Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Elma
Elma Çeviri Türkçe
2,390 parallel translation
Maçãs?
Elma?
- Molho de maçã?
- Elma suyu?
- Sou um escultor de maçãs.
- Ben elma oymacisiyim. - Gerçekten mi?
Estou a esculpir uma maçã da Mary, para quando sair.
Kurtulunca vermek için kendisine elma oyuyorum.
O meu último copo, um enorme Calvados.
Son olarak da elma konyağı içtim.
Mas se esse garoto fosse uma maça ele seria uma delícia.
Ama o çocuk elma olsa gerçekten çok lezzetli olurdu.
Maçã caramelizada.
- Elma şekeri.
Só é necessário uma maçã podre para estragar toda a colheita.
Yalnızca bir çürük elma, hepsini çürütür.
Consegues dizer "maçã"?
"Elma" diyebilir misin?
Ma-çã!
Elma.
- E a maçã?
- Elma nerde?
Ainda está lá dentro
Elma hala götünde.
- Ainda tens a maçã no teu rabo?
- Götünde hala elma varmı?
É só um sumo de maçã.
Bu azıcık elma suyu.
Trouxe da de maçã.
Bu bir elma.
Art, quero uma xicara de café e um pedaço daquela torta de maçã.
Art, ben bir kahve ve elma turtası alayım.
Há por aí maus caracteres que não respeitam as regras e têm de ser exterminados.
Kuralına göre oynamayan birkaç çürük elma var. Ve o kişilerin temizlenmesi gerekmektedir.
As árvores atiram maçãs à Patty Farrell.
Ağaçlar Patty Farrell'a elma atar.
Como vamos atirar maçãs à Dorothy sem braços?
Kollarımız olmadan Dorothy'ye nasıl elma atacağız?
Não precisas dos braços, porque ninguém vai atirar maçãs.
Kola ihtiyaç yok çünkü kimse elma atmıyor.
- É uma maçã.
- Elma.
Quantas vezes... já viram uma maçã?
Daha önce kaç defa elma gördünüz?
Vocês nunca viram uma maçã.
Daha önce hiç elma görmediniz.
Querem uma maçã?
Elma ister misiniz?
Maçã?
Elma?
# Não te sentes debaixo dessa macieira, Sem mais ninguém a não ser eu. #
Elma ağacının altında oturma, sakın ola benden başkasıyla...
Digamos que esta maçã é você.
Bu elma sensin diyelim.
Fabrica maçãs envenenadas.
Zehirli elma yaptır.
Snack-a-jacks e uma maçã média.
mısır patlağı ve orta boy elma.
Com aqueles amplos melões... nem dava para os comer inteiros.
Yani elma boyutunda kalçaları... yani onlara vururken ki halleri
Bananas, maçãs, pêras, tudo!
Muz, elma ve armut getirdim.
A Beatrice trouxe um prato do seu sapateiro de maçã.
Beatrice bir tabak getirdi Ona elma ayakkabıcı ve.
E quando eu fiz a tatuagem de maçã e fizeste a mesma?
Ya da elma dövmesi yaptırmam ve bir hafta sonra aynından senin de yaptırman?
Vocês percebem... Devia ser possível dar uma maçã a um puto e ele : " Obrigado.
Çocuklarınıza elma verebilmeli, onlar da "Teşekkürler, elmayı çok severim" demeliler.
Eu adoro maçãs. " Nem conseguem saborear. Maçãs é como papel para eles.
Elma çocuklar için kâğıt gibi.
Surpreende-me que as pessoas de Nova Iorque não saibam, que "Big Apple" é uma expressão antiga das corridas creditada a John Fitzgerald, editor desportivo do The Herald nos anos 30.
New York'ta yaşayanların şunu bilmiyor olması beni hep şaşırtmıştır : Büyük Elma aslında eski bir yarış terimidir. Bu terimi bulan kişi de 1930'larda The Herald'ın spor yazarlığını yapan John Fitz Gerald'dır.
Arrancar uma dentada da "Big Apple".
O Büyük Elma'dan bir ısırık alabilmek yani.
Podres como as maçãs ou as pêras, que são belas por fora mas estragadas por dentro.
Çürümek işte, elma gibi armut gibi dışarıdan iyi görünür ama içi pislikle doludur.
- São diamantes
Elma...
A cor está perfeita, rosa claro, textura agradável, algo marmórea, marinada em água defumado com madeira de macieiras, ou nogueiras, certo?
Kusursuz bir morumsu pembeliğe sahip. Güzel bir doku, suda marine edilmiş. Elma ağacı ya da Kuzey Amerika cevizi tütsülü, değil mi?
Come uma maçã.
Elma ye.
Não, um caroço de maçã, um cartão de embarque...
Hayır. Elma, bilet...
Você devia gostar de nadar e de apanhar maçãs e...
Yüzmeden ve elma toplamaktan hoşlanman lazım.
A maçã é um fruto tão perfeito e fascinante.
Elma sade ama hayranlık uyandırıcı bir meyve.
Sabes, foi a maçã que começou a Guerra de Tróia.
Biliyorsun Truva Savaşı'nı bir elma başlattı.
Mas não gosto de batatas fritas com sabor a maçã, Santo Vingador.
Ama ben çıtır elma ve patates dilimi sevmem ki Holy Avenger.
Deixe-me perguntar, bebeu com leite ou com sumo de maçã?
Yoksa onları sütle veya elma suyuyla birlikte mi içtin?
Porque o ácido málico do sumo pode cortar o efeito do remédio.
Çünkü elma suyundaki malik asit ilacın etkisini engelleyebilir.
- Nós precisamos de combustível.
Elma suyu ver
Vais comer esse purê de maçã?
Elma sosunu yiyecek misin?
Sidra gasosa?
- Köpüklü elma suyu?