Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gigolo
Gigolo Çeviri Türkçe
152 parallel translation
Ponho aquele gigolo manhoso casado com a Mimi aqui.
Mimi'nin süslü jigolo kocası buraya otursun.
- Ele não presta, é um gigolo.
- O adam iyi değil. O bir jigolo.
- Ela nunca lidou com um gigolo.
- O hiç bir jigolo ile uğraşmadı.
Querido, danças como um gigolo.
Sevgili, bir jigolo gibi dans ediyorsun.
O magro parece um moço de elevador e, o outro, um gigolo.
Zayıf olanı asansörcüye benziyordu... ve diğeri de jigaloya.
Sou sempre um gigolo Para onde quer que vá
Yalnızca bir jigoloyum, her yere giderim.
Ou faço o negócio rápido ou acabo como gigolo.
Yada bir iş bulmalıyım yada jigolo olmaya devam edeceğim.
"Senão, ou" acabo como gigolo.
"Ya, yada," jigolo olmaya devam edeceğim.
Como está a correr a campanha de gigolo?
Jigololuk işleri nasıl gidiyor?
Hey, Gigolo!
Hey, Jigolo!
Gigolo!
Jigolo!
Wha-wha-wha... gigolo.
Wha-wha-wha- - Jigolo.
Estes sapatos foram usados por Richard Gere em "American Gigolo".
Bu pabuçları "Amerikan Jigolosu" filminde Richard Gere giydi.
Um gigolo tem que cuidar da sua miúda. Ou então pôr-te a trabalhar.
Bir jigolo müşterisine özen göstermelidir olmadı, en azından göstermeye çalışmalıdır.
" No final dizem que sou apenas um gigolo
" Her şey sona erince, biliyorum diyecekler jigolo
Quero ver se o McClure se lembra de filmes como Rei da Marmelada de Montana e O Gigolô Eléctrico.
Troy McClure'ü "The Electrik Gigolo" ve "Make-out King of Montana" gibi filmlerde görmek istiyorum.
Se eu fosse um gigolo, quanto achas que cobraria por noite?
Eğer jigolo olsaydım, sence gecede ne kadar kazanırdım?
- És um gigolo.
- Sen bir jigolosun.
Eu sou um "gigolo".
- Ben bir jigoloyum.
Quero fazer-lhe umas perguntas sobre Antoine Laconte, conhecido "gigolo" e prostituto.
Size jigolo yani erkek orospu olarak bilinen Antoine Laconte hakkında... birkaç soru sormak istiyorum.
Esta história do "gigolo" foi um erro.
Tüm bu jigololuk işi sadece bir hataydı.
O "gigolo" Antoine + a Tina "Gigante", = miúdos bem altos e cabeludos.
Jigolo Antoine + Dev Tina = gerçekten uzun ve tüylü bir bileşim.
Um desajeitado, mas tens ares de Gigolo, hum?
Sahte de olsa, yine de muhtemelen seninki bir OG, ha?
Gigolo
- Jigolo.
"Gigolo Joe, que tal vai isso?"
"Jigolo Joe, nasıl gidiyor?"
Porque eu sei tudo, gigolo
Çünkü ben herşeyi biliyorum.
Bem, me deixa uma arma aqui, gigolo
Pekala, bana bir silah ver, pezevenk.
Bota este rabo de volta no carro, gigolo
Kiçini arabada tut.
Estou te dizendo eu te ouvi lá, gigolo... e estou te contando isto
Seni pezevenklik yaparken gördüm, ve bilmeni isterim ki.
Outro jovem gigolo sul-americano?
Dur tahmin edeyim. Güney Amerikalı jigololarından biri mi yoksa?
Sou um empregado de mesa / gigolo, de 30 anos.
30 yaşında bir garson jigoloyum.
Estás preocupado que isso te faça parecer um gigolo?
Jigolo gibi görünüyorsun, bunu yaptığın için endişeleniyor musun?
- És um gigolo.
- Gerçekten mi?
- É um gigolo.
Adam jigolo.
E que ele se veste como um gigolo.
Ve ona deyin ki jigolo gibi giyiniyor.
Fiz todas estas sandes, não porque sou um urso gordo em pré-hibernação mas porque o Bob vem cá almoçar, e dado que ele continua com a Pam e com a Midge, como um gigolo, não sabia quanta comida precisaria.
Çokça sandviç yaptım ama kış uykusuna hazırlık yapan şişko ayı olduğum için değil.. Bob akşam yemeğine geleceği için ve bir jigolo gibi hala Pam ve Midge ile birlikte olduğu için.. Ne kadar yemeğe ihtiyacımız olur bilemedim.
Em Junho, passeavas em Cannes, com um gigolô.
Haziran'da yanında bir jigoloyla Riviera'daydın
Não eras um gigolô?
Jigololuk yapmiyor muydun?
Um gigolô.
O jigoloda.
Vou grudar em você. Ser um gigolô.
Senden ayrılmamam lazım jigolon olsam.
Se o número total de suas namoradas é vinte quantas namoradas tem cada gigolô?
Toplamda 20 kız olduğuna göre her jigoloya kaç kız düşmektedir?
Quantas namoradas tem cada gigolô?
Her jigolonun kaç kız arkadaşı var?
DEUCE BIGALOW, GIGOLO PROFISSIONAL
"Sorunlarını bir kenara bırak Sorunlarını bir kenara bırak" "Endişelenme sakın Endişelenme"
Gigolo?
Jigolo musun?
Teu gigolô?
- Dinleyeceğiz. - Evet, dinleyeceğiz.
Então, elas pensam mesmo que sou um gigolô? Sim.
Çocuklar, alt tarafı bir oyun.
Só deixe-me terminar a escola de gigolô primeiro.
Önce jigolo okulumu bitireyim.
- Era gigolô.
- Jigolo.
Ainda bem que o meu gigolô era organizado.
İyi ki benim jigolom düzenliymiş.
E, para isso, arranjaram um gigolô mágico?
Eğer büyülü bir jigolo kadar çırpılmış Yani?
Se precisas de dinheiro extra, podes ser meu gigolô.
Baksana, eğer ekstra paraya ihtiyacın varsa... senin hamin olabilirim.