English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Georg

Georg Çeviri Türkçe

118 parallel translation
Mesmo que seja a uma altura de 3 mil metros, o Georg acredita sempre em estar à altura da ocasião.
3 bin metre yüksekliğinde olsa da Georg her zaman zorluklarla "boy ölçüşmeyi" sever.
É muito emocionante para mim estar aqui contigo, Georg.
Bu benim için gerçekten heyecan verici, Georg. Burada seninle olmak.
És menos enigmático aqui, Georg.
Seni burada gördüğümde çok daha az gizemlisin, Georg.
Gosto de aqui estar, Georg.
Burayı çok seviyorum, Georg.
Então, que sou eu, Georg?
Ne dersin peki, Georg?
- Do telefone do Georg, suponho.
- Georg'un telefonundan tabii.
Já tomaste a decisão pelo Georg?
Kararını verdirebildin mi?
Gosto muito do Georg e não quero que brinques connosco.
Ondan çok hoşlanıyorum, bizimle oynama.
Tu e o Georg são a minha família.
Sen ve Georg aile gibisiniz.
- Georg, é apenas um rapazinho.
- Georg, o daha çocuk.
Nunca adivinharás, Georg.
Asla tahmin edemezsin Georg.
Quando quiseres, podes fazer parte do meu novo número :
Ne zaman evet dersen Georg, yeni gösterimin parçası olabilirsin :
Tenho uma ideia maravilhosa, Georg.
Benim harika bir fikrim var, Georg.
Tantas preocupações desnecessárias, Georg.
Gereksiz yere endişelenmişsin, Georg.
Georg, não vamos deixar a pequena escapar.
Georg, bu kızın kaçmasına izin verme.
- Georg, por favor...
- Georg, lütfen.
Se és tão esperta, diz-me como dizer à Fräulein para convencer o Georg.
O kadar akıllıysan, fräulein'ın Georg'u etkilemesini nasıl sağlayacağımı söyle.
- Tomas alguma coisa fresca, Georg?
- Uzun ve serin bir şey, Georg?
Não é maravilhoso, Georg?
Harika değil mi, Georg?
Georg, que pensas de iates?
Georg, yatlar hakkında ne düşünüyorsun?
Sim, Georg?
Evet, Georg.
Não digas nem mais uma palavra, Georg, por favor.
Tek kelime daha söyleme lütfen.
Não tive nada a ver com isso, Georg.
Onunla benim bir ilgim yok.
- Isto é pela Áustria.
- Georg, bu Avusturya için.
Vá comprar as passagens e diga adeus.
- Biletleri almaya git, ve Georg'a güle güle de.
Quando fui à América tive a honra de conhecer Mrs. Georg Pullman, que me deu esta caixa.
Ben Amerika'da iken, Bayan George Pullman ile tanışacak kadar şanslı birisiydim.
- Deixa-o, Georg!
- Bırak, Georg!
Não percebo porque o George casou com uma mulher 20 anos mais nova.
Georg neden kendinden 20 yaş küçük bir kızla evlendi,... bunu hiç anlayamayacağım.
- Georg!
- Georg?
- Pai, não acho... - Por favor, Georg!
Lütfen, Georg!
- Boa tarde. - E o Georg?
Georg nerede?
Vai depender do Georg.
Georg'un durumuna bağlı.
Cumprimenta o Georg.
Georg'a elini uzat.
Diremos que o Georg partiu a perna no barco.
Georg'un bacağını teknede kırdığını söyleriz.
- Georg... por favor!
Georg! Lütfen!
É o Georg!
Ben Georg!
Teste de gravidez da Georgia?
Georgıa'nın hamilelik testinden mi söz ediyorsun?
Senhor Gerlich, meu nome é Georg Bell.
merhaba. benim adım george bell.
- A propósito, chamo-me George.
- Bu arada ben Georg. - Merhaba.
Meu filho Georg me fez uma promessa.
Oğlum Georg bana bir söz verdi.
Não foi, Georg?
Değil mi Georg?
Vamos comemorar antes que Georg leve o rádio de novo.
Georg radyoyu tekrar ele geçirmeden önce...
O Georg não chegou ainda?
Georg hala gelmedi mi?
É melhor dizer "meninas" se é que você quer se dar bem, Georg.
'Kızlar'desen daha iyi olur, Georg. Eğer bir şansın olsun istiyorsan.
- Georg.
Georg
E, Gatinho, a gente se vê, tá certo?
Ve Georg, tekrar karşılaşacağız değil mi?
Georg, você realmente tem problemas.
Georg, senin gerçekten problemin var.
Ih! Já subiu a cabeça do Georg.
Georg'un aklını başından almış durumda.
- Mas é o meu marido -
- O benim kocam. - Tabi ki, ismim Georg.
Georg, o telemóvel voltou a funcionar.
Cep telefonu!
- Georg!
Georges, bak kim burada...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]