Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Geri
Geri Çeviri Türkçe
177,068 parallel translation
Agora que acabou, tenho de voltar a infiltrar-me.
Bu iş bittiğine göre artık göreve geri dönmeliyim.
- Ela tem de voltar.
- Geri dönmeli.
A pequena tem de ir embora.
Kız geri gönderilmeli.
Mandá-la embora, quando ela quer tanto ficar...
Öylece geri göndermek. Hem kalmayı çok istiyor.
Não. Ela tem de ser recambiada sem demora.
Hayır, geldiği yere geri gönderilmesi gerekecek.
Vai mesmo ficar com ela.
Onu geri alacaksın.
O orfanato aceitá-la-á de volta, não acha?
Herhalde yetimhane onu geri alır, değil mi?
Acho que sim. Mas talvez não seja preciso.
Herhalde, ama geri almamız gerek olmayabilir.
Não podiam tê-la recambiado?
Geri gönderemiyor musunuz?
Vem cá!
Geri dön!
Não podes mandá-la embora por causa disto.
Onu bu yüzden geri gönderemezsin.
Gosto de imaginar que sou uma princesa numa torre, ou Joana d'Arc a batalhar, ou uma triste noiva que vive à beira-mar sem falar com ninguém, porque o seu único e grande amor desapareceu quando o navio em que seguia naufragou!
Bir kulede yaşayan bir prenses olduğumu hayal etmeyi severim ya da atını savaşa süren Jeanne D'Arc ya da perişan bir gelin olurum. Deniz kıyısında yaşayıp kimseyle konuşmayan çünkü hayattaki tek gerçek aşkı gemisi batınca dalgalarda kaybolmuş ve geri dönmemiştir.
Devolve-o, já.
Geri ver. Hemen.
Se eu não confessar, devolve-me?
İtiraf etmezsem geri mi göndereceksiniz?
Eu estava sozinho, e não sabia se alguma vez iria voltar.
Yalnızdım ve geri dönebileceğimden emin değildim.
Sr. Snyder, diga-me que não veio aqui pedir para regressar ao seu antigo posto.
Bay Snyder. Eski görevinize geri dönmek için buraya geldiğinizi söylemeyin.
A garça fugiu e nunca mais foi vista.
Turna kuşu uçtu gitti ve bir daha hiç geri gelmedi.
Leva-nos de volta.
Bizi geri götür.
Não vais voltar lá.
Oraya geri dönmemelisin.
- Eles vão voltar.
- Geri geliyorlar.
Vai fazer as malas.
Geri gel.
Voltar à vida na Arca?
Arktaki yaşama geri dönüş mü?
As colheitas estagnam no inverno e regressam na primavera.
Bitkiler kışın ölüyor, ve baharda geri dönüyorlar.
- Não há combustível suficiente para voltar.
Geri dönmeye yetecek kadar yakıt yok. Geri dönmekten kim bahsetti?
Vá lá, volta aqui.
Hadi ama, geri gel.
O teu amigo Miller já devia ter voltado.
Arkadaşın Miller şimdiye geri dönmeli.
Eles não vão voltar, John.
Geri gelmiyorlar, John.
Desistam.
Geri dur.
Podemos voltar ao trabalho?
Lütfen işe geri dönebilir miyiz?
Diz-me como vais diminuir a corrente elétrica e recomeçar o teu coração.
Elektriksel akımı, kalbim durduğunda nasıl geri başlatacağımı tekrar söyle.
Haverá um lugar para ambos, quando voltarem.
Geri döndüğünüzde ikiniz için de yer ayrılmış olacak.
Não há como voltar atrás.
Geri dönüş yok.
Devíamos ir andando.
Geri dönmeliyiz.
Se continuarmos para a ilha, não conseguiremos voltar.
Adaya doğru devam et. Geri dönemeyeceğiz.
Salvaste a humanidade. Mas, se não parares agora vais retirar de volta cada pedaço dessa salvação.
İnsanlığı kurtardın ama şimdi durmazsan bu kurtuluşun her bir zerresini geri almış olacaksın.
Não temos combustível para descer.
Geri inmek için yeterli yakıt yok.
Saladas de algas e urina reciclada.
Alg salatası ve geri dönüşümlü idrar.
Que fazem aqui? - Não há tempo para voltar.
Ne işiniz var burada, geri dönecek kadar vakit yok?
- Não vamos voltar. - Precisamos de abandonar a superfície antes que a onda mortal chegue. - Vamos subir.
Geri dönmeyeceğiz, yukarıya döneceğiz.
Assim que for seguro, descobriremos maneira de voltar.
Dışarısı güvenli olduğu anda geri dönmenin bir yolunu bulacağız.
És Prometeu a roubar o fogo aos deuses e a dá-lo à raça humana.
Sen... sen tanrılardan ateşi çalıp insanlara geri veren Prometheus'sun.
Raven. Não regressaremos a Polis a tempo. Os rádios não funcionam.
Raven, onu zamanında Polis'e geri getiremeyiz, telsizler de çalışmıyor.
Faltam 51 minutos.
- 51 dakikadan geri sayılıyor.
Faltam cinco minutos.
Geri sayım 5 dakikada ve azalıyor.
Iniciar contagem decrescente.
Geri sayım başlatılıyor
O resto do planeta, pelo que vi, não presta, portanto...
Gezegenin geri kalanı, gördüğüm kadarıyla berbat, bu yüzden...
O Alexander Kirk desapareceu e não vai voltar.
Alexander Kirk gitti. Ve geri dönmeyecek.
O trabalho tem de ser recuperado.
Bu projeyi geri almalıyız.
Vou pressioná-la para te reintegrar como agente.
Göreve geri getirilmen için ona baskı yapacağım.
Lançamento em...
Kalkış için geri sayım 10, 9, 8, 7, 6,
O Mr.
Reddington, YŞT yöneticilerinin bombayı geri almak için 6 casus gönderdiğini söylemiş.