Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Düsseldorf
Düsseldorf Çeviri Türkçe
83 parallel translation
Vi um caso destes em Düsseldorf, há muitos anos e...
Yillar önce Düsseldorf'da böyle bir vakam vardi...
Um bombardeamento em Düsseldorf.
Bu neyin res mi? Düsseldorf'a isabet eden bombalar.
Procedente de Düsseldorf, vôo 761 da Lufthansa, portão oito.
Lufthansa'nın Düsseldorf'tan gelen, 761 sayılı uçuşu, sekizinci kapıdan.
Eu nasci em Dusseldorf, e por isso chamam-me Rolf.
Doğum yerim Düsseldorf Bana o yüzden derler Rolf
- Dusseldorf.
- Düsseldorf gibi.
Já não vou a Dusseldorf há três anos.
Üç yıldır Düsseldorf'a gitmedim.
A falar de coisas tontas como Dusseldorf.
Düsseldorf gibi aptal şeylerden bahsediyorum.
Foi visto pela última vez num bar em Düsseldorf, há três dias.
En son üç gün önce Düsseldorf'ta bir barda görülmüş.
Aquele órgão ali veio de Dusseldorf.
O küçük org, buraya ta Düsseldorf'tan geldi.
Von Ribbentrop nasceu em Dusseldorf, Oeste 8.
Von Ribbentrop doğmuş Düsseldorf, Batı 8'de.
Estudei na minha terra, Düsseldorf.
Şehrimde, Düsseldorf'ta öğrendim.
Debbie Papa Düsseldorf.
Debbie Düsseldorf'taki Herkesi Seviyor.
O meu agente arranjou-me trabalho em Düsseldorf.
Menanerim bana Düsseldorf'ta bir iş ayarladı. Düsseldorf mu?
Düsseldorf não é o sítio ideal para um cómico.
Komedi için pek uygun bir yer sayılmaz, değil mi?
Em Düsseldorf a servimos quente.
Biz Düsseldorf'ta sıcak ikram ederiz.
Para meu hóspede de honra, Herr General Franze-Otto Dietrich, uma especialidade de Düsseldorf :
Onur konuğum, Herr General Franze Otto Dietrich Düsseldorf'tan size özel bir lezzet.
Recem chegada de Düsseldorf. Não é?
Düsseldorf'tan yeni geldin, öyle mi?
Havia perdido todo contato, passando o tempo como uma humilde serviçal alemã de Düsseldorf em um mundo de privilégios.
Seçkin Almanların dünyasında Düsseldorf'lu alçakgönüllü bir Alman hizmetçi olarak zamanımı geçiriyordum.
- De Düsseldorf?
- Düsseldorf'tan mı?
Uma carta de tua irmã de Düsseldorf dizendo que teu pai está grave e que vá.
Düsseldorf'taki kız kardeşinden bir mektup. Babanın ölmek üzere olduğunu ve hemen gelmen gerektiğini yazmış.
Um bilhete de trem para Düsseldorf, que não usarás.
Düsseldorf'a giden gece trenine bilet alacaksın ama binmeyeceksin.
eu separei-me do meu plutao quando fomos lançados de paraquedas em Düsseldorf.
Düsseldorf`a paraşütle indirildikten sonra müfrezemle ayrı düştüm.
O meu pai é presidente da Pastilhas Düsseldorf.
Babam Düsseldorf Sakız Fabrikası'nın müdürü.
Mandamos montá-los em Dusseldorf.
Düsseldorf'ta, bu gerçek bir değer!
O Dr. Wagner foi para Düsseldorf.
Doktor Wagner, Dusseldorf'a gitti.
Aeronave # 3408, sai de Leningrado às 2 horas Vi uma igreja em Düsseldorf feita de calcário.
Düsseldorf'da bir kilise gördüm.
Dusseldorf, Alemanha.
Düsseldorf, Almanya
Nasci em Dusseldorf É por isso que me chamam Rolf
Doğduğum yer Düsseldorf O yüzden derler bana Rolf
- Düsseldorf.
- Düsseldorf. Öyle mi?
Você foi àquele bar fixe em Dusseldorf?
Düsseldorf'taki o süper bara gittin mi?
Estou a brincar, nunca fui a Dusseldorf.
Sadece şaka yapıyorum, Hiç Düsseldorf'a gitmedim.
Olá. Vim desde Düsseldorf para a ver.
Merhaba sizi görmek için, Düsseldorf'tan geldim.
- De Düsseldorf.
Düsseldorf'tan. - Buna bayılacak.
Felizmente, mudou-se para Düsseldorf e levou o Toque do Queijo com ele.
Allah'tan Düsseldorf'a döner ve hastalığı da beraberinde götürür.
Porque a minha personagem seria um rico de Dusseldorf, que estava em Greenville a tentar entrar nas lutas "mandingo", e a tua personagem seria o especialista que eu contratei.
Çünkü benim rolüm Düsseldorf'lu bir zengin olacak... Greenville'e mandingo dövüşüne yatırım yapmaya geleceğim,... senin karakterin ise bana yardımcı olması için tuttuğum mandingo uzmanı olacak.
Mas... Lara Lee, o Dr. Schultz é de Dusseldorf, eles lá não têm pretos.
Ama, Lara Lee, Dr. Schultz Düsseldorf'lu, orada hiç zenci görmemiştir.
"nascido em Düsseldorf," "a 13 de dezembro de 1797."
Düsseldorf'da 13 Aralık 1797'de doğdu.
Ele volta à Alemanha para conduzir um táxi, em Düsseldorf.
Almanya'ya dönüyor ve Düsseldorf'ta taksi şoförlüğü yapıyor.
Estamos em Dusseldorf.
Düsseldorf'dayız.
A primeira vez que foi visto depois de ter fugido do internato foi em Dusseldorf.
Yatılı okuldan kaçtıktan sonra ilk görüldüğü yer Düsseldorf'tu.
Trabalhas para os Von Kesslers e queres saber o que raios se passou em Dusseldorf.
Von Kessler'lar için çalışıyorsun ve Düsseldorf'ta ne olduğunu bilmek istiyorsun.
O que aconteceu em Dusseldorf?
- Düsseldorf'ta ne oldu?
- O que aconteceu em Dusseldorf?
- Düsseldorf'ta ne oldu? - Hiçbir şey.
Já passou algum tempo desde Dusseldorf.
Düsseldorf'tan beri çok zaman geçti.
Pela última vez, Dusseldorf.
Son kez soruyorum, Düsseldorf.
Dusseldorf, Hamburgo, Lamaburgo, Vomitdorf.
Düsseldorf, Hamburg, Çamurburg, Kusmukdorf.
H + a duas semanas atrás, o dono regressou de uma viagem a Düsseldorf, onde comprou o inventário completo de uma livraria que ia fechar.
Dükkân sahibi İki hafta önce Duesseldorf gezisinden dönüp kapanan bir kütüphanenin bütün envanterini satın aldı.
- Düsseldorf.
Düsseldorf.
Dusseldorf.
Düsseldorf'ta.
Podemos fazer o que se passou em Dusseldorf desaparecer.
Düsseldorf sorununu ortadan kaldırabiliriz.
- Nada aconteceu em Dusseldorf!
- Hiçbir şey olmadı Düsseldorf'ta.