Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Dólares
Dólares Çeviri Türkçe
38,382 parallel translation
Entretanto estou furiosa, porque ontem, podia ter pago 100 dólares em dinheiro pela mesma BD e hoje estou a ter de pagar mais 5 dólares por nada.
Bu arada gerçekten sinirlendim çünkü dün o Superman'i 100 DB'ye satabiliyordum. Bugün yoktan yere fazladan 5 dolar ödüyorum. Yoktan yere değil.
O que temos agora vale 20 milhões de dólares para a CompuServe.
Şuan olan tek şey var, CompuServe 20 milyon ettiğimizi düşünüyor.
O Departamento de Justiça congelará os seus bens americanos. Milhares de milhões de dólares.
Bu yüzden konumunuzu tekrar gözden geçirip duruşmaya katılmanızı umuyoruz.
Custaram-me um contrato de 30 milhões de dólares com os Saints.
Bana 30 milyon dolarlık anlaşmaya mal oldu.
- Joe, foram seis milhões de dólares.
Joe, para 6 milyon dolardı.
BALLERS Um Milhão de Dólares num Saco
Çeviri : meertoo / Mert Erol İyi seyirler particiler!
- Só os óculos custam 800 dólares.
Siktir, o gölgelikler sadece 800 tutar.
A minha contribuição para a causa, um milhão de dólares.
Davaya katkım. 1 milyon dolar.
É um milhão de dólares num saco.
Çantada bir milyon dolar var.
Tu erraste ao deixares-me lançar um dado de seis milhões de dólares.
Senin yanıldığın bokta benim 6 milyon dolarlık zarı sallamama izin vermendi.
Há riscos em todos os negócios e não te esqueças que te aconselhei a investir 600 mil, não 6 milhões de dólares, neste negócio.
Sana 6 milyon dolar değil 600 bin dolar yatırmanı tavsiye ettiğimi de unutma.
Onde vais desenterrar 15 milhões de dólares?
Şimdi gidip 15 milyon dolar mı avlayacaksın?
Cinco milhões de dólares.
5 milyon dolar.
E claro, gastei 4 mil dólares no seu vestido de casamento, e terei que roubar um banco para pagar o meu curso, mas não vou deixar o dinheiro arruinar o meu bom humor.
Elbette, dört bin doları gelinliğine bayıldım ve muhtemelen harcımı ödemek için banka soymalıyım ama para konularının ruh halimi değiştirmesine izin vermeyi reddediyorum.
Assim como esta mulher. E este tipo, com o fato de 1000 dólares.
Bu kadın ve bin dolarlık takım elbiseli adam da.
Vadik Cornev. 640 mil dólares americanos.
Vadik Koronev, 640,000 $.
Marina Jiménez. 560 mil dólares americanos.
Marina Jimenez, 560,000 $.
O teu último negócio rendeu cerca de 2,2 milhões de dólares.
Son anlaşma 3.5km civarındaydı.
Paguei 600 dólares de luz no mês passado.
Elektrik faturam geçen ay 600 papeldi.
Estão aqui mais de dois milhões de dólares.
Burada 2 milyon dolardan fazla var.
Cem mil dólares para começar. Assim eu poderia criar uma rede segura o suficiente para criar um protótipo real.
Diğer dijital parabirimlerinden daha fazla istikrar, güvenlik ve gizlilik sunuyor.
Ou se eu dissesse que vale mil dólares e tu dissesses que custa mil dólares para eu a comprar, então vale mil dólares.
Toplu olarak ona bağlanırsak olacak. Tıpkı şunlar gibi. Örneğin, şu şişedeki şarap, biliyorsun, bize teyzen aldı.
Mesmo assim, eu não pagaria mil dólares por essa merda.
- Peki, ya bu... satmak için 1000 $ lık bir şişe şarap deseydim? - 1000 $ lık bir şişe.
Caroline, há seis anos tu tinhas 1 bilhão de dólares, e agora... vou dizer!
Caroline altı yıl önce milyar dolarların vardı ve şimdiyse... söylüyorum...
Paguei cinco mil dólares por aquelas duas queridas.
O güzeller için kişi başı 5000 dolar ödedim.
- Bom, só se considerar ingerir um milhão de dólares de valor em cocaína um problema.
- Milyonlarca dolarlık kokaini çekmesine sorun diyorsan, evet. Ben sıradan bir Salı günü diyorum.
Aquela enorme casa, à distância, o dono... ele mudou-se para cá com apenas dez dólares e um sonho.
Buradaki devasa evin sahibi buraya cebinde 10 dolarla ve kafasında bir hayalle geldi.
Não tão depressa, Mamã Dólares de Guerra.
Biraz ağır ol Para Annesi.
De centenas de milhares de dólares.
Yüzbinlerce dolarlık ödemeler.
E eu preciso de 6 mil dólares até sábado e isso não vai acontecer.
Cumartesiye 6 bin dolar lazım ama bu da olmayacak.
Terão de dar-me gorjetas de mil dólares.
İnsanların bin dolar bahşiş bırakması gerek.
DEPÓSITOS : DEPÓSITO DE 96 DÓLARES.
Mevcut varlıklar : 96 dolar.
Fiz as contas ao dinheiro que preciso incluindo o passe e só me vão sobrar 62 dólares.
Van'i yemeğe götüreceğim. Hafta boyunca beni idare ettirecek parayı çıkarırsam yemek için 62 dolarım kalıyor.
62 dólares é mais do que suficiente para o teu encontro.
62 dolar kızla dışarı çıkmak için fazlasıyla yeterli.
As bebidas são a cinco dólares.
Güzel mekan dostum. Seveceksiniz.
- Então são oito dólares.
- Olmaz.
Seis dólares, então.
İyi akşamlar.
São 28 dólares.
Ama 28 dolar.
Põe vinte dólares na minha conta.
Acele havale etmen lâzım.
- Entre 2 mil e 4 mil dólares.
İki binle dört bin arası bir şey.
Vai pegar neste Cane Corso, para ele acasalar com outra, vão fazer pequenos Cane Corso e vão vendê-los por 2 mil dólares cada.
Bizim cins köpeğimizi kendisinin cins köpeğiyle çiftleştirecek. Sonra cins köpek yavrularımız olacak. Yavruları da tanesi iki bin dolardan satacaklar.
Seis números em sete, ganhou cerca de 92 mil dólares.
Yedide altı tutturdu. 92 milyon.
Vejamos, a divulgação online do código aberto, custou milhões de dólares dos acionistas.
Tanrım. Kaynak kodları internete sızdığı zaman hisse sahiplerinin milyonlarca doları buhar oldu.
Quando o Gaviria anunciou nova recompensa de 1,4 milhões de dólares pelo Pablo, o Coronel Pinzón ativou uma nova linha de denúncias.
Gaviria, Pablo'nun 1.4 milyon dolarlık yakalanma ödülünü açıkladıktan sonra Kumandan Pinzon yeni bir ihbar hattı açtı.
Talvez uns 500,000 dólares.
Bilmiyorum. Yaklaşık beş yüz bin dolar.
Havia meio milhão de dólares naquela maldita caixa.
O lanet olası kasada yarım milyon dolar vardı.
Estão cerca de seis mil dólares.
Saydım, patron.
Podíamos concordar que ela vale mil dólares.
Yani dünyadaki herkes buna erişebilir.
Queres que eu te pague mil dólares por ela?
Peki gerçek hayatta ne gibi bir değeri olabilir?
- São dez dólares?
- 10 dolar.
Damos-lhe 190 dólares.
Telefona 190 dolar veririm.