Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Dough
Dough Çeviri Türkçe
49 parallel translation
Bem, o que você acha voltarmos a Miami e casarmos por lá?
Hepsinin tek derdi para ( dough = hem para hem hamur anlamında ) Peki, Miami'e geri dönüp evlenme konusunda ne diyeceksin?
Como vai isso, Dough?
N'aber, Dough.
Dá-lhe, Dough.
Benzet onu, Dough.
Dough.
Dough.
Dough deixa-me sair.
Dough indir beni.
Dough, vamos embora, meu.
Dough, tüyelim haydi.
Ei, Dough.
Hey, Dough.
Eu confio no Dough.
- Doug'a güveniyorum. - Hayır.
Van Dough.
Van Dough.
Van Dough, sir.
Van Dough, efendim.
Van Dough, sir?
Van Dough, efendim?
Mas Van Dough....
Ama Van Dough....
Van Dough, excelência.
Van Dough, efendim.
Van Dough, o meu pai nunca despediu ninguém.
Van Dough, babam daha önce kimseyi kovmadı.
O Tribunal concede a representação de Richie Rich a Laurence Van Dough, amigo fiel da família Rich.
Mahkeme kararını vermiştir Richie Rich'in yasal velisi Laurence Van Dough olmuştur, Rich Ailesinin güvendiği bir dost.
Van Dough despediu todos os empregados da família Rich.
Van Dough, Rich ailesinin tüm çalışanlarını işten çıkarttı.
Mr. Van Dough estará no gabinete a partir de agora.
Bundan sonra işleri, Bay.
Eu vou ter uma conversa com Mr.
Gidip Bay. Van Dough'la konuşucam.
Van Dough. Tu ficas aqui.
Sen burada kal.
Van Dough, sir... ... acho que encontramos um caminho para o cofre, afinal.
Van Dough, efendim sanırım kasaya girmenin bir yolunu bulduk.
- Onde está Van Dough?
Yapma! - Van Dough nerde?
O que se passa, Sr. Van Dough?
Ne oldu, Bay. Van Dough?
Sr. Van Dough, está despedido!
Bay. Van Dough, kovuldunuz!
I'm gonna have myself a gallon of cookie-dough ice cream... with a nice big chocolate chip cookie on top.
Evet. Ben daha iyisini yapacağım. Kendime bir galon kurabiye parçacıklı dondurma alacağım... üstüne de kocaman bir çikolata parçacıklı kurabiye koyacağım.
- I'm gonna dip it in the cookie dough- -
- Onu kurabiye hamuruna batırıp...
Você sabe que Doug Gregory não é o assassino, certo?
Gideon. Dough Gregory'nin katil olmadığını biliyorsun, değil mi?
Doug, você fugiu da prisão por assalto a mão armada!
Dough, silahlı bir soygun için hapistan kaçtın.
Bill Bucket Dough abrirá este fim de semana... estarei por lá para assegurar que tudo corra bem... mas provavelmente correrá.
... Bill Bucket Dough bu hafta bizimle olmayacakmış dedikodularını duydum. Sizin için araştırıp haber vereceğim ancak şimdilik durum böyle gözüküyor.
Com frango assado.
Fried Dough da getirmiş.
O Dough, ele ainda está vivo, casado e tem filhos.
Doug, hala hayatta, evli ve çocukları var.
Alpha Dog a Dough, Mickey, Tytean, Top Cat. - Escutem? - O objectivo.
Alfa Dogdan birimlere duyuyor musunuz?
Dino, Kimo, Big Dough, estão desaparecidos há algum tempo.
Dino, Kimo, Büyük Dough isimleri de bir süredir kayıp.
Isto já não é a cidade do pica-pau amarelo Dough.
Bu iş artık mahallelilerin oynadığı sek sek olmaktan çıktı, Doug.
É mais hora de fazer massa ( = dough ) em cima de uns loucos ( = nuts ).
"Memesai saatim başlıyor" desen daha doğru.
- Doug, tu e o Seth podem vir aqui?
- Dough, Seth'le buraya bir uğrayın.
Ouve, Doug, estou feliz só por estares aqui.
Bak Dough, burada olduğuma minnettarım ben.
São moles como um Pierogi Dough. E tão pequenos.
Hamur gibi yumuşaklar ve çok küçükler.
Sinto falta de Cookie Dough Ice Cream.
Kurabiyeli dondurmayı özledim.
Nunca encontraram uma civilização que tivessse Cookie Dough Ice Cream?
Kurabiyeli dondurma yapan bir uygarlığa rastlamış mıydınız?
Que saiba ganhar dinheiro E é bom que seja arruaceiro
♪ Gotta know to get dough ♪ ♪ And he betta be street ♪
Que saiba ganhar dinheiro E é bom que seja arruaceiro
♪ Gotta know to get dough ♪ ♪ and he betta be street ♪
Sim, a frase, "Dough Mehbani Rahmat care-o" ou "Karo" significa alguma coisa para vocês?
Evet, "dost mehbani rahmat karo" sözünün bir anlamı var mı?
Van Dough!
Van Dough!
- Sim, Dough?
Hardey?
É feito de Dil-Dough.
Hamurdan yapılmış.