Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Direction
Direction Çeviri Türkçe
90 parallel translation
D.G.S.E. : Direção Geral da Segurança Exterior.
D.G.S.E. Direction Generale de la Securite Exterieure.
Pensei sinceramente que aquele era o fim do breve sonho fervoroso que foi o Novos Rumos.
"New Direction" ın, çok kısa bir hayal olduğunu tam düşünmeye başlıyordum ki...
Por isso, sem mais delongas, apresento-vos os Novos Rumos.
Daha fazla bekletmeden, size New Direction'ı sunuyorum.
O "Novos Rumos" é, sem dúvida, um clube com falta de rumo.
New Direction açıkçası istikameti kısır olan bir kulüp.
Now that I have some direction
* Yönümü biliyorum şimdi *
O Finn e eu podemos andar de candeias às avessas, mas ambos sabemos que salvar a honra do coro é a nossa missão.
Finn ile aramız birçok nedenden dolayı hala bozuk olabilir ama ikimiz de New Direction'ın onurunu koruma görevinin bizim işimiz olduğunu biliyoruz.
Vamos cantar a música do ano. Estilo Novos Rumos!
Hadi onlara yılın şarkısını gösterelim New Direction usulü!
Quando estava nos Novos Rumos, actuámos em frente a público hostil, basicamente, onde quer que fôssemos.
New Direction'dayken, saldırgan seyirciler önünde icrada bulunduk neredeyse gittiğimiz her yerde.
Ouve-me, isto é sobre a tua segurança, então não me importo se é o Jordan ou o Drake ou todos os membros da One Direction.
Dinle beni, bu güvenliğin hakkında. O yüzden Jordan'mış, Drake'miş veya One Direction'ın herhangi bir üyesi imiş umurumda değil.
Os New Directions estão acabados!
New Direction bitmiştir!
One Direction!
One Direction!
A banda britânica One Direction foi recebida por um bando de fãs em êxtase.
İngiliz grubu One Direction... hayranlarının çığlıklarıyla karşılandı.
Os One Direction conquistam o panorama musical, país após país.
One Direction... müzik dünyasını ülke ülke ele geçiriyor.
One Direction.
One Direction.
Os One Direction são o número 1 em mais de 35 países.
One Direction 35'in üzerinde ülkede... bir numarada.
Nunca gostei muito de boy bands até fundarmos os One Direction.
One Direction'dan önce... ergen grubu hayranı değildim.
ONE DIRECTION GUARDA-ROUPA
GARDROB
Da primeira vez que vi os rapazes dos One Direction foi na audição quando foram a solo ao X Factor.
One Direction çocuklarını... ilk kez seçmelerde görmüştüm... X Factor'da solo sanatçı olarak.
Zayn, o que vai acontecer agora aos One Direction?
Zayn, One Direction ne olacak şimdi?
- Este não foi o fim dos One Direction.
- One Direction'ın son performansı değil.
- Senhoras e senhores, o vosso aplauso para os One Direction!
- Bayanlar ve baylar... One Direction... için alkış.
Literalmente, mal o programa acabou, os fãs encarregaram-se de transformar os One Direction na maior banda do mundo.
Program bittiği anda hayranlar... One Direction'ı dünyanın en başarılı grubu... haline getirme görevini üstlendi.
Amamos-vos, One Direction!
Sizi seviyoruz, One Direction!
As raparigas são doidas pelos One Direction.
Bu kızlar... One Direction için çıldırıyor.
Quando as Directioners ouvem a música e a acham agradável, é libertado no cérebro um neuroquímico chamado dopamina, que proporciona sentimentos de alegria e felicidade.
BEYİN BİLİMCİ Direction'cılar müziği dinleyip keyif verici bulduklarında... beyin dopamin adında... bir nörokimyasal salgılar... ve bu da neşe, mutluluk hissi verir.
Os jovens One Direction provocam a histeria por onde quer que passem.
One Direction grubu... her yerde... histeriye yol açıyor.
Em alguns meses, os fãs conseguiram pôr o planeta todo a apoiar os One Direction.
Birkaç ay içinde hayranlar One Direction için... tüm dünyayı yanlarına çekti.
São os One Direction.
One Direction.
O som dos One Direction...
One Direction tarzı...
Os fãs tinham espalhado de tal forma a fama dos One Direction, que pensei que desta vez talvez fosse diferente.
One Direction ile ilgili o kadar çok şey yaydı ki... bu sefer biraz farklı olabilir bence.
Sou um grande fã dos One Direction.
Büyük bir... One Direction hayranıyım.
Vive One Direction!
Yaşasın One Direction!
Vai ser incrível! One Direction, One Direction!
Bu harika olacak 1D SEVİYORUM One Direction, One Direction!
Não sei, acho que se não estivesse nos One Direction agora, estaria a trabalhar numa fábrica ou teria ido para bombeiro.
Bilmiyorum. Şu anda One Direction'da olmasaydım... bir fabrikada ya da itfaiyeci olarak çalışıyor olurdum.
Dirão que isto não é muito profissional, sempre com palhaçadas, aos pulos, à bulha, mas é isso que faz deles aquilo que os One Direction são.
Kimileri bu duruma bakıp bunca soytarılığın... zıplamanın, kavganın falan profesyonel... olmadığını düşünebilir... ama bunlar One Direction'ın... bir parçası.
Os One Direction acabam de lançar o novo vídeo do single "One Way or Another".
One Direction... "One Way Or Another"... single'ları için yeni bir klip çıkardı.
Somos os One Direction!
Biz One Direction'ız!
Porque gosta dos One Direction?
One Direction'ı niye seviyorsun?
Nem sei porque gostam deles!
One Direction'ı niye seviyorsunuz anlamıyorum.
"Aquela boy band do meu tempo, os One Direction, eram uns tipos engraçados."
"Zamanımın ergen grubu One Direction çok eğleniyordu."
Jean Fourier, Direcção Geral da Segurança Exterior.
Jean Fournier, Direction Generale de la Securite Exterieure.
Acabavam por seguir o One Direction ou alguma coisa assim.
Büyük ihtimalle One Direction'ı falan takip etmenin sonuçları.
Ereção masculina primeiro do que os One Direction.
Kalkmış penis one direction'dan önce gelir.
One Direction, U2, Cirque du Soleil.
One Direction, U2, Cirque du Soleil.
- ONE DIRECTION?
- One Direction?
Agora imitando os "One Direction - WHAT MAKES YOU BEAUTIFUL",
Şimdi sırada One Direction'dan "What Makes You Beautiful".
- Olhem, é o "DORK DIRECTION".
- Resmen "Mal Direction."
A Direcção Regional da Police Judiciaire de Paris
Direction Regionale de Police Judiciaire de Paris.
- One Direction.
- One Direction.
O mundo inteiro é fã dos One Direction.
Tüm dünya One Direction hayranı oldu.
NOVA IORQUE, EUA
NEW YORK ABD ONE DIRECTION BU GECE