Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Evian
Evian Çeviri Türkçe
49 parallel translation
- A vossa água mineral é boa? - Muito fresca.
- Evian sodanız nasıl?
A mulher dele está em Evian.
Eşi Evian'da. Çok güzelsin.
A mulher está nas termas de Evian.
Karısı her zamanki gibi Evian'da kürde.
- Quer um pouco de água de Evian?
- Biraz Evian suyu ister misiniz?
- Só uma água mineral, por favor.
İçecek bir şey? - Sadece bir Evian, lütfen.
Nao, uma água Evian, por favor.
Evian sodası olsun lütfen.
- Tem água Evian com limão?
- Limon kokteyli yok mu?
- Nick, uma água sem gás?
- Nick, Evian mı?
Evian ao contrário é "naive" ( ingénuo ).
Evian, "naiv" in tersten yazilisi.
Mas vejo que todos têm água da Evian, aqui.
Ama görüyorum ki, suyunuz var ha?
- Arroz integral, legumes e "Evian".
Ona kahverengi pirinç, sebze ve su getir.
Vou para a América fazer filmes a sério.
Bir işe yara da bana bir Evian getir!
- Não é Evian, mas...
- Evian marka değil ama ne yapalım.
- A água de Evian com limão do costume.
- Jerry, yine limonlu maden suyu mu?
Alguém que me dê a minha água ( Evian = marca de água ).
Biri bana Evian'ımı versin. Kımıldayamıyorum.
Acho que vou ficar por uma salada e uma água Evian.
Ben salata ve Evian su alayım.
- Essa água não é Evian.
Bu Evian suyu değil.
- Eureka. Com o dinheiro da venda do ouro, a Velha Springfield pôde comprar a fábrica de água Evian e trazê-la até cá de avião.
Altının getirdiği para sayesinde Kadim Springfield, Evian Su Fabrikası'nı Fransa'dan satın alıp buraya getirdi.
"Evian". "Evian".
Evian. Evian.
A sua evian e a água mineral com casca de limão.
Bu Evian ve bu da maden suyunuz.
Uma garrafa de Lynch Bages de'95 e outra de Evian.
Bir şişe 95 yılı Lynch-Bages ve bir şişe su alabilir miyiz?
Abastecer com Evian, lavar as carpetes e chinelos extra para os seus convidados.
Stock Evian, kilimleri şampuanla ve misafirleri için ekstra terlik hazırla.
Um pouco de "evian" ou "pellegrino"?
Evian ya da pellegrino?
Evian?
Perrier?
Evian ou coisa do género.
Evian ya da ne olursa.
Querida, tem Evian?
Tatlım, Evian nerde biliyor musun?
- Não, obrigado.
- Hayır. Evian var.
Temos Evian. É deliciosa, señor.
Çok lezzetlidir, senyor.
Que mais se pode fazer com este calor do que estar junto à piscina a beber cocktails, enquanto nos cobrem de Evian? Não é o melhor?
Bu sıcakta havuz kenarında oturup üzerine Evian püskürtülürken kokteyl içmek dışında ne yapılabilir?
Podia-me arranjar um copo de Evian, por favor?
Bir bardak Evian alabilir miyim?
Qual queres? Evian ou água da torneira?
- Musluk suyu mu olsun, şişeden mi?
Pode me dar Evian?
Bana Evian bulabilir misin?
Me ama apaixonadamente. Farás que eu carregue as malas... todo o trajecto, caralho? Oi?
Çünkü gerzek uçuş görevlisi... botlarım üzerine Evian döktü.
Eu tratei das 20 garrafas de Evian como você pediu.
İsteğiniz üzerine 20 şişe Evian ayarladım.
Deilhe uma garrafa de Evian, um par de bolinhos.
Bir şişe Evian açıp biraz kurabiye verdim.
Trouxe para aqui uma prostituta, pediu-lhe que o algemasse à cama, que bebesse uma garrafa de Evian de 20 dólares e lhe mijasse em cima?
Buraya bir fahişe getirdin kendini yatağa kelepçelettirdin şişesi 20 dolardan Evian marka su içirtip ardından üzerine işettin.
Daqui fala a Trish Evian com o Jared Padalecki, da série "Supernatural".
Ben Trish Evian, Supernatural dizisinden Jared Padalecki ile birlikteyiz.
E eu já cá volto com o teu Evian.
Hemen sana donecegim Evian.
O meu marido traz-lhe a água Evian logo à tarde.
Kocam istediğiniz suyu öğleden sonra getirecek.
A Evian é uma marca global e eu sou...
- Evian küresel bir şirket ve...
Aposto que gostam de Evian em Fallujah...
Felluce'de Evian sevdiklerine eminim.
Que posso dizer? Aquele pessoal da Evian joga duro.
Sana söylemiştim, Evian'daki adamlar oyunu sert oynardı.
Por exemplo, você usa o creme Evian e, às vezes, o L'Air du Temps.
Örneğin, siz Evian cilt kremi kullanıyorsunuz ve bazen de L'Air Du Temps parfümü sıkıyorsunuz.
Evian, sem gelo.
Evian buzsuz lütfen.
O que aconteceu? Este pequenito estava na garrafa dela.
Bu küçük eleman, Evian şişesinin üstündeydi.
Queres um pouco de Evian?
Grace?
Uma água Evian.
Tabi maden suyu da olabilir?
Se fosse a ti, investia numa garrafa de Evian.
Ben de Pınar suya biraz para harcadım.
Trabalho para a Evian.
Ben Evian için çalışıyorum.