Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Guggenheim
Guggenheim Çeviri Türkçe
90 parallel translation
Não acredito que disse aquilo sobre o Guggenheim.
Guggenheim Müzesi hakkında söylediklerime inanamıyorum.
Viu a reformulação do Guggenheim?
Guggenheim'a yaoılan yeni ek binayı gördünüz mü?
A miúda do Guggenheim?
O Guggenheim kızı?
Vou ter com a minha mãe ao Guggenheim.
Annemle Guggenheim'dabuluşacağım. Gitmek istemediğinden emin misin?
Não gosto muito de ir ao Guggenheim.
Ben pek Guggenheim'cı değilim.
- Viu a nova versão do Guggenheim?
Guggenheim'e yapılan ek binayı gördün mü?
É o Museu Guggenheim.
Guggenheim Müzesi'ne ait.
Aquele é Benjamin Guggenheim e a sua amante, a Madame Aubert.
Şuradaki de Benjamin Guggenheim ve metresi Bayan Aubert.
A Sra. Guggenheim está em casa, com as crianças, claro.
Bayan Guggenheim evde çocuklarıyla oturuyor tabii ki.
Sr. Guggenheim?
Bay Guggenheim?
O mínimo que estes fedelhos podiam fazer era ouvirem-me.
Küçük pisliklerin tek yaptığı şey ise konuşmamı sonuna kadar dinlemek! - Merhaba Dr. Guggenheim.
Eu não quero dizer-lhe como fazer o seu trabalho. Mas de facto por mais que eu tente, posso vir a chumbar outro ano.
Dr. Guggenheim Size işinizi öğretmek gibi olmasın, ama gerçek şu ki, ne kadar çabalasam da, sınıfımı geçeceğimin bir garantisi yok.
O que é que o Guggenheim disse? Nada.
Guggenheim ne dedi?
- Olá, Dr. Guggenheim!
- Merhaba, Dr.Guggenheim.
Eu preferia não ter esta conversa em frente da multidão.
Dr. Guggenheim, bu tartışmayı ekibimin gözü önünde yapmayı istemem.
- O Dr. Guggenheim teve um ataque.
Dr. Guggenheim felç oldu.
- Sra. Guggenheim?
- Bayan Guggenheim? - Merhaba, Max.
Posso dizer olá ao Dr. Guggenheim?
- Dr. Guggenheim'a merhaba diyebilir miyim?
- E no Guggenheim, com a Francesca.
- Guggenheim "de de Francesca" yla.
- No Guggenheim?
- Guggenheim nedir?
O Howard trabalha com a Peggy Guggenheim.
Howard, Peggy Guggenheim ile çalışıyor.
O Reuben trouxe Howard Putzel, o da Peggy Guggenheim.
Reuben burada Howard Putzel'le birlikte. Peggy Guggenheim'la çalışıyor.
James Johnson Sweeney, do Modern, miss Peggy Guggenheim.
- Tanıştığımıza memnun oldum. - Bayan Peggy Guggenheim.
Sou a Peggy Guggenheim, não subo cinco andares para não estar ninguém em casa.
Kimsenin evine gitmek için o kadar Beş kat merdiven tırmanamam. 1 kat bile olmaz.
Já conheces a Peggy Guggenheim?
Tony, Peggy Guggenheim'ı tanıyorsun, değil mi?
- Apresento-te a Peggy Guggenheim.
Bu benim annem.
Eu estive na direcção do Guggenheim com ele.
Ona Guggenheim panelinde ona dair yazmıştım.
O Guggenheim, a ponte, the · · txacolin · ·...
Guggenheim sallanan köprü. .. txacolin...
- Talvez no Guggenheim... - Não sejas esquisito.
- Belki diğer Picasso'lara yakın bir yerdedir.
Só no Guggenheim é que consigo estar perto das obras assim.
Böyle birşeye sahip olmaya Guggenheim kadar yakınım.
Primeiro, vou ao Guggenheim, depois, almoço e depois...
Önce Guggenheim'a bir gezi yapacağım, sonra öğle yemeği ve sonra...
- Então, vamos ao Guggenheim?
- Tarihte bir gezintiye hazır mısınız?
Tens uma reunião com o Guggenheim dentro de 15 minutos.
15 dakika sonra Guggenheim'la görüşeceksin.
Sou o professor Guggenheim. Esperem. Tem mais um G?
Öldürmek için yetkim var