Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Farès
Farès Çeviri Türkçe
31 parallel translation
Ninguém virá ao encontro, caíste na nossa armadilha Slimane.
Tuzağımıza düştün, Slimane. - Kimsiniz? - Farès, seni bekliyor.
Mata-me, se quiseres Farès, mas não tentes ser um juíz.
- İstersen beni öldür, Farès. Ama bu bile seni yargılanmaktan kurtaramayacak.
Eles apanharão Farès e deixá-lo-ão voltar ao seu país.
Onlar Farès'i bulurlar. Böylece size zarar veremez.
- Farès.
- Kiralık katiller.
- O coronel Farès.
- Farès mi? - Albay Farès!
É você! - Pensava que eram os maramush. - Farès está aqui.
- Seni kiralık katil sandım.
Eles são três, o chefe chama-se Farès.
Üç kişiler. Şeflerinin adı, Farès.
O seu comissário era o Farès.
- Sizin komiser zannettiğiniz, Farès'ti!
Credo, era o Farès, é inacreditável!
Yani o, Farès'miydi?
Deixa-os ir Farès.
Onları bırak, Farès. Konuşmazlar.
Eu nem conheço o seu nome senhor Farès.
Adınızı bile bilmiyorum, Bay Farès.
Não há mais Pivert, não há mais Jacob, não há mais Farès.
Ne Pivert kaldı, ne Jacob kaldı, ne de Farès kaldı!
Arkhum Farès! Meu presidente.
- Arkum Farès, Başkanım.
Sr. Farès?
Bay Farès mi?
Pões uma cruz em cada Farès a quem telefonámos.
Aradığım her Farès'in yanına çarpı işareti koyacağız.
Mr. Farès?
Bay Farès mi?
Procuro o Sr. Farès.
Bay Farès'e bakmıştık.
O Sr. é o Sr. Farès?
- Siz Bay Farès misiniz? - Evet.
- Mas que elogio, Sr. Farès.
- Beni güldürme!
Sr. Farès...
Mr. Farès...
Sr. Farès, na minha idade dançar!
Bay Farès, ben dans etmek için oldukça yaşlıyım.
Obrigada, Sr. Farès.
Teşekkür ederim, Bay Farès.
Farès está à tua espera em frente deste café.
- Farès mi?
Farès!
- Buraya girdin ama çıkamayacaksın.
Arranque rápido.
Arabayı çalıştır, çabuk! Bu, Farès.
É Farès.
Bu kadarı yeter!
- Eu sei.
- Farès, burada.
O chefe deles chama-se Farès.
Hepsini deliğe tıkabileceksiniz. - Şeflerinin adı, Farès.
Farès está na sinagoga.
Farès, sinagogda!
- Farès?
- Farès mi?
Como foi que Farès soube que nós estávamos aqui?
- Farès, yerimizi nasıl öğrendi?