Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gcms
Gcms Çeviri Türkçe
50 parallel translation
Façam-lhe um GCMS completo.
Detaylı bir GCMS araştırması yapın.
- O cromatógrafo não engana.
GCMS buralarda şaka yapmıyor.
A GCMS descobriu a outra metade da equação : gasolina.
Denklemin diğer yarısını da kütle spektrometresi buldu. Benzin.
O trabalho de campo é mais sujo que os teus tubos de ensaio e o GCMS.
Saha görevleri senin test borularından ve analizlerinden daha karışıktır.
O GCMS não tem uma biblioteca sobre cera.
Kütle spektrometresinde cila kütüphanesi yok.
Detectei óleo mineral, dióxido de titânio, ácido esteárico, palpita-me que isopropilico, usando o microscópio polarizado, GCMS e o FTIR.
Yağ minereli, titanyum dioksit, stearik asit, polarize işık mikroskopisi kullanarak izopropil palmitat, ve diğer maddeler buldum.
Corremos o GCMS nas luvas derretidas que estavam no vosso Grand Am.
Sizin arabadan getirdiğiniz kanıtların sonuçları.
A análise GCMS ao solo acusou cadaverina, putrescina e vários outros compostos orgânicos.
Analiz sonuçlarına göre orda Kadaverine, Putrescine diğer organik bileşenler varmış.
A boa notícia é que recolhi vestígios e analisei no GCMS.
İyi haber, izi GKKS'de taradım.
Põe isso a correr no GCMS.
Muhtemelen yüksek konsantrasyon öldürmüş.
Quero que isto seja comparado com a droga encontrada no primeiro local do crime.
GCMS'e gönder. Önceki olay yerinde bulduğumuz uyuşturucu örnekleriyle içerikleri aynı mı öğrenmek istiyorum.
A espectroscopia de massa já fez a análise do corpo do Escorregadio. Azeite.
GCMS, Sleek'in vücudunda bir iz buldu.
Faz um teste GCMS e varia os parâmetros.
GCMS * methodu ile incele ve parametreleri değiştir.
Tirei uma amostra deste botão, e analisei-o no GCMS.
- Hey düğmeden bir örnek aldım ve kimyasal analiz yaptım.
O GCMS apanhou vestígios de ácido carmínico ou carmim.
Böcekte karminik asit, yani karmin bulundu. Genelde dactylopius coccus adlı bir böceğin yumurtalarında ve gövdesinde bulunuyor.
GCMS. Por favor.
GCMS, Lütfen.
Mas se o GCMS não me dá nenhuma leitura como é que o identifico?
Ama bilgisayar bana ayrıntı vermiyorsa, ne olduğunu nasıl bulabilirim ki?
Tenho de ir até à cromatografia gás-líquido e espectrometria de massa, ou vais apenas dizer-me?
GCMS'kadar yürümek zorunda mıyım? yoksa sen mi söylersin?
Por que não o passas pelo GCMS? Vê se conseguimos alguma coisa.
Bakalım bir şey bulabilecek miyiz?
O ADN era de um homem e o FCMS detectou vestígios de tabaco e ácido cítrico.
DNA'sı bilinmeyen bir erkeğe ait ve GCMS, sitrik asit ve tütün artığı buldu. Meyve mi?
Sim, e no GCMS.
Kütle spektrometresine koydum.
Mas, a análise do espectrómetro de massa das solas dos sapatos indica vestígios de óleo e mármore, consistente com materiais comuns de cobertura.
Ama GCMS analiz sonucuna göre ayakkabısının altında yağ ve mermer kalıntıları var. Bu da çatı kaplamasıyla uyumlu.
Usei a informação estrutural do RI juntamente com a massa molecular que obtive do GCMS para identificar a pastilha que encontraste na sala de aula
Sınıfta bulduğunuz hapın ne olduğunu bulabilmek için maddenin moleküler yapısıyla birlikte GCMS'den aldığım kütlesel verileri kullandım.
Já mandei uma amostra de ADN para o Adam, e ando à procura no GCMS.
Bir numuneyi, DNA tespiti için Adam'a gönderdim, ben de GCMS'te araştırıyorum.
