Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gaza
Gaza Çeviri Türkçe
1,758 parallel translation
- Vai!
- Bas gaza!
Precisa de gasolina?
- Gaza ihtiyacın var mı?
Maurice? Estou em prego a fundo, mas não estou a queimar pneus.
Maurice, gaza basıyorum, ama araba ilerlemiyor.
Sou cega em Gaza, traída aos Filisteus.
Filistinlilere ihanet eden, Gazze'deki körüm ben.
- Tens de acelerar.
- Teddy, gaza basmalısın.
Arranca!
Bas gaza!
Acelera, querido.
Bas gaza hayatım.
- Vai mais rápido, Ryan, depressa...
Bas gaza. Ryan, gaza basmalısın...
Está bom.
Bas gaza.
Canalhas. Quem ia acelerar depois de atingir alguém? Merecem que lhes rebente a cara.
Birisine çarptıktan sonra gaza basıp tüyen böyle heriflerin ağzını yüzünü dağıtmak haktır.
Sabes, quando estou ao volante, muitas vezes penso em carregar no acelerador e virar à esquerda para bater um camião.
Direksiyon başında olduğumda sık sık aklımdan gaza basmak ve direksiyonu kırıp bir kamyonun altına girmek geçiyor.
Trata-se de um muro. Gaza?
Bir duvarla ilgili.
- Acelera, Alvin!
- Bas gaza Alvin!
- Isso é o acelerador, trava.
- Gaza basiyorsun. Frene bas.
- Falamos mais tarde.
- Daha sonra konuşuruz. Bas gaza.
"Eu bem vi que ias carregar no pedal, " pela maneira como olhavas pelo retrovisor.
"Dikiz aynasından öyle bir bakışın vardı ki hemen gaza geleceğini işte o an anladım."
Bem, nesta altura pensei que o Lyn estava a explodir. Mais tarde descobri que o que ele estava a fazer era a técnica de Echmeyer.
O sırada Lyn'in gaza geldiğini düşünsem de sonradan aslında Echmeyer tekniğini uyguladığını öğrendim.
Quente, padre, quente, Mas não fique animado.
Yaklaştın peder, yaklaştın. Ama o kadar da gaza gelme.
Ossos, não aceleres tanto!
Bones, gaza yavaş bas. Yavaş.
Vai!
Bas gaza!
Vá lá, meu. Põe o pé no acelerador.
Hadi dostum bas gaza
Strippers de Gaza.
Gazze striptizcileridir.
Porque quando se é jovem, só aceleradores, sem travões.
Çünkü gençken, hep gaza basarsın, fren yoktur.
Arranca, os outros estão à espera na cabina telefónica.
Bas gaza. Öbürleri telefon kulübesinde bekliyor.
O quê? Não pares, meu!
Gaza bas dostum, gaza bas.
- Acelerar...
- Bas gaza.
Tenho uma casa cheia para entreter, esta noite.
Bu gece gaza getirmem gereken dopdolu bir salon var.
Alguém pôs prego a fundo.
Birisi gaza basıyor.
Aos dois minutos e quarenta e cinco segundos da gravação, o Dodge acelera e vai embora.
Kayıdın 2 dakika 47 nci saniyesinde Dodge gaza basıyor ve uzaklaşıyor.
Junta-as todas para ver se têm sorte, não é?
Hepsini gaza getireceksin, biraz da şans olunca?
Aqueles gajos de Ogdenville pedraram-me à força toda com os licores deles e licores.
Şu Ogdenville halkı, yerli likör ve içkileriyle beni gaza getirdiler.
Elas deram-me a volta.
Gaza geldim resmen.
- A ligação de Gaza está operacional. - Estamos a reabastecer-nos de armas.
Gazze bağlantımız geri geldi silah kaynağımız stoklarını dolduruyor.
Sem medo. Queria provocar-nos.
Seni gaza getirmeye çalıştı.
Vamos, campeão.
Bas gaza, şampiyon.
- Tenho o acelerador.
- Gaza bastım.
Deve estar a liderar a equipa dos viciados num jogo do "Rei Manda".
Muhtemelen çok eğlenceli bir "Simon diyor ki" oyununda elalemi gaza getiriyordur.
Agora pé no acelerador!
Şimdi gaza bas!
A multidão do Singer Bowl já está entusiasmada. Morrison atiça-os ainda mais.
Morrison, zaten coşmuş olan seyirciyi daha da gaza getirir.
Vai! Rápido! Mexe-te!
Bas gaza bas bas
Isto é um formulário onde apuramos o historial de exposição ao gás pelo tempo que viveram, ou se estavam a dormir numa tenda nessa noite.
Aslında, bu bir form. Bununla, gaza maruz kalma geçmişlerini, ne kadar uzakta yaşadıklarını,.. ... ya da, o gece çadırda mı kaldıklarını saptarız.
- Vá, conduz!
- Bas gaza.
Liga!
Bas gaza.
Estou certo que te ocorreu que a motivação desta mulher em ajudar-nos a detonar uma bomba de hidrogénio... seja somente a de aniquilar a Iniciativa Dharma.
Bu kadının bir hidrojen bombasını patlatmamıza yardım etmek isteyecek kadar gaza geliş sebebinin Dharma Girişimi'ni yoketmek olduğunun farkındasındır mutlaka.
Ele parou aqui o carro e depois acelerou prego a fundo.
Burada tamamen durmuş, sonra gaza basmış.
Bem, porque assim que eu sair do carro, você arranca sem mim.
Çünkü arabadan iner inmez, beni almadan gaza basacaksın.
Um minuto atrás disseste para eu conduzir mais rápido.
Daha demin bas gaza diyordun.
Já está feito.
Hallettim! Bas gaza!
Continua.
Gaza bas.
Segue!
Bas gaza!
Põe prego a fundo.
Bas gaza.