English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Delores

Delores Çeviri Türkçe

147 parallel translation
- Por causa da Delores Purdy.
- Delores Purdy yüzünden.
dá-lhe gozo.
Ne kızı? - Delores Purdy adında bir kız. Zevkini tatmin etmek için, camda çıplak gösteri yapıyor, işte böyle!
Delores?
"Hiç mezar taşına uzandın mı, Delores?"
nunca descobriria a verdade.
Eğer Delores Purdy işin içine girmeseydi, gerçeği asla bulamazdım.
O homem que te pagou o aborto da Delores Purdy.
Delores Purdy'nin kürtaj parasını ödeyen adamın!
Mentiroso.
- Delores? - Yalancı!
Delores, Rudolph E, dado como desaparecido em Dezembro de 51, em Bisbee, no Arizona.
Delores, Rudolph E Aralık 1951'de kaybolduğu bildirildi. Bisbee Arizona'da.
Caramba, Dolores!
Aman Tanrım, Delores.
Aí estão Claire Windsor, Dolores del Rio... e a charmosa Eudora Fletcher... a conversar com a nova sensação do cinema...
Bunlar da Claire Windsor Delores del Rio... ve cazibeli Eudora Fletcher... Hollywood'un en yeni sansasyonel dansçısı...
Não tem nada a ver com a reunião, Delores!
Bunun eski liseliler partisiyle ne alakası var!
A única altura em que pessoas como a Delores Dodge me ligavam, era quando trocavam de mim ou me insultavam.
Delores Dodge gibi insanlar yalnızca gülmek ya da hakaret etmek için... yanıma gelirdi.
- Delores, porque não dás sangue? - Não posso.
- Delores sen niye kan vermiyorsun?
Olha a Delores.
Şu Delores'e bak.
- Vai, Delores.
- Haydi Delores.
Porque é que as tuas amigas têm de saber... de ti e do Michael Fitzsimmons pela Delores?
Nasıl oluyor da arkadaşların olduğumuz halde... Michael meselesini Delores'ten öğreniyoruz?
Quem precisa de satélites, tendo a boca da Delores?
Delores'in ağzı varken, uyduya ne gerek kalır?
Aposto que a Delores contou ao Charlie!
Eminim Delores Charlie'ye söylemiştir!
A Delores contou-me de ti e daquele sacana do Michael Fitzsimmons.
Delores sen ve Michael denen o pislikle olanları anlattı.
Podia dizer-te muitas coisas, mas não vales o esforço.
Delores, sana söyleyebileceğim yüzlerce şey var... ama bu külfete değmezsin.
- Dolores.
Delores.
- Chama-se Dolores.
Hanımefendinin adı Delores.
O Toscani disse-me que ia tomar conta de ti... na tua última semana na rua.
Delores, Toscani seni kollayıp rahat etmeni sağlayacakmış. Bu, sokaklarda son haftan.
- Delores Jackson.
- Delores Jackson.
E Delores Patcher que se sentava ao lado deles.
Ve yan masadaki Delores Patcher.
"Regressamos com Troy McClure e Delores Montenegro em" Religioso com uma Pá. "
Şimdi Preacher With a Shovel`da Troy McClure ve Delores Montenegro`ya dönüyoruz.
Tens a Delores à perna!
Yol Savaşçısı Delores tam kıçında!
Diga-lhe que estive cá.
Delores'in geldiğini söyle ona.
A Delores diz que és " o recheio do seu'palmier'".
Delores "peteğindeki bal" olduğunu söyledi.
Como eu disse... à Delores Montenegro em Calling All Quakers...
Delores Montenegro in Calling All Quakers filminde söylediğim gibi...
Niwetúkame, a Grande Deusa Mãe... veio a mim nas costas de um animal, com pássaros sorvendo as lágrimas que elas estava derramando chorando, " Delores... você deve guiar minhas filhas contra seu inimigo natural.
Niwetukame. Ana Tanrıça. Dişi bir geyiğin sırtında, döktüğü gözyaşlarını yudumlayan sinek kuşlarıyla beraber, beni çağırıyordu.
Delores disse que precisam de mim.
Delores çağırıyor.
Delores enfia o pé na jaca com o peyote Pelo menos uma vez por semana.
Delores peyote sayesinde haftada bir halüsinasyon görür.
No momento, ela e Debbie Estão se rivalizando
Bu arada. Delores ve Debbie liseden beri birbirleriyle mücadele halinde.
Mas gostaria que ela estivesse certa. 656 No entanto, estou Delores quando é para lutar pelo que é meu.
Ama iş mücadeleye geldiğinde Delores haklı.
Este território é de vaqueiras e portanto estou com Delores e luto contra qualquer bastardo que seja contra.
Burası dişi kovboyların toprağı. Delores'le birlikte, bunu inkar eden herkesle dövüşmeye hazırım.
Então chegou o momento em que Delores sentiu-se compelida a pegar o seu peyote e deixara a fazenda.
Delores bir gün peyote kamyonetine binip,... çiftlikten ayrılmak zorunda kaldı.
Ouvimos no rádio que a fiança de Delores está em $ 50,000.
Radyoda Delores'in elli bin dolar kefalete çarptırıldığını duyduk.
Aí Delores sugeriu outro ingrediente.
Sonra Delores başka bir karışım denedi.
Porque tenho menos que metade de um saco de peyote sobrando e Delores está na prisão.
Çünkü elimizde sadece yarım kese peyote tohumu kaldı ve Delores Sisters Hapishanesi'nde.
Outra investida das mulheres da fazenda Rubber Rose e Delores del Ruby, agora está livre depois de ter sido presa em Sisters com mais de 50 quilos de peyote.
Diğer bir haber de, Rubber Rose Çiftliği'nin yöneticisi Delores Del Ruby, kefalet karşılığı serbest bırakıldı. Sisters Kasabası'nda yirmi kilo peyote tohumuyla yakalanmıştı.
Perdida num transe psicodélico Delores, rainha dos grous, espalhou o peyote sobre os ninhos das aves que estariam melhor extintas que conformadas à sua adequação aos valores dos homens
Gördüğü hayaller içinde kaybolan Delores, turna hırsızlarının kraliçesi erkeklerin dünyasına uymaktansa... soyunu kurutmayı seçecek bu kuşların yuvaları arasında dolaşıyordu.
Os brotos de Peyote cantaram no cérebro de Delores em coro, e acima daquele coro ancestral, veio a voz de Niwetúkame, a divina mãe, chamando sua filha em seu trono enlameado.
Peyote Delores'in beyninde kilise korosu gibi çınlıyordu... ve bu koronun arasında Niwetukame'nin gül renkli sesini duydu. Ana Tanrıça kızını tahta çağırıyordu.
Costuma ir correr de manhã para o Delores Park.
Genelde sabahları Delores Parkına koşmaya giderdi.
Delores querida...
Delores! Bir tanem.
Delores Rodriguez, guarda dos arquivos e perita em bagatelas.
Delores Rodriguez, arşiv sorumlusu, eski haberler uzmanı.
Delores, dá-me uns ovos mal passados.
Delores, şu el bombalarından bir kaç tane versene.
- Delores...
- Delores...
Delores, é contigo.
Delores, sen gidiyorsun.
- Sou Dolores Montelli. - Boa noite a todos. Mrs. Montelli...
Ben Delores Montelli, 4 çocuğum var.
- A Delores.
- Delores.
- Delores.
- Delores.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]