Extrai compostos orgânicos e passa pelo sistema.
Organik bileşikler alıp onları GCMS'te analiz et.
Sim, retirei vestígios e estou a pesquisar no GCMS.
Evet. Kalıntı bulabilir miyim diye baktım. Şu an GCMS'te araştırılıyor.
Aquela substância desconhecida que detectei na seringa, pesquisei-a no GCMS, encontrei vestígios de somatropina.
Şırıngada, daha önce bulduğum esrarengiz maddeyi, gaz kromotografi cihazı yardımıyla tespit ettim. Somatropinmiş.
Analisaste-a no GCMS? Sim.
GCMS analizini yaptın mı?
Processei-a no GCMS, e encontrei outros três ingredientes. Cevada, trevos e leveduras.
GCMS den araştırdım, içeriğinde üç farklı şey daha buldum arpa, şerbetçi otu ve maya.
- Sim. E é bom que ligues a GCMS, campeão.
Gaz likit kromatografisi ve kütle spektrometreni ısıtsan iyi olur patron.
Como a assim, o GCMS ainda não acabou de analisar? Era suposto estar acabado há uma hora.
Ne demek gaz ayrıştırıcı hâlâ çalışmıyor?
Homens inferiores teriam recorrido ao GCMS.
Birçok insan bunun için gaz likit kromatografisi ve spektrometreye başvururdu.
Primeiro, brincaste com o meu GCMS, e quando isso não funcionou, levaste isso ao próximo nível.
Önce benim GSMS'imi bozdun ve bu işe yaramadığında bir sonraki seviyeye çıktın. Ama bu da işe yaramadı.
Certo, Hodges, o Henry disse-me que tu reprogramaste o GCMS.
Pekâlâ Hodges, Henry senin GCMS'sinin ayarlarını bozduğunu anlattı.
Também descobri... vestígios de tinta negra na corrente, portanto processei-a na GCMS.
Bulduğum ayrıca... Zincir üzerinde siyah boya kalıntısı. Kalıntıyı GK / KS'de inceledim.
Ele nem sabe a diferença entre um Espectrómetro de Massa e um microscópico electrónico de varredura.
GCMS ile taramalı elektro mikroskobu arasındaki farkı bile bilmiyor.
Eu isolei as moléculas de odor e analisei no Espectrómetro.
Uh, koku moleküllerini izole ettim ve GCMS'de aradım.
Analisei no Espectrómetro e deu este resultado.
GCMS'de aradım ve bunu buldum.
- O GCMS está partido, - e o homem que arranja de férias.
Gaz kromatografı bozuldu, tamirci de izinde.
Muito bem, podemos esquecer o GCMS um momento?
Tamam, şey... gaz kromatografını bir an olsun bir kenara bırakamaz mıyız?
Tem a certeza que o GCMS está a funcionar correctamente?
Gaz kromatografının düzgün çalıştığına emin misin?
O espectrômetro identificou sulfato de alumínio.
GCMS analizi alüminyum sülfat buldu.
O espectrómetro revelou vestígios de gasolina no cartão.
GCMS karton üzerine benzin izleri saptandı.
O espectrómetro identificou óleo polinsaturado como óleo de amendoim nas calças do suspeito e nos fragmentos da bolsa.
GCMS * şüphelinin pantolonunda fıstık ezmesi yağı buldu. Ayrıca çantasının üzerinde de buldu.
A amostra ainda está a passar pelo GCMS. Eu aviso-te.
Örnek kütle spektrometresinde.
Puseste-o no GCMS?
Kütle spektrometresine koydun mu?
Talvez não seja um vazamento de gás. Pegarei uma amostra do ar e veremos com o que estamos lidando, colocarei no GC-MS *.
Hava numunesi alıp GCMS'te inceleyelim.
Parece ser um tipo de esmalte ou cerca de outra centena de coisas.
İstersen GCMS testi uygula.
Processei uma amostra através do GCMS e... não há picos.
Numuneyi GCMS'te araştırdım ama bir şey çıkmadı.
Timing perfeito.
GCMS ne buldu? Ah, mükemmel zamanlama.