Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Gregor
Gregor Çeviri Türkçe
352 parallel translation
Sua Majestade, a Rainha da Transilvänia... e a Sua Alteza Real Príncipe Gregor.
Majesteleri, Transilvanya kraliçesi... ve Prens Gregor Hazretleri.
"Gregor Samsa despertou numa manhã para descobrir que se tinha transformado num monstruoso insecto."
"Gregor Samsa uyandığında dev bir böceğe dönüştüğünü fark etti."
- Como está o Gregor?
- Gregor, nasıl?
Claro que não. O Gregor e eu aguardamos para vos rever.
Gregor ve ben, sizi görmekten büyük mutluluk duyarız.
Também estavam o Velho Gregor e seu filho o Jovem Gregor.
Elbette, yaşIı Gregor ve oğlu genç Gregor vardı. Genç Gregor yaşIı Gregordan daha yaşIıydı.
"o famoso entomologista John McGregor, " que vive aqui perto.
Civarda yaşayan meşhur Böcekbilimci John Mc Gregor.
Sou Moussovsky, o teu oficial designado.
Ben Gregor Moussorsky. Davayla sorumlu ajan benim.
- Vai acordar o Grzegorz.
Gidip Gregor'u uyandır.
Gregor!
Gregor!
- Gregor, és um desavergonhado.
- Gregor, sen bir utanmazsın.
Referem-se sempre ao Dr. Gregor.
Dr. Gregor diye bir isim geçiyor.
C. G. Christopher Gregor.
Christopher Gregor.
- Sim, número local. Dr. Christopher Gregor.
- Lütfen, Dr. Christopher Gregor'u bağlar mısınız?
- Sim, posso falar com o Dr. Gregor?
- Dr. Gregor ile görüşebilir miyiz?
Dr. Gregor?
Dr. Gregor?
O Dr. Gregor ajudar-nos-á.
Dr. Gregor bize yardım eder.
Este escreve livros de suspense sob o nome de J.D. MacGregor.
Uh. bu küçük eleman J.D. Mac Gregor adıyla gizem romanları yazıyor.
Gregor, homens nos caminhos, e prepara vigias.
Gregor, geçitlere adam gönder, yolları gözlesinler. - Ya kıyıya?
Ide chamar o Gregor.
Gregorlar'ı çağırın!
- Gregor!
Hemen dönerim.
Gregor, espera!
Gregor. Gregor, bekle!
Não nos deixes!
- Gregor, bizi bırakma! - Hayır!
- Gregor, leva-nos mesmo para cima dele.
- Gregor, bizi geminin üzerine getir.
- Depressa, Gregor!
- Çabuk, Gregor! - Merak etmeyin.
O programa tinha um nome de código, "Gregor", que foi dado a todos os clones.
Programın kod adı "Gregor" du, ki bu isim, her bir kopyanın da adı.
Pensamos que o primeiro Gregor veio para cá nos anos 70, com um passaporte alemão.
Orijinal Gregor'un, 70'lerin ortasında, Alman pasaportuyla buraya geldiğini düşünüyoruz.
Por ordens do Rei Gregor, esse menino está preso.
Kral Gregor'un emriyle, bu çocuğu tutukluyorum.
Agora, quem é o Gregor e o que vem a ser isto?
Şimdi, Gregor da kim, ve burda neler oluyor?
Rei Gregor...
Kral Gregor.
O Gregor aceitou encontrar-se connosco.
Gregor bizimle görüşmeyi kabul etti.
O Gregor não é tão estúpido ao ponto de abrir a caixa.
Gregor kutuyu açacak kadar aptal değildir.
Ele não te pode fazer nada, Gregor.
Sana zarar veremez, Gregor.
E como te deste com o Gregor?
Pekâlâ, Gregor'la görüşme nasıldı?
O Gregor tem uma caixa de madeira, com o desenho de uma palma em cima?
Gregor'da üzerinde avuç içi simgesi olan ahşap bir kutu var mı?
É por isso que vou dar o bebé ao Gregor.
İşte bu yüzden bebeği Gregor'a vermek zorundayım.
És um bom homem, Gregor e um bom governante.
Sen iyi bir insansın Gregor ve iyi bir hükümdar.
Pensa, Gregor.
Anla, Gregor.
Bem, tens que admitir que as pessoas de Lerna nunca te apreciaram muito mas o Rei Gregor, sim.
Kabul etmelisin ki, Lerna halkı yaptıklarını asla takdir etmeyebilir ama Kral Gregor kesinlikle etti.
Sim, o bebé conseguiu uma casa, o Gregor, um filho e a Pandora, algum descanso. E a maneira como decifraste a profecia, bem, ainda estou fascinada.
Bebeğin bir evi oldu, Gregor'un bir oğlu oldu Pandora biraz olsun huzur buldu ve kehâneti tanımlama şeklin, şey, buna ben bile hâlâ şaşkınım.
Pediu um resgate ao Rei Gregor por raptar um bebé, e fez uma fortuna.
King Gregor'dan bir bebek karşılığında fidye almış ve iyi para kazanmış.
Eu sou o Coronel Gregor Yegorov da federal segurança de Rússia.
Rus Federal Güvenlik Bürosu Albay Gregor Yegorov.
Oi, Gregor. Eu conheci a sua irmã.
Merhaba, Gregor. kız kardeşiyle tanıştım.
- É complicado.
- Senin karmaşık bir geçmişin olmalı. - Aslında oldukça basittir. Birlikte çalıştığın adamın adı Gregor Yegorov.
- Gregor.
- Gregor?
Gregor quer forçar-te a sair.
Gregor seni bulmak istiyor.
Gregor esteve na KGB?
Gregor'da KGB ile mi çalışıyordu?
É curioso que o Jovem Gregor era mais velho que o Velho Gregor.
Bunun nasıI olduğunu kimse çözememişti.
Chamo-me Gregor.
Beni adım Gregor.
- Gregor, és tão louco quanto ela!
- Gregor, iyice saçmaladın.
O homem para quem trabalha é o Gregor Yegorov. Também o conhece?
Onu tanıyor musun?
Quem quer te calar para sempre?
- Aa, Gregor.