara bayılır.
Os crepes são bons, mas não são assim tão bons.
Çin böreği iyi ama o kadar da değil.
Os crepes são fantásticos!
Çin börekleri harika.
Depois, podemos ir à Magic Pan comer crepes...
Sihir panayırınıa gideriz, biraz krep alı...
Caracóis e crepes orientais.
Salyangoz ve oryantal baharatlı köfte.