English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Galán

Galán Çeviri Türkçe

97 parallel translation
'Chame-me, Galán!
ARA BENİ AŞKIM!
Dra. Laura Galán...
Doktor Laura Galin :
De acordo com o relatório, foi a vizinha de baixo, a Sra. Jaúregui, que reparou, há dois dias, numa infiltração de água no tecto da casa de banho, proveniente, justamente, do apartamento da Sra. Galán.
Rapor a bagli olarak, komsu, Bayan Ja? ayarlanabilir, bir kaç gün önce banyosunun tavaninin meydana aktigini gördüm, Tam yukaridaki Bayan Galianis'in dairesinden geliyordu.
Para o diabo com a tua estreia!
Galanın canı cehenneme!
- FELIZ PRIMEIRA NOITE DE GALA. COM CARINHO, EMMA
" Emilia, ilk galan kutlu olsun.
Quando a lua verde de Galan estiver em eclipse... A Armada Kodan irá invadir.
Galan'ın yeşil ayı tutulduğunda Kodan donanması saldıracak.
Vai-te embora daqui, Galan, Junta-te á festa.
Hadi git buradan evlat, partiye katıl.
Não podes sair da cidade. O teu filme estreia na sexta-feira.
Gerçeğe dönmelisin.Gidemezsin. Cuma günü galan var..
Ei Galan.
Selam Galan.
Bem, sabes, a gala tinha de acabar, um dia.
Evet. Galanın bitmesi gerekiyordu.
Na verdade, Westwood que se lixe.
Aslında, galanın canı cehenneme.
Os melhores lançamentos são quando os media pensam que é tudo não pelo filme, mas em sua honra.
Galanın, film için değil, onlar için olduğunu hissettirmeliyiz.
Laura Galán.
Laura Galian.
Sabiam que ela ganhava cem mil dólares só para aparecer numa estreia?
Galanın birinde çıkması karşılığında 100 bin dolar aldığını biliyor musunuz?
Lynnette, falei com a Helen e fiquei tão surpresa quando ela disse-me que ainda não começaste com a decoração da gala.
Lynette. Helen'le konuştum ve galanın dekorasyonu için hazırlık yapmadığını duyduğumda çok şaşırdığımı hayal et.
Deverá ter alguns problemas por estragar o evento, mas sinceramente, acho que toda a gente lá dentro ficou aliviada.
Galanın düzenini bozduğu için başı birazcık derde girebilir. Ama açıkçası katılanlar rahatlamış gözüküyorlardı. Biliyorum.
A sério, nos últimos quatro meses, enfrentei Eleanor Waldorf, tomei de assalto um evento de gala, tive a minha colecção queimada por uma modelo maluca e fiquei praticamente sem casa, por isso, consigo lidar com o secundário.
Geçen dört ay içinde Eleanor Waldorf ile yüzleştim galanın birini gaspettim tüm koleksiyonum çılgın bir manken tarafından yakıldı ve bir bakıma evsiz kaldım. Yani liseyi kaldırabilirim.
Querem lhe dizer que o soldado Zoller convenceu o monsieur Goebbels a mudar o local da première do filme do soldado Zoller para o seu cinema.
Size söylemeye çalıştıkları şey Emmanuelle, Er Zoller yemekte son bir saati Mösyö Goebbels'i ikna etmeye çalışarak geçirdi. Er Zoller'in filminin galası için yapılan planların iptali ve galanın sizin sinemanızda yapılması için.
Ele cuidará da segurança na estreia.
Galanın güvenliğinden sorumlu olacak.
É a sua estreia, tem que ficar lá.
Bu senin galan, orada onlarla olmalısın.
Devido à presença de heroína na cena, a decisão do Sr. Galan de usar Narcan foi apropriada.
Olayın kahramanı olan bay Galan'ın Narcan kullanma kararı tamamen kendisine aittir.
Entretanto a presença de várias garrafas de bebidas, claramente levaram o Sr. Galan a presumir, que a letargia da Sra. Markhan foi devido à intoxicação, ao invés do choque diabético.
Ancak birçok şişenin varlığı, açıkça bay Galan'ı bayan Markham'ın uyuşukluğunun, şeker koması değil de zehirlenme olabileceği ihtimalini değerlendirmeye itmiştir.
Como nota, quando a paciente não respondeu ao Narcan, o Sr. Galan correctamente reconheceu a sua condição, mas as suas tentativas de reanimação não tiveram sucesso.
Bir not : hasta Narcan'a yanıt vermeyince, bay Galan tabii olarak durumu anladı, ancak, hayata döndürme çabaları başarılı olamadı.
Agora todos nós acreditamos que o Sr. Galan não teve, em última instância, culpa neste incidente.
Şimdi hepimiz inanıyoruz ki bay Galan, bu olayda kesinlikle suçlu değildir.
Nesse período, achamos apropriado deixar o Sr. Galan suspenso.
Bu dönem esnasında, bay Galan'ı açığa almaya karar verdik.
Quando o inquérito estiver pronto, e se o Sr. Galan não for culpado, será totalmente recompensado por qualquer perda durante o termo de suspensão.
Soruşturma sonuçlandığında, ve bay Galan suçlu değilse, açığa alınma süresindeki her türlü zararı tamamen karşılanacaktır.
Sr. Galan, você entendeu as medidas que tomámos hoje?
Bay Galan, bu gün aldığımız kararları anladınız mı?
Sr. Galan?
Bay Galan?
Desculpe-me, Sr. Galan.
Özür dilerim, bay Galan.
Sr. Galan, aqui é John Carruthers.
Bay Galan, ben John Carruthers.
Sr. Galan, a sua vida está em perigo.
Bay Galan, hayatınız tehlikede.
Soube que a estreia será em Nova Iorque.
Galanın New York'ta olacağını öğrendim.
Sei que a gala de amanhã soa a aborrecida, mas achei que... se houver uma rapariga de quem gostes, podias convidá-la. Na verdade, sou gay.
Yarın akşamki galanın sıkıcı göründüğünü biliyorum ama düşündüm de eğer hoşlandığın bir kız varsa belki de onu davet edersin.
Então, só no dia seguinte ao episódio de "Piloto", eu soube que faria Perdidos por um bom tempo.
- Galanın gösterildiği günün ardından .. bir süre daha Lost'ta çalışacağımı anladım.
Porque é a Gala mais galarífica super-estupenda Em toda a galáxia!
Çünkü o tüm galaksideki en süperimsi-müthiş Galanımsı Gala!
Não pode sair com ele pela exibição sem ser vista.
Ama farkedilmeden galanın içinden geçemezdi.
Se não transformarmos a gala no maior atractivo da cidade esta casa pode desmoronar-se.
Galanın şehirde tutulmasını beceremezsek bu malikâne dağıIır gider.
Também gostaria de agradecer a todos os que participam na própria gala.
Galanın içinde rol alanlara da teşekkür etmek isterim.
Não devias estar numa gala?
Senin şaşalı bir galanın tekinde olman gerekmiyor muydu?
- Como me desapontarias depois do esforço que fizeste para me colocares no conselho?
Galanın yerini alabilmem için benim için bu kadar şey yaptıktan sonra nasıl hayal kırıklığına uğratabilirsin ki?
Vamos combinar isso com ela no baile da Gala do Met, para o qual a Caroline foi convidada.
Caroline'nın da davet edildiği galanın balosunda onunla buluşup konuşacağız.
Daqui a dois dias será a nossa gala anual, e o nosso anfitrião pediu a demissão.
Galaya iki gün kaldı ama galanın yapılacağı mekanın sahibi vazgeçti.
Sem mim, não haveria exibição de gala nenhuma.
Ben olmasaydım galanın sergisi de olmazdı.
O Sr. Galan quer falar contigo, lá em cima, no gabinete dele.
Bravo. Bay Galan seni üst kattaki ofisinde görmek istiyor.
Conseguimos penetrar na rede do Galan utilizando os códigos de satélite, que roubaste na festa.
Alışmak biraz zaman alıyor. Partide aldığın uydu kodlarını kullanarak Galan'ın ağına sızmayı başardım.
Aqui passa-se alguma coisa. Fui chamado ao escritório do Galan.
Burada da olası bir gelişme var.
Achas que foste descoberto?
Az önce Galan'ın ofisine çağrıldım.
Recentemente gravei o áudio da linha particular do Galan.
Sağ ol, kalsın. Galan'ın hattından daha yeni kaydettim bunu.
A malta do Galan está a preparar um golpe.
Konuşmalara bakılırsa benim tahminim Galan'ın suikast istediği yönünde.
O que se diz é que passaram um bocado com a filha do Galan, na festa dele.
Ne oldu onlara? Duyduğuma göre partide Galan'ın kızıyla takılmışlar.
- Queres dizer que foi malta do Galan? - Estou a dizer que é uma teoria.
Bunu Galan'ın adamları mı yaptı diyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]