Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Daddy
Daddy Çeviri Türkçe
489 parallel translation
Toda a gente sabe que o Big Daddy está a morrer...
Herkes Koca Baba'nın öleceğini...
Que o Big Daddy está a morrer?
Demek hepimiz Koca Baba'nın öleceğini...
Por que ficou o Big Daddy seis semanas naquela clínica?
Eğer tetkiklerde bir şey çıkmadıysa neden Koca Baba o klinikte altı hafta kaldı?
O teu irmão vai dizer ao Big Daddy que te despache para lá.
Sevgili ağabeyin, Koca Baba'ya seni oraya yatırmasını söyleyecek.
Estás praticamente a entregar-lhes tudo de bandeja, para quando o Big Daddy...
Sen de ekmeklerine yağ sürüyorsun. Bütün kontrol onların eline geçecek. Koca Baba gidince...
O Big Daddy adora-te.
Koca Baba sana tapıyor tatlım.
Não ias receber o Big Daddy?
Koca Baba'nın uçağını karşılamaya gitmiyor musun?
Mamã, ela não trouxe nada para o Big Daddy.
Anne, bak Koca Baba'ya hiçbir şey getirmemiş.
Não fales nisso! Ainda nem sabemos se o Big Daddy vai morrer.
Koca Baba yaşayacak mı ölecek mi emin olmadan mezarlardan bahsetme.
Querido, Big Daddy!
Sevgili Koca Baba!
A cirurgia exploratória comprovou que o Big Daddy não tem nada.
Test sonuçlarına göre Koca Baba'nın hiçbir şeyi yokmuş. Sapasağlammış!
O Big Daddy não vai morrer.
Koca Baba ölmeyecekmiş.
E deixa-los aqui, a envenenar o Big Daddy contra ti?
Ben de Koca Baba'yı sana karşı doldurmalarına izin vermeyeceğim.
Vais vestir-te e descer para a festa do Big Daddy.
Senden tek istediğim giyinip Koca Baba'nın doğumgünü partisine katılman.
- Ele perguntou logo por ti. -''Big''Daddy...
Koca Baba'nın ilk sorduğu sen oldun.
Não por ti, nem pelo Big Daddy.
Ne senin için, ne de Koca Baba için.
Temos excelentes notícias acerca do Big Daddy!
Koca Baba hakkında harika haberlerim var!
Quero dar-te as novidades acerca do Big Daddy.
Sana Koca Baba'yla ilgili haberlerim var.
Não o suficiente para a festa de anos do Big Daddy.
Koca Baba'nın doğumgünü partisi için uygun değildi.
É o presente do Brick para o Big Daddy.
Brick'in Koca Baba'ya aldığı doğumgünü hediyesi.
Gostou da canção, Big Daddy?
- Şarkı hoşunuza gitti mi Koca Baba?
Vejam como come o Big Daddy!
Koca Baba'nın iştahı yerinde.
Todos nós, incluindo o Big Daddy Pollitt, devemos agradecer aos que nos deram...
Koca Baba dahil hepimiz, bu yüksek mevkidekilere borçluyuz...
Faz parte do programa, Big Daddy.
- Bu da oyunun bir parçası.
Eu sei que o Big Daddy tem tanto orgulho como nós, em saber que tem uma dinastia de herdeiros para o substituir.
Koca Baba'nın da bizim gibi gurur duyduğunu biliyorum. Hepsi de kendi kanından, kendi canından ve mirası devralmayı bekliyorlar.
Não podes partir a meio da festa de anos do Big Daddy!
Koca Baba'nın doğumgününde çekip gidemezsin!
É isso mesmo, o Big Daddy vai morrer.
Doğru. Koca Baba ölecek.
Pobre Big Daddy...
Zavallı Koca Baba.
Devias ouvi-los a darem graxa ao Big Daddy, à força toda.
Koca Baba'ya nasıl yaltaklandıklarını görecektin.
- Parabéns, Big Daddy. - Tretas...
Doğumgününü kutlarım Koca Baba.
Eu estava grávida do Gooper e o Big Daddy disse...
Gooper'a dört aylık hamileydim. Koca Baba dedi ki :
Vêm aí o bolinho do Big Daddy!
İşte Koca Baba'nın doğumgünü pastası!
Ela está feliz, Big Daddy.
- Sadece çok mutlu.
Brick, o Big Daddy está completamente saudável! Brick!
Koca Baba yüzde yüz sağlıklıymış!
Não vais dar ao Big Daddy o presente de anos?
Koca Baba'ya doğumgünü hediyesini vermeyecek misin?
O Big Daddy chamou-te.
Koca Baba seni çağırıyor.
Ao Big Daddy Pollitt, e ao seu 65º aniversário.
Doğumgünü şerefine kadehlerimizi kaldıralım.
- Se o Big Daddy fizer planos...
- Koca Baba bazı kararlar vermek zorunda.
Só vim trazê-lo, Big Daddy.
Ben de onu size getiriyordum.
Big Daddy, por que magoa quem o ama? Tretas!
- Sizi gerçekten sevenleri neden üzüyorsunuz?
- É impressionante, Big Daddy.
- Bu çok etkileyici.
Em nada nem em ninguém, à excepção do poderoso Big Daddy!
Koca Baba'dan başka hiçbir şeye, hiç kimseye inanmamışsın.
- Posso ajudar, Big Daddy?
Ben yardımcı olabilir miyim Koca Baba?
A Trixie vai tocar piano para si, Big Daddy.
Trixie sana piyano çalmak için bekliyor.
Bem, Big Daddy...
Şey, Koca Baba...
O Big Daddy quer saber.
Hadisene! Koca Baba öğrenmek istiyor.
Conta ao Big Daddy o que aconteceu.
Hadi Koca Baba'ya ne olduğunu anlat.
Todos sabemos que o Big Daddy vai chegar aos cem anos.
Koca Baba en az 100 yaşına kadar yaşayacak.
Ao Big Daddy!
Koca Baba'ya!
Big Daddy, vem abrir a prenda. Abram-na vocês.
- Doğumgünü hediyeni açsana.
O Big Daddy vai apagar as velas!
Artık mumları söndürme vakti geldi!