English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Dama

Dama Çeviri Türkçe

3,485 parallel translation
Tu realmente sabes como tomar conta de uma dama, Rudolph.
Kadınına nasıl bakacağını gayet iyi biliyorsun Rudolph.
- A dama mandou-o pôr-se a andar.
- Selam. - Sanırım hanımefendi sana kaybol dedi.
Gostava de poder, mas sofro de flebite letal em ambas as pernas.
Keşke yapabilsem ama her iki ayağımdaki öldürücü dama iltihabından muzdaripim.
Dama Galadriel.
Galadriel Hanım.
Algumas das piadas já foram feitas bem melhores, dezenas de anos atrás em "A Dama Oculta".
Bazı espriler müthiş derecede yüzlerce yıl önce daha iyilerini yaptığımız Kaybolan Kadın filmindeki esprilere benziyor.
Não jogues o valete, actua como o rei e terás a dama.
Valeni oynamak için direnmelisin. Çünkü papazı oynarsan, Kızı kaparsın!
Dama de honra!
Baş nedime!
São peças e silicone.
O dama taşıyla macun.
Senhoras e senhores, a Primeira-dama de Nova Iorque, Cathleen Hostetler.
Bayanlar ve baylar, New York şehrinin First Lady'si, Cathleen Hostetler.
A Primeira-dama, está neste momento lá em cima?
Şu anda yukarıdaki kişi First Lady mi?
Convidou-me para dama de honor.
Benden nedimesi olmamı istedi.
Senhoras e senhores, o Presidente e a Primeira-Dama dos Estados Unidos.
Bayanlar ve baylar, karşınızda Birleşik Devletler'in Başkanı ve Eşi.
Acha que eu consegui isto a jogar às damas?
- Kutu olduğuna emin misin? - Sence dama oynarken mi yaralandım?
Minha Dama, o que foi?
Leydim, bu da nedir?
É desagradável para uma Dama.
Bir hanımefendi için hoş bir şey değil.
Um cavaleiro leva sempre um símbolo do amor da sua dama.
Bir şövalye daima aşık olduğu hanımın aşkının bir simgesini taşır.
Ninguém trata uma dama assim na minha presença. Está bem...
- Benim huzurumda hiç kimse bir hanıma böyle davranamaz!
A dama a quem eu certa vez dediquei as minhas façanhas.
- Bir zamanlar başarımı kendisine adadığım hanım.
A pessoa que vai defender a sua dama até a morte.
Hanımını ölümüne koruyacak olan kişi!
Soltem a dama!
- Bayanı bırakın!
Pela nossa dama!
Hanımlar için!
A nossa primeira-dama, Hillary Rodham Clinton, disse uma vez :
First leydimiz Hillary Rodham Clinton demiş ki :
Miriam Hope Clendon era a primeira-dama da sociedade de Palm Beach.
Miriam Hope Clendon, Palm Beach sosyetesinin ilk leydisiydi.
Sim, é a dama.
Evet, işte o hanım.
Porque isto não parece coisa de uma dama.
Çünkü bu, bayana hiç yakışmaz.
Conheçam a Dama de Espanha!
İspanya kadınıyla tanışın!
Srta. Erstwhile, uma dama não desperdiça a noite.
Gerçek bir leydi gece boyunca karalama çizmez Bayan Mazi.
Escrevo poemas de amor que nenhuma dama ouve.
Aşk şiirleri yazarım ama güzel hanımlar bunu hiç bilmez.
É a dama com o licor.
İçkili bayan geldi.
Estou à procura da criada de uma dama.
Bir hanımefendinin hizmetçisinin peşindeyim.
O Presidente Raiko e a primeira-dama, Ranúncula Raiko, acabam de chegar.
Başkan Raiko ve eşi Düğünçiçeği Raiko teşrif ettiler.
Uma grande dama.
Harika bir kadın.
Creio que essa questão assim como a da idade de uma dama é inapropriada até mesmo nesta era bárbara.
Bu barbar zamanlarda bile bir hanıma yaşını sormak uygunsuz kaçıyor diye düşünüyorum.
Quem o substituir terá de seguir umas pegadas enormes.
Ardından kim gelirse gelsin, onun pabucunu dama atmak zor.
- A primeira-dama está ferida.
- First lady yaralandı. - Connor.
É o tipo que foi excluído do Corpo de Segurança do Presidente depois do acidente, em que perdemos a primeira-dama?
Kazadan sonra Başkan'ın hizmet postasından ayrılan adam. - First lady'yi kaybettiğimiz zaman mı? - Ray!
Tu é que deixaste a primeira-dama morrer, não foi?
Sen, First Lady'nin ölmesine izin verensin değil mi?
Tenha maneiras como uma dama, Sra. Nussbaum.
Hanımefendi olun, Bayan Nussbaum.
Como uma dama, Sra. Nussbaum.
Hanımefendi olun, Bayan Nussbaum.
Sr. Presidente, tem uma chamada da 1ª Dama.
Efendim, First Lady arıyor.
Tenho sim, 1ª Dama.
Evet, Bayan First Lady.
A 1ª Dama regressa esta noite?
- First Lady bu gece mi dönecek?
- A 1ª Dama deve estar encantada.
- First Lady çok sevinecek.
Martin, quando é que viu a 1ª Dama decidir alguma coisa?
Martin, eşimle ne zaman uzlaştığımızı gördün?
A dama de honor Susie Kettle?
Nedime Susie Kettle?
Podemos jogar às damas quando chegarmos a casa?
Dönüşte dama turnuvası yapalım mı?
Dama de copas.
Kupa kızı.
Dama de copas, Kerwin.
Kupa kızı, Kerwin.
- É a tua nova dama, Ice?
- Anan geldi Ice?
A dama de gelo.
Buz sarkıtı.
- Riles, acho que ganhaste o prémio da dama de honor mais gira.
Bence en şirin nedime ödülünü kesin kazanırsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]