Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gelato
Gelato Çeviri Türkçe
47 parallel translation
Temos uma palavra para isto, que é gelado.
- Gelato olmadan bugünü atlatamayız. - Baksana.
Gelato all'italiana, chocolate, baunilha, gorgonzola.
Dondurma! Gorgonzola ( Küflü peynir ) - Dondurma.
Temos uma palavra para isto, que é gelado.
Bunun için bir sözümüz vardır, gelato.
Vale cerca de $ 6, mas já podes comprar um gelato.
Sadece 6 doIar ediyor, ama kendine dondurma aIabiIirsin.
- Não há gelado.
- hayır, gelato.
O Chad levou-os às compras e a comer um Gelato.
Chad herkesi kıyafet almaya ve Gelato dondurması yedirmeye götürdü.
Gelato, aposto que ele disse isso com um sotaque italiano.
Gelato. Eminim onu da İtalyan aksanıyla söylemiştir.
- Gelato.
- Gelato?
- Gelato?
Çok iyi.
Enquanto vocês comem gelato, eu vou comprar roupas novas.
Siz dışarıda "gelato" yerken, bütün gardrobumu yenileyeceğim.
Bombas de chocolate, menta gelato,
- Körükle gitmek mi?
- Gelato.
- gelato.
Bem, se vivesse em Itália comeria gelato todos os dias.
Eğer İtalya'da yaşasaydım, hergün gelato yerdim.
Pois, desculpa ter-te arrastado para aquela gelataria.
Evet. Seni o gelato dükkanına sürüklediğim için üzgünüm.
Às 00 : 27 de 1 de Fevereiro, em plena consciência, ingeriste gelato.
1 Şubat'ta saat 12.27'de bilerek dondurma tükettin.
O gelato não é vegan?
Veganlar dondurma yemez mi?
Gelado de trufa branca.
Beyaz truffle gelato.
O gelado de caramelo do Il Laboratorio acabou com guerras.
Il Laboratorio'daki tuzlu karamel gelato savaşları sona erdirebilir.
- Ouvi falar em gelados?
Biri "gelato" mu dedi?
Por favor mande alguém ao Village Gelato.
Lütfen Gelato kasabasına birini gönderin.
Só há body gelato. - É do Schmidt.
Çünkü burada tek bulabildiğim vücut kremi.
- O gelato do Schmidt.
- Schmidt'in dir o- - - Schmidt'in kremi.
- O gelato é meu.
Benim kremim.
O vinho, o queijo, o gelato e...
Şaraplar, peynirler, dondurmalar...
- Queremos gelato.
Biz dondurma istiyoruz. Ne?
Mas é importante para nós mostrarmos o quanto adoramos a cultura italiana e o que diz isso melhor do que gelato?
İtalyan kültürünü ne kadar sevdiğimizi göstermemiz önemli ve bunu dondurmadan daha iyi ne gösterebilir ki?
Vou buscar gelato, menina Blair. Não.
Ben gidip dondurma getireyim, Bayan Blair.
Na verdade, uma história engraçada, sendo que o programa é em Roma, ela queria que comêssemos gelato, portanto foi comprar já que não temos nenhum aqui.
Hatta komik bir hikâye anlatayım Roma'daki o programda bulunmak için, dondurmamız olmasını istedi bu yüzden, evde de olmadığı için çıkıp almaya gitti.
Conhecendo a Mna. Blair, ela ir até ao mercado em Chelsea para o melhor gelato da cidade.
Bayan Blair'i tanıyorsam, şehrin en iyi dondurmasını satan Chelsea markettedir.
E o que exprime Itália melhor do que gelato?
Ve demek istiyorum ki, İtalya'yı dondurmadan daha iyi ne anlatır ki?
Onde está o gelato?
- Dondurma nerede?
Primeiro, a Blair diz que foi sair para comprar gelato e depois dizes que está com a Eleanor, e depois a Eleanor diz que não viu a Blair hoje.
Önce Blair dondurmanın kalmadığını söylüyor sonra sen onun Eleanor'un yanında olduğunu söylüyorsun. Ve Eleanor, Blair'i gün boyunca görmediğini söylüyor.
Gelato de pistácio?
- Fıstıklı gelato.
Sim, acabei de lhe deixar gelato.
- Evet, az önce ona gelato bıraktım.
Portanto andas a entregar-lhe gelado?
- Demek dondurma götürdün ha? - Gelato.
Obrigado pelo gelato.
Gelato için sağ ol.
Eu sou um fabricante de gelados.
Gelato aşçısı.
Eu faço gelados.
Gelato aşçısıyım. O kadar.
Porque se não sabes o que um fabricante de gelados pratica nos seus tempos livres, tu não conheces a história toda.
Gelato aşçısının boş zamanlarında neler yaptığından haberiniz yoksa hikâyenin tamamını bilmiyorsunuz demektir.
Têm pizza, gelato, tikka masala.
Pizza, İtalyan dondurması, soslu tavuk.
Gelato. Viva!
Dondurmaymış.
Ouvi falar de uma geladaria nova.
Yeni bir yer açılmış diye duydum. Gelato mekanı.
Gelato de chocolate congelado!
Donmuş çikolatalı dondurma!
Obrigado pelo gelato.
Dondurma için sağ ol.
Dizem que tem o melhor gelado do mundo.
Dünyanın en iyi gelato su oradaymış.
Temos uma senhora que faz gelato de gengibre.
Kakuleli dondurma yapan bir kadın var.
Gelato.
E-posta ile yolluyorum fotoğrafı.