English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Drone

Drone Çeviri Türkçe

1,014 parallel translation
E com uma ex-zangão...?
Eski bir Drone hakkında ne düşünürler?
Algum drone experimentou síntomas como esses antes?
Daha önce herhangi bir dron böyle bir belirti yaşadı mı?
Qualquer drone com mal funcionamente tão serio como o meu, seria destruido de imediato
Herhangi bir dron, benim yaşadığım arızayı yaşarsa, hemen yok edilir.
7, foi um drone Borg que está se convertendo em individuo.
Seven, şu anda bir kişi haline dönüşmüş olan, o zamanlar bir Borg dronuydun.
Creio que me identificou como um drone errante e tenta reintegrar-me ao coletivo.
Beni, hatalı bir dron olarak tespit ettiğine inanıyorum. Beni yeniden, toplulukla birleştirmeye çalışıyor.
Temo que sua drone não sobreviverá. Devemos regressar o link ao campo de destroços imediatamente.
Korkarım ki, dronunuz hayatta kalamayacak, ama bu bağ'ı acilen enkaz alanına geri götürmeliyiz.
Acho que nossa drone celebrou um pouquinho a mais.
Sanırım dronumuz biraz fazla eğleniyor.
Preparem uma sonda de emergência.
Bir drone hazırlayın.
Mas está fora do alcance das nossas comunicações... e uma sonda demoraria dois dias a alcançá-la.
Fakat iletişim menzilimizin dışında... ve bir drone'nun ona ulaşması iki gün sürer.
Porque não enviá-lo num drone até Pegasus?
Neden onu drone'la Pegasus'a göndermiyorsunuz, efendim?
Porque é que o Almirante não enviou uma sonda via Pegasus?
Amiral neden Pegasus vasıtasıyla bir drone göndermedi?
Sr. Obutu, prepare um drone.
Bay Obutu, drone'u hazırlayın.
Não consigo por os drones a funcionar.
Drone'ları çalıştıramıyorum.
É um zangão tático.
Taktik bir drone.
Como um Drone eu ajudei a assimilar várias civilizações.
Bir dron olarak, bir sürü medeniyetin asimile edilmesine katkım oldu.
Sou como uma espécie de... drone Borg... programado...
Kendimi bir çeşit... programlanmış...
Você é um drone neonatal.
Yeni doğmuş dronlarsınız.
Eu também terei de levar um drone adulto, para uma análise na Voyager.
Aynı zamanda, veri düğümünü analiz etmek için yanımda bir tane yetişkin Dron'u Voyager'a götürmeliyim.
Você foi um drone por 18 anos.
18 yıl boyunca dron oldun.
Mas você não precisa continuar a ser drone para experimentar essas coisas.
Unutmadım. Ama bu şeyleri yapmak için dron olmanıza gerek yok.
O drone é parte da Colectividade!
O dron, topluluğumuzun bir parçası.
É difícil de acreditar que ela poderia crescer e se tornar um drone.
Bu şeyin büyüyerek ilerde bir dron olacağına inanması çok zor.
Não importa quantos campos de escombros tenhamos de procurar o implante de um drone morto não vai servir.
Enkazın hepsini arasak bile ölü bir drondan alınan düğüm işe yaramayacak.
Quem está a falar de um drone morto?
Ölü bir drondan alacağımızı kim söyledi ki?
Mas, quando um drone é desactivado as suas memórias continuam a residir na consciência colectiva.
Bununla beraber, bir dron kapatıldığında anıları topluluğun bilincinde bulunmaya devam eder.
Enquanto a Colectividade existir parte desse drone também existirá.
Ortak bilinç var olduğu sürece, o dronun bir parçası, var olur.
Elas falharam porque tentou implementar o nódulo de um drone morto.
Ölü bir drondan aldığınız kortikal düğümü takmaya çalıştığınız için başarısız oldunuz.
O que você precisa é de um drone vivo.
İhtiyacınız olan şey, yaşayan bir dron.
Se planeia usar num drone, terei que o fazer de tamanho menor.
Eğer bunu bir robota koyacaksan daha küçük versiyonunu yapmalısın.
O drone de VX entrou na entrada de ar exterior.
VX aracı dış hava kilidine giriş yaptı.
Não é mais um Drone, é humana!
Sen artık bir dron değilsin, insansın!
Como um drone, eu tirei milhares. Mas eu nunca fui punida.
Bir dron olarak, binlercesini aldım ama ben hiç cezalandırılmadım.
É só carregar num botãozinho, e o "drone" voa dali para fora com o lixo.
Küçük bir düğmeye basacaksınız ve makina gelip çöpü alacak.
O "drone" esvazia a caixa, e apanhamos o material quando estivermos outra vez todos juntos.
Makina çöp kutusunu buraya bırakacak ve biz tekrar biraraya gelip silahı alacağız.
Drone lançado e a transmitir.
Verici harekete geçti ve yayında.
Se viu o drone, sabia que estávamos cá.
Arayıcıları gördüysen bizim burada olduğumuzu anlamışsındır.
O drone larga o caixote e apanhamos a mercadoria juntos.
- Sen ne halt yiyorsun orada? - Oh, River, orası uyumak için uygun olma- - Ben çok rahatım.
Se Anubis já tinha alguns planos para criar um soldado drone, aquela informação deve ter sido a peça final no puzzle.
Eğer Anubis bir işçi asker üretmek için tasarıma sahiptiyse, bu bilgi yapbozun son parçası olmuştur.
A todos os aparelhos em recolha, temos um drone errante que pode buscar um alvo.
İniş yapacak bütün hava araçları, kaçak bir dronumuz var. ... kendi kendine hedef bulabiliyor.
O drone parece ter sido incapacitado.
Binbaşı Sheppard dronun haraketsiz durumda olduğunu rapor etti.
Fiz força para me concentrar e o drone desactivou-se.
Sadece konsantre olmaya çalıştım ve dron kendi kendisini kapattı.
Com o devido respeito, General, fomos atacados por um drone alienígena.
Saygısızlık etmek istemem efendim, daha yeni bir uzaylı füzesi tarafından saldırıya uğradık.
Um drone do Anubis e um guerreiro muito mais formidável do que esta simulaçao sugere.
Aynı fikirdeyim. Anubis robotları bunun sağladığından daha çetin savaşçılardır.
Há um terceiro drone.
- 3. bir dron var. - Emin misin?
Numa versao anterior do jogo, quando eliminei um drone a partir deste sítio, isso, inevitavelmente, atraiu a atençao de um terceiro drone escondido.
Oyunun önceki versiyonunda, dronu burada yokettiğimde, kaçınılmaz şekilde üçüncünün dikkatini çekti, görünmez olanın.
Talvez um drone.
Olasılıkla bir robot.
A porta astral foi atingida e nao pudemos sair, por isso fugimos para as colinas e o drone seguiu-nos.
Yıldız Geçidi vurulmuştu. Çıkamıyorduk dolayısıyla tepelere doğru koştuk. Robot bizi takip etti.
E ainda que já não é um drone, ainda tenta ser perfeita.
Borgların mükemmelliğe ulaşmak için bir sürü şey yaptığını söyledi, ve sen artık bir dron olmadığın halde, hala mükemmelliğe ulaşmak için, çaba gösteriyorsun.
O vosso drone estava a assustá-los.
Vızıltıları onları ürkütüyordu.
Basta um botãozinho para o drone ir pelo cano abaixo com o lixo.
- Kendimi öldürmek zorunda olmadığım.
- O drone?
- Dron mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]