English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / George

George Çeviri Türkçe

17,565 parallel translation
- Sim, por favor. Perguntem-lhe o que é que o George R.R. Martin está a fazer de momento.
- Ona R.R. Martin'in şu anda ne yaptığımı sor.
O que é que o George R. R. Martin está a fazer de momento?
George R.R. Martin şu anda ne yapıyor?
George, Henry, Chuck, Manolo,
George, Henry, Chuck, Manolo,
Sabias que o pai do George Bush também foi presidente?
George Bush'un babasının da Başkan olduğunu biliyor muydunuz?
A represa está salva. Isto é muito mais louco do que eu pensava.
Bu, George Washington Carver'in beslenme çantasından daha çılgınca.
Fala do escritório de George Butler.
George Butler'ın ofisi.
- O meu cheque não chegou hoje, George.
- Çekim bugün gelmedi, George.
Eu não fui a lado nenhum, George.
Hey, ben bir yere gitmedim, George.
Passa o cheque, George.
Çek yaz, George.
E isto não é uma ameaça, mas... George, apoia-me.
Ve bir tehdit, olarak demiyorum ama ve, George, destekle beni.
Não é assim, George?
Değil mi, George?
Está bem George, queres lixar-me?
Tamam, George, benimle oynamak mı istiyorsun?
Foi o George que os mandou fazer isto?
George mu sizi dahil etti buna?
Obrigado, George.
Sağ ol George.
George.
George.
Vou pedir ao George um passe para ela.
George'a kıza kağıt vermesini söylerim.
O George vai-te levar para o pântano.
Seni bataklıktan geçirmesi için George'u göndereceğim.
George?
George?
Sim. George Bush poderia te encontrar.
Evet, seni George Bush bulabilir.
Eu sou o Sir George Goldie, presidente da RSG.
Ben, KC'nın başkanı Sör George Goldie.
Sir George, nós passamos o nosso tempo todo... a brincar na lama com os selvagens.
Sör George tüm zamanımızı vahşilerle çamurda oynayarak geçirdik.
Sir George, Deus descanse a sua alma, Sempre lhe devotou grande carinho.
Huzur içinde yatsın Sör George müthiş şefkatiyle sizi daima bunaltırdı.
Chamo-me George.
Ben George.
O George é um oitavo irlandês.
George, 8. İrlandalıdır.
Quem é o George?
George kim?
Aquele é o George?
Bu George mu?
Que raio de nome é "George"? Não é?
George'da ne biçim bir isim böyle, değil mi ama?
Não devias estar com o George.
George ile olmamalısın.
Disse-se que a visão do massacre deixou o jovem Rei George louco.
Genç Kral George'un bu katliamı gördükten sonra delirdiği söylenir.
E não há nenhuma compensação financeira que te possa convencer a agir honradamente, George?
Seni şerefli davranmaya ikna edecek herhangi bir meblağ yok mu, George?
És um traidor, George. Não, Fitz.
Sen bir hainsin, George.
Foi com o álbum Make It Big que o George e o Andy ganharam o ponto de exclamação.
Make It Big albümüyle George ve Andy ünlemi hak etti.
Ao vivo no estúdio está o ministro George Wilkins... que acaba de regressar da arrasada Muribundi...
Şu an stüdyoda Dış İşleri Bakanı George Wilkins yanımda kendisi Muribundi'yi kasıp kavuran savaştan yeni döndü.
Da Dinamarca vem o Príncipe George.
Danimarka veliaht prensi George.
Um presente do seu amigo George Starckmann, o traficante de armas.
Arkadaşının hediyesi, George Starckmann silah kaçakçısı.
O George H. W. Bush, um homem muito alto.
George SW Bush Çok Uzun bir adam Mark Hancock
Tenho "George Boole" e "Charles Babbage" na fila.
Elimdeki sirada George Boole ve Charles Babbage var.
Podia obter dois mil por ele no George V.
- George V'de bunun için 5 bin alabilirdim.
Tem de a escalpelizar, George.
Kafa derisini almalısın George.
George!
George!
Mas... Por falar em ilustrações, que tal uma semana em Paris, George?
Ama örneklemelerden bahsetmişken Paris'te bir haftaya ne dersin, George?
Ouve, George.
Dinle, George.
Passaste todo este tempo a tentar ser o George Kirk e agora perguntas-te o que significa ser o Jim.
Tüm bu zamanı George Kirk olmaya çalışarak geçirdin. Şimdi de Jim olmanın ne demek olduğunu merak ediyorsun.
Tipo George Washington.
George Washington gibi.
Ele respeita-o imenso, George.
Sana gerçekten saygı duyuyor George.
Duas detenções na adolescência, George.
Gençliğinde birkaç defa tutuklanmışsın, George.
- Saúde, George.
- Şerefe George.
Senhoras e senhores, um grande aplauso ao melhor taxista cantor de Battersea, George!
Hanımlar beyler Battersea'nin şarkı söylenen en gözde taksi soförü George karşınızda!
Vai, George!
Hadi George!
George Bush?
George Bush mu?
- George Wickham.
- George Wickham.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]