Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gleason
Gleason Çeviri Türkçe
161 parallel translation
Não quero falar como aquele sujeito... mas tivemos o enorme privilégio de ver Jackie Gleason estrear-se na TV no nosso programa.
Jackie Gleason'u TV'a ilk çıkışında şovumuzda konuk etmekten gurur duyuyoruz.
Respondia à tua pergunta, Gleason, se pudesse.
Mümkün olsa yanıtlardım, Gleason.
Gleason.
Gleason, efendim.
- Certo, Gleason.
- Tamam, Gleason.
O Gleason era bom homem.
Gleason iyi bir adamdı.
"Gleason e Smith morreram por minha culpa."
"Gleason ve Smith'in ölümlerinden ben sorumluyum."
Culpou-me pela morte de Gleason e de Smith, mas eis a prova de que foram vítimas, não da minha impaciência, mas de sabotagem deliberada.
Gleason ve Smith'in ölümü için beni suçladınız ama, işte bu, onların benim sabırsızlığımın değil, kasıtlı bir sabotajın kurbanları olduğunu kanıtlandı.
Jackie Gleason que faz de Heathcliff e Lucille Ball, de Catherine Earnshaw.
Jackie Gleason, Heathcliff rolünde. Lucille Ball da Catherine Earnshaw rolünde.
Isso quer dizer Joey Gleason?
Joey Gleason mı?
Sim, Joey Gleason.
Evet. Joey Gleason.
Agora, podemos ver o Jackie Gleason enquanto comemos.
Yemek yerken Jackie Gleason'ı izleyebiliriz.
O Gleason nunca ensaiava.
Mesela Gleason asla ezberlemezdi.
As duas histórias mais importantes de hoje vêm de Gotham City. A nossa repórter, Summer Gleason, informa-nos já de seguida.
Günün haberleri, spikerimiz Summer Gleason'in bulundugu Gotham Şehrinden geliyor.
Sabia de cor todas as falas do Jackie Gleason.
Jackie Gleason olaylarını ezbere bilirdi.
Eu tenho as contas dos Gleason.
Gleason hesaplarına mı ihtiyacın var?
Burl Ives, Jackie Gleason...
Burl Ives, Jackie Gleason...
Se bem me lembro, Jackie Gleason...
Hatırladığım kadarıyla, Jackie Gleason...
Melissa Gleason, em directo da estação de Lawrence.
Lawrence Railways'dan canlı bildirdi.
E o seu Leopardo Desbocado é uma imitação do Jackie Gleason.
Ayrıca efendim, sizin Geveze Leopar'ınız Jackie Gleason'ı kazıklıyor.
- Foi o filho dos Gleason.
Geason'ların oğluydu.
Está ali um Sr. Gleason, para vos ver.
Bay Gleason sizi görmek istiyor.
- O Jackie Gleason.
- Jackie Gleason!
Ele sabia as cenas do Jackie Gleason de cor.
Jackie Gleason olaylarını ezbere bilirdi.
Falo daquela treta do Reggie Van Gleason : "Estás mesmo gordo."
Reggie Van Gleason'dan "Davul gibisin."
O meu primo tem cancro na próstata.
Kuzenim fena Gleason yapar.
Olha, eu avisei-te. A Jackie Gleason não ensaiou, e eu também não.
- Sana söyledim, Jackie Gleason da prova yapmazdı, o yüzden ben de yapmayacağım.
É a natureza delas. Tal como o Jackie Klissen.
- Onlar sadece kötü insanlar, aynı Jackie Gleason gibi.
- Adoro o Jackie Klissen! Vê só o que comprei numa feira sobre televisão.
Oh, Jackie Gleason'a bayılırım, televizyon müzayedesinde ne aldığıma bir bak.
É a estátua do Jackie Gleason.
Bu bir Jackie Gleason heykeli.
- Cala-te, por favor.
Kapa çeneni, Gleason.
O Buddy Hackett disse ao Jimmy que o Gleason não precisava de um episódio-piloto, por isso, o Jimmy foi amuar para casa e os outros foram comemorar terem-lhe estragado o dia.
Buddy Hackett, Gleason'ın pilot çekmesine gerek olmadığını söyledi. Diğerleri de gününü mahvettikleri için kutlama yapmaya gittiler.
- Só coisas boas, espero.
andy gleason.
- Andy Gleason, o primeiro parceiro.
andy, eva, benim ortağım.
Eva Marquez.
andy gleason.
Andy Gleason acha que você era o atirador.
andy gleason senin onu vurduğunu düşünüyor.
Gleason, atesta o meu avião e prepara-o.
Gleason, uçağımın yakıtını doldur ve kalkışa hazırla.
E? Vá lá, Drª. Gleason, nunca esteve apaixonada?
Şöyle ki, yapmayın Dr. Gleason siz hiç aşık olmadınız mı?
Quem? Jackie Gleason.
Jackie Gleason.
O Gleason era magnifico.
Gleason harikaydı.
Uma vez, levei com tudo o que o Jackie Gleason tinha para dar ali mesmo.
Bir keresinde, o kabinde Jackie Gleason'ın teklif ettiği her kıvrık santimi kabul etmiştim.
Gleason?
Gleason's.
Ainda mais do que um duplo cheeseburger de Gleason?
Gleason's çift peynirli cheeseburgerından başka?
O Gleason perdeu o rebanho esta manhã.
Gleason bu sabah sürüsünü kaybetti.
Recebi um telefonema de Gleason.
Gleason'dan bir çağrı aldım.
Vamos à casa dos Gleason.
Gleasonların evine gideceğiz.
- Jackie Klissen?
- Jackie Gleason!
Andy Gleason foi baleado no cumprimento do dever 3 anos atrás. Como isso é assassino agora?
andy gleason üç yıl önce görev başındayken vuruldu.
Oi, sargento. Andy Gleason.
callie burnett.
Andy Gleason.
andy gleason.
Essa coisa do Gleason, está afetando você.
Bu gleason olayı, Sana birşeyler yapıyor.
- Como está Gleason?
Gleason nasıl?