Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gorge
Gorge Çeviri Türkçe
50 parallel translation
Nós vamos para Elder Gorge.
Elder Vadisi'ne gideceğiz.
- Matadora de demónios, Bebe deste cálice, Satisfaz-te com este sangue, nossa oferta.
-... killer of demons, drink of this vessel, gorge on this blood, our offering...
Já conheceu alguém cuja vida fosse salva pela "Garganta Funda"?
"Gorge Profonde" tarafından kurtarılan birini tanıyor musunuz?
A americana salva de um iate pela "Garganta Funda".
"Gorge Profonde" tarafından bir patlama sonrası kurtarılan genç Amerikalı bayan.
O herói de Mboto Gorge, louco?
Mboto Gorge kahramanı mı çıldırdı?
Esse é o Mboto Gorge onde massacramos os pacíficos pigmeus do Alto Volta e roubamos toda a sua fruta?
Mboto Gorge denilen yer, Yukarı Volta'lı barış sever pigmeleri katlederek, tüm meyvelerini çaldığımız yer değil miydi?
Não, um Mboto Gorge totalmente diferente.
Hayır, kesinlikle başka bir Mboto Gorge bu.
Então e Mboto Gorge, por amor de Deus!
Peki ya Mboto Gorge'a ne dersiniz, Tanrı aşkına!
Mboto Gorge.
Mboto Gorge.
Vamos para Great Gorge e esperamos pelo seu telefonema.
Great Gorge'a gidip sizi bekleyeceğiz.
Great Gorge é uma estância de férias em Vernon Valley.
Great Gorge, Vernon Vadisinde büyük bir tatil merkezidir.
- Bela, vamos entrar.
Gorge, ne yapıyorsun? İçeri alındık!
Anda lá, bela.
Hadi, Gorge.
- Eu ia gastar tempo com uma falhada?
Gorge, sence bir beceriksizle vaktimi harcar mıyım?
Suponho que isso risca o Vorothon Gorge.
Sanırım bizim Vorothon Geçidi, kurallarımızdan çıkacak.
Gorge?
Geçit mi?
Nem eu, até saber que isso foi em Shuster's Gorge.
Ben de öyle, ta ki kazanın Shuster Boğazı'nda olduğunu duyana kadar.
Se algo correr mal, leva a caravana para Red rock Gorge
Bir terslik olursa, kervanı Kızıl Kaya Geçidi'ne götür.
Avistamo-los a dirigirem-se para Red Rock Gorge.
Onları Kızıl Kaya Geçidi yolunda gördük.
Red Rock Gorge?
Kızıl Kaya Geçidi mi?
- Tenho de chegar a Saunders Gorge já.
- Hemen Saunders Boğazı'na gitmem gerek.
Estava a pensar em irmos a Saunder's Gorge e saltarmos a pedreira.
Saunder Geçidi'ne gidip taşocağının üstünden atlayabiliriz.
O Restaurante Rouge-Gorge.
Rouge-Gorge Restaurant.
Bem-vinda ao Rouge-Gorge.
Rouge-Gorge'a hoşgeldiniz.
Eles acreditam numa frente forte e unida da população Kinsig e exigem que os EUA retirem as suas forças de Gorge Pankisi.
Araya girmeden Teksas Sam Houston üssündeki herkese sesleniyorum... Bu şekilde yapmak istemezdim Molly, Ama avukatım böyle olması gerektiğini söylüyor.
- O nosso plano é ir para Katherine's Gorge.
- Planımız Katherine Vadisi'ne gitmekti.
Ela vai a caminho de Katherine Gorge.
Katherine Vadisi'ne doğru gidiyormuş.
Estou em Kingston Gorge e estou a ter muitas interferências.
Kingston Gorge'dayım ve biraz parazit var.
Nós fomos a uma viagem de campismo a Cathedral Gorge, naquele Verão.
O yaz Cathedral Gorge'a kamp yapmaya gitmiştik.
Se não estiverem na interestadual, sairão da 191 após Flaming Gorge.
Eyaletler arası otoyolda değillerse Flaming Geçidi'nden sonra 191'den çıkarlar.
Gorge, colega!
George, dostum!
Gorge, as mulheres aqui não jantam.
George, kızlar burada yemek yiyemez.
Alinhas em ir ao Gorge ver os Sidewinder no verão?
Ama bu yaz Gorge'daki Sidewinder'a geliyorsun değil mi?
O Gorge!
Tamam.
- Certo!
- Gorge!
O Gorge!
- Gorge!
- O Gorge, os Sidewinder.
Gorge, Sidewinder.
Que tal os Sidewinder no Gorge?
Peki ya Gorge'daki Sidewiner'a ne olacak Casey?
A vítima foi encontrada nas rochas por baixo da ponte do rio Gorge.
Kurban, New River Gorge Köprüsü'nün altındaki kayaların üzerinde bulundu.
A ponte do Rio Gorge, aquela coisa tem mais de 267 m de altura.
New River Gorge Köprüsü. Bu şey 257 metre yüksekliğinde.
Um homem e o filho foram encontrados mortos no fundo de Nickelson Gorge.
Bir adam ve oğlu olduğu belirlenen iki ceset Nickelson Geçidi'nin dibinden çıkarıldı.
Sei que quero passar todos os dias a navegar com a Maria, até vir a neve. E quero visitar o Monte Cervino e o desfiladeiro verdejante.
Mary ile kar yağana kadar her gün tekneyle açılıp zaman geçirmek istiyorum Matterhorn ve Verdon Gorge'u ziyaret etmek istiyorum ve evet bütün yol boyunca tedbirleri alacağım.
Tu sabes quais são as probabilidades de sobrevivência nas estepes, a pé, a norte do Desfiladeiro de Khantai.
Yayan olarak, Khantai Gorge'un kuzeyindeki steplerde hayatta kalma olasılığını biliyorsun.
Este é o nosso Cheddar Gorge.
Burası Çedar Kanyonu.
- Ao Columbia Gorge Hotel?
Columbia Gorge Oteli'ne gidiyoruz?
Foi no dia de Gorge, não queria estragar a festa.
Gorge'ye gideceğimiz günlerdi. Ve partinizi mahvetmek istemedik.
- Está bem, OK.
Gorge!
Bela, anda lá.
Gorge, yapma.
Isto.
Bu... "Pakeha." "Gorge Townsend" diye bilinir.
E depois vamos ver um espectáculo no Gorge.
Çünkü Elliot ile yemeğe sonra da Gorge'da bir gösteriye gideceğiz.