Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gardner
Gardner Çeviri Türkçe
735 parallel translation
Quem está te esperando? Ava Gardner?
Seni kim bekliyor, Ava Gardner mı?
Pensei chamar o D.r Gardner, mas ela disse que não, que não era preciso, que só queria descansar.
Dr. Gardner'i çağırmayı düşündük, fakat çağırmamazı söyledi, sadece dinlenmek istiyormuş.
Se te estás a sentir mal, temos de chamar o D.r Gardner, imediatamente.
Pekala şimdi, kendini hasta hissediyorsan, hemek Dr. Gardner'i çağıtalım.
Não, eu não estou doente e não quero que chames o D.r Gardner.
Hayır, hasta değilim ve Dr. Gardner'i istemiyorum.
2268 Gardner Drive, Scarsdale, por favor.
2268 Gardner Sokağı, Scarsdale.
- O Sr. Gardnerveio vê-lo.
- Bay Gardner sizi görmek istiyor.
Gardner.
Gardner?
Gardner, continua a dizer-lhes que estás inocente.
Gardner, masum olduğunu söyle onlara.
Soldado Arthur James Gardner, foi dado como culpado de homicídio.
Er Arthur James Gardner cinayetten suçlu bulundun.
Espero que o Soldado Gardner soubesse disso.
Umarım Er Gardner biliyordu.
- Gardner.
- Er Gardner.
Quando a Sra. Gardner estará em casa?
Şey, Bayan Gardner evde mi?
Melhor que a Ava Gardner quando era a amante de Mickey Rooney!
Ava Gardner'dan daha iyisin..... Mickey Rooney'nin sevgilisi olduğu zamanki!
Havia sempre algo para as Actualidades ou para o jornalista, como por exemplo, Charles Gardner da BBC.
Dover, cehennem ateşinden oluşan bir köşe olarak anılır olmuştu. Gazeteciler ve radyo haberleri için her zaman bir olay mevcuttu. Örneğin BBC'den Charles Gardner için...
Gardner tentou matar um homem?
Gardner bu adamı öldürmeye mi çalıştı?
Correspondo-me com os Gardners da Universidade do Nevada.
Nevada Üniversitesi'nde Gardner ile yazışıyorum.
General Gardner.
General Gardner.
Já pedi confirmação ao general Gardner.
Doğrulama istedim. General Gardner'dan.
Este é Alex Gardner quando tinha dezanove anos.
İşte orada... Alex Gardner. 19 yaşındayken.
- Mr. Gardner?
- Bay Gardner?
- Não, o Gardner vive no...
- Yanlış adam. Gardner'ın evi...
Nós sabemos que é o Alex Gardner.
Hayır hayır. Alex Gardner olduğunu biliyoruz.
Sei que isto vai parecer um pouco sinistro, sr. Gardner, mas temos instruções para o levar connosco.
Bunun kulağa hoş gelmeyeceğini biliyorum bay Gardner ancak sizi yanımızda götürme talimatı aldık.
Buddy, gostava que conhecesses um grande amigo meu, Alex Gardner.
Buddy, iyi bir arkadaşım olan Alex Gardner ile tanışmanı istiyorum.
Ele vem aí, Gardner.
Gardner, geliyor.
- Gardner!
- Gardner!
Fui recrutado, Gardner.
Orduya çağırıldım, Gardner.
- Temos de o ajudar, Gardner.
- Gardner, ona yardım etmeliyiz.
O tipo tem dinheiro.
Çocuk zengin! Gardner..
Fala comigo, Gardner.
Gardner, konuş benimle..
Vamos, Gardner, mostra que tens juízo.
Of hadi Gardner! Bir tepki ver..
- Não é a mesma coisa, Gardner.
- Aynı şey değil, Gardner.
São umas cabeças ocas, Gardner.
Kafaları yüksek, Gardner.
- Gardner.
- Gardner.
Não sei se sou capaz, Gardner.
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum, Gardner.
És um palhaço Gardner.
Bence pisliğin tekisin, Gardner.
Chamo-me Gardner Barnes.
Gardner Barnes.
- Pensa, Gardner!
- Hadi Gardner, düşün!
Não vou contigo, Gardner.
Seninle gelmiyorum, Gardner.
Onde está o Gardner?
Hey Gardner nerede?
Onde está o Gardner?
Gardner nerede?
O Gardner não se despediu.
Gardner hoşçakal demedi.
Quem raio é você? Sou Dan Gardner, o dono desta casa.
- Dan Gardner, evin sahibi.
Ava Gardner.
Ava Gardner.
É Eva Gardner.
- Ava Gardner, o!
Traz-me aqui esse tanso desse Gardner.
Öbür çaylağı da bul - Gardner.
Gardner!
Gardner.
Gardner, Doutor, para a vanguarda!
Gardner, Doktor, ön tarafa.
Gardner, vamos lá subir essa colina, seu fodas!
Gardner, kaldır kıçını da çık tepeye.
És um sortudo, Gardner.
Şanslısın Gardner.
Gardner, tu ficas comigo.
Gardner, sen benimlesin.