Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gentil
Gentil Çeviri Türkçe
4,373 parallel translation
Ele é tão respeitoso e gentil.
O oldukça saygılı ve kibardır...
A malta da igreja norueguesa foi gentil ao emprestar-nos isto.
Denizci Kilisesi'nin bize bunları ödünç vermesi büyük incelik. Neşelen biraz.
Estava bem. E gentil.
İyiydi ve çok inceydi.
Da próxima vez, não serei tão gentil.
Bir dahakine bu kadar nazik olmam.
Acho um bocadinho gentil que queiras dar a luz àquela... coisa.
Aslında bir şeye hayat vermen oldukça hoş bir şey.
- És muito gentil. - Não.
Çok iyisin.
Era gentil comigo quando era criança.
Çocukken bana karşı çok kibardınız.
Isso é muito gentil.
Oh, bu çok hoş.
A uma hora de distância. Sê gentil.
- Bir saatlik uzaklikta.
És muito gentil.
- Çok iyisin.
Isso é muito gentil da sua parte, mas não precisava de fazer isso.
Çok incesiniz, ama bunu yapmanıza gerek yoktu.
Earl, isto é tão gentil.
Earl, bu çok tatlı.
Ele era... é um homem muito gentil.
O hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan biri.
Sempre foste gentil comigo, Morty.
Bana her zaman iyi davrandın, Morty.
Lily, foi muito gentil da tua parte.
Lily tatlım, yaptığın çok hoştu. Önemli değil.
Tu és muito gentil para com eles.
Onlara karşı çok iyisin.
Não precisas de desculpas para ser gentil.
Nazik olmak mazeret gerektirmez, tamam mı?
Bem, pelo menos conta-lhe de uma forma gentil.
O zaman daha kibarca ayrıldığımızı söylersin.
Fui um homem gentil?
Nazik biri miydim?
Muito gentil.
Çok nazik.
Como podes ver, de inteligência gentil a estupidez selvagem.
Gördüğün gibi nazik akıldan vahşi aptallığa yolculuk.
- É muito gentil.
- Çok naziksin.
Tens que ser gentil para montar um veado.
Geyiğe binebilmek için nazik olmak gerek.
Seria terno, seria gentil e muito subtil.
Kibar ve nazik olurdum Son derece duygusal bir de
"A voz tinha sempre branda, " gentil...
Sesi her zaman yumuşaktı, ve tatlı...
Não se tratava de um animal ruim... mas de uma criatura inteligente, gentil... cuja alma... reflectia a minha.
Karşımda kana susamış bir canavar değil... zeki ve kibar bir canlı vardı. Adeta ruhu... beni yansıtıyordu.
O sol está a aparecer por entre as árvores, e não será gentil, Sua Alteza.
Güneş ağaçları aştı ve size pek kibar davranmayacaktır, Majesteleri.
És tão gentil e tão generoso.
Çok kibar ve çok cömertsin.
Sê gentil.
Yumusak bir dokunus.
Você é muito gentil mas estou á espera do meu pai e seu amigo.
Siz gerçekten çok iyi birisiniz ama ben şuan babamı ve arkadaşını bekliyorum.
A mãe disse para ser boa O pai disse para ser gentil
- Hayır kastetmiyor! Annem iyi, babam kibar ol derdi.
Bondosa Cinderela Gentil, boa, gentil, bondosa, boa, gentil
Sindirella, kibar Sindirella. İyi, kibar, iyi, kibar.
Recentemente casou-se com um homem de disposição gentil, que agora a abandonou por uma companhia insípida e de moral duvidosa.
Nazik eğilimli bir adamla yeni evlenmişsiniz ancak şüpheli ahlakı olan nahoş bir arkadaş için sizi terk etmiş.
Você é muito... muito gentil com ela.
Ona karşı çok naziksin.
É muito gentil, mas muito desnecessário.
Çok naziksin ama bu çok gereksiz.
É muito gentil.
Çok sag ol.
Se não está apenas a ser gentil, e tem de me dizer se for esse o caso, mas se realmente isso o interessa, posso convidá-lo para jantar comigo esta noite?
Yalnızca nezaket icabı değil de ki öyleyse lütfen söyleyin sahiden ilginizi çekiyorsa sizi bu akşam yemeğe davet etmek isterim.
O seu colega foi muito gentil comigo, quando eu era um miúdo solitário.
Arkadaşınız ben yalnız ve küçük bir çocukken bana çok iyi davranmıştı.
Obrigado. Obrigado, doce e gentil homem.
Sağ ol, çok sağ ol tatlı ve iyi kalpli adam.
És muito gentil, Emily.
Çok kibarsın, Emily.
És gentil, e claramente ela tem problemas.
Naziksin. Ve kızın da sorunları olduğu açık.
- Obrigado pela gentil lembrança, Dr. Kareem.
Nazik hatırlatmanız için teşekkürler, Dr. Kareem.
Não há nada como o toque gentil de uma mãe.
Anne'nin yumuşak dokunuşu gibisi yok.
És muito gentil.
Çok büyük bir kibarlık etmiş olursun.
Isso é muito gentil.
Bu çok hoş. Çok kibar birisiniz.
Nem toda a gente é tão gentil como tu és.
Herkes senin kadar hayırsever değil.
És tão gentil.
Çok naziksin.
Mas é doce e delicado e gentil como um beijo na sua pele.
Nasıl yardımcı olabilirim? Senden bir ricam olacaktı. Amcanın dükkanı hakkında.
Por isso sê gentil, Cinderela A boa Cinderela
Kibar ol Sindirella, iyi ol Sindirella.
- Gentil, boa, boa, gentil - Aperta!
- İyi, kibar...
Obrigado. É muito gentil.
Tesekkürler.