Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Declan
Declan Çeviri Türkçe
718 parallel translation
- Cala-te, Declan.
- Kapa çeneni Declan.
Está no Hospital St. Declan, Stamford, Connecticut.
Stamford, Connecticut'ta St. Declan Hastanesi.
Declan Joseph Mulqueen, um franco-atirador do IRA.
Declan Joseph Mulqueen ile ilişkisi olduğunu söylüyor.
Sou o Declan Mulqueen.
Ben Declan Mulqueen.
O Declan estava em brasa, era só paixão.
Declan ateş gibiydi, ihtiraslıydı.
- Declan Mulqueen?
- Declan Mulqueen mi?
- Declan Mulqueen.
- Declan Mulqueen.
Declan.
Declan.
Declan, Valentina :
Declan ve Valentina.
Declan!
Declan!
Quando o Declan te matar, pensa em mim.
Declan seni öldürdüğünde, beni hatırla, tamam mı?
Se vires o Declan... antes de morreres, diz-lhe que ele não é capaz de proteger as mulheres dele.
Ölmeden önce... Declan'ı görürsen, ona kadınlarını koruyamadığını söyle.
"O Declan não é capaz de proteger as mulheres dele."
"Declan'a kadınlarını koruyamadığını söyle."
- Diz : "Socorro, Declan."
- "Yardım et Declan" de.
- Socorro, Declan.
- Yardım et Declan.
Socorro, Declan!
Yardım et Declan!
Por favor, Declan, ajuda-me!
Ne olur Declan, yardım et!
Que vais fazer, Declan?
Ne yapacaksın Declan?
Estás a desleixar-te.
Eskisi kadar iyi değilsin Declan.
Desculpa, Declan.
Üzgünüm Declan.
Obrigado, Declan, por tudo.
Her şey için teşekkürler Declan.
Deve ser o Declan.
Bu Declan olmalı.
- É o Declan? - Sou.
- Siz Declan mısınız?
Obrigada por nos teres desatolado.
Bizi çıkardığın için teşekkürler Declan.
O Declan pode fazer isso.
Bu işi Declan yapabilir.
Está em Mombasa, num leilão de gado.
Declan Mombasa'da. Hayvan pazarına gitti.
Consegues ouvir-me?
Declan, beni duyuyor musun? Beni duyuyor musun Declan?
Responde!
Declan, cevap ver!
Parece que a Grace Declan o viu você desaparecer em pleno ar no domingo.
Görünüşe göre, Grace Declan, pazar günü senin kayboluşunu görmüş.
Alguma notícia do Declan?
Declan'dan haber var mı?
- Dá-me um minutinho, Declan
Bana bir dakikacık ver Declan.
Declan, vou voltar em breve.
Declan. Çabuk döneceğim.
Declan, liga o avião.
Declan, uçağı çalıştır.
"Declan, liga o avião"? O que é que isso significa?
"Declan, uçağı çalıştır" da ne demek?
Isso vai por aqui, certo?
Stan, Declan, bu tarafa.
Ela já está quase chegando, Ok?
Declan onu yarı yolda karşıla olur mu?
Este é o meu namorado, Declan.
Erkek arkadaşım, Declan.
Que tal uma ida ao karaoke, Michael?
Karaoke'de şarkı söylemek ister misin, Michael? Declan.
Coração partido? Ela deixou o Declan. "Deixou" é inapropriado.
Bu harika.
Quer dizer, sei que a vida com o Declan tem sido um total sobe e desce.
Salak okul aynı cinsiyetten çiftlere bilet satmıyor.
O Declan tem sido a tua rede de segurança e é assustador estares sozinha.
Harika. Pizza. Bir daha size yemek pişirmeyeceğim.
Tens aqui um grande futuro, Kyle.
Declan'lı günlerimden kalma.
Mas entretanto aqui o Declan vai-me mostrar o que vale e porque se está sempre a gabar.
Ama bu arada Declan, bana böbürlenip durduğu vuruşlarını gösterecek.
Queres dormir com o Declan há séculos.
Hep Declan'la yatmak istiyordun.
Então este Declan, é um miúdo porreiro?
Peki şu Declan, iyi bir çocuk mu?
Pobre Declan, nunca lhe devia ter pedido para te convidar a sair.
Zavallı Declan, asla ona, seni dışarı davet etmesini söylememeliydim.
Declan, meu.
Declan, adamım.
É melhor sair. Declan, abre a porta.
Declan, kapıyı aç.
Este é o Michael. O Declan.
Bu Michael, Declan.
Apanhem-no!
Declan'ın peşinde ve birbirlerine pek yakıştıklarını sanmıyorum.
Uma hora de recolha às 3h. No que estava eu a pensar?
Sanırım Declan'la gidiyorsun.