Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gor
Gor Çeviri Türkçe
4,588 parallel translation
Espere só para ver, o restaurante da Yau fechar... porque aquela porca gorda come tudo!
Bak gör, Yau dükkanını kapatacak yakında... Çünkü şişko domuz her şeyi yiyor!
" Caramba governador.
" Gor, blimey governor.
Não te importes com as idiotices deles.
Aptallıklarını mazur gör.
É uma oferta generosa, mas também problemática.
Daha fazla sorumluluk verin. Cömert bir teklif gel gör ki şüpheli de.
Está mesmo um dia bonito.
Sende gör.. New Orleans'dasın.
"Venha ver o Xerife Duke."
"Bir uğra ve Şerif Duke'u gör."
Tenta viver com ela.
Evet. Sen bir de onunla birlikte yaşa da o zaman gör.
- Espera um pouco.
Bekle de gör.
Mas vê isto como uma desculpa para simplificar as nossas vidas.
Bunu, hayatlarımızı sadeleştirmek için bir bahane olarak gör.
Ignora-a porque é um bluff.
Onu yok say. Blöfünü gör.
Quanto pagas para ver, Cy.
Blöfümü gör, Cy.
- Considera-a um presente da graduação.
- Bunu bir mezuniyet hediyesi olarak gör.
Veja o que faz com o cérebro.
Bekle ve beyninin nasıl çalıştığını gör.
Vá Choocha, durma e sonhe com algo agradável e crocante.
Haydi bakalım Choocha, Şimdi uyu ve güzel birşeyler gör rüyanda.
Venha me ver na delegacia amanhã.
Yarın merkeze gel ve beni gör.
Só quero que saibas que vejas o que vires... eu ainda sou eu.
Ne görürsen gör... -... gördüğün ben olacağım.
Certifica-te de que as defesas de Roma funcionam.
Roma'mızın savunmasının iyi olduğunu gör.
"Veja Reisiger 19."
"Reisiger 19'u gör."
- Veja por si próprio
- Kendin gör.
Procura aqui e vê o que perdeste.
O zaman bak ve ne kaçırdın gör.
Vê.
İzle de gör.
- Observa.
İzle de gör.
- Abre e vê.
Aç ve gör.
Espera e verás.
Bekle ve gör.
Espera até chegares a Londres.
Sen bir de Londra'yı gör.
Então estraga o meu brilhantemente inventado disfarce e vê o que acontece quando o Conselho te vier bater à porta.
Yani benim zekice hazırlanmış kostümümü giy ve konsey senin kapını çaldığı zaman ne olacağını gör
Venha até à cozinha e veja fotografias da minha esposa morta.
Mutfağa gel de ölmüş eşimin resmini gör.
Minha querida, espera e vê.
Canım, bekle ve gör.
Sim, boa sorte com isso da próxima vez que estiveres com gripe.
Bir dahaki sefer grip olduğunda git de gör ebeninkini.
Olhar pelo Nó, pensar nela, vê-la, lembrar-se dela... dói muito.
Düğüme doğru bak, onu düşün, onu gör, onu hatırla... çok acıtmalı.
Observa-me...
Öyle mi? İzle de gör.
Testa-me de novo.
Tekrar deneyeyim. Sen de gör.
Podes ir.
Git gör.
Se esperas que vá ver o correio todos os dias, por favor, espera que o veja em contra luz.
Gelen her postaya ben bakacaksam mektubu ışığa tutmamı maruz gör.
Vais desculpar-me se eu estava um bocadinho lixada.
Birazcık çuvalladıysam da bunu mazur gör artık.
O teu amigo estará morto até ao fim-de-semana, significa que quebrei uma das tuas regras, e mesmo assim não posso ser morto.
Arkadaşınız haftasonu bitimine kadar ölecek. Bu da demek oluyor ki kurallarınızın birini çiğnedim. Ama gel gör ki ben ölmüyorum.
Sempre gostei de ti, Campbell, por isso, desculpa-me dizer isto, mas, se fizeres um pouco mais, eu posso fazer muito mais.
Campbell, bilirsin ki seni hep sevmişimdir. O yüzden bu söylediğimi mazur gör. Sen bir adım atarsan, ben çok daha fazlasını atarım.
Experimente chegar atrasado e vai ver o que lhe acontece.
Geç nöbete kalmayı dene de gör bakalım hayaların sonunda nereye düşecek.
Devias ver-me em casa. Sou como um touro numa loja de porcelana.
Sen bir de beni evde gör, kırılmadık şey kalmıyor.
Anda ver.
Gel de gör.
Espera 20 minutos, e brincamos outra vez.
20 dakika bekle nasıl bitireceğim aramızdakileri gör bak.
Perdoa-me, não estou habituado...
Bu konularda acemi olduğum için mazur gör...
"E então uma voz como um trovão disse :" "Anda e vê".
"Ve gök gürültüsü gibi bir sesle'Gel ve gör'dedi."
E eu ouvi, enquanto ele lá estava, o som do trovão... e uma das quatro bestas disse : "Vem e vê".
O anda dört canavardan birinin gök gürültüsü gibi bir sesle "Gel ve gör" dediğini duydum.
Junta-te à Al-Qaeda, viaja pelo mundo.
El-Kaide'ye katıl, dünyayı gör.
Não é assim que trabalhamos, às escuras.
Biz böyle çalışmıyoruz. Her şey'bekle ve gör'üzerine kurulu.
- Vê por ti própria.
Kendin gör.
Apenas considera o dispositivo como pagamento pelos serviços dele.
Cihazı yaptıklarının karşılığı olarak gör.
Mas a casa dos Simpsons estava desanimada, pois do mais pequeno ao maior, as crianças estavam com papeira.
Ama Simpsonlar'ın malikânesinde yüzler asılmış gör de bak çünkü küçükten büyüğe herkes oldu kabakulak.
É para veres que falo a sério.
Var. Bunu ciddi olduğumu gör diye yapıyorum.
Espera e verás, a garra vai tornar-se a assinatura dele.
Bekle ve gör, o pençe onun simgesi olacak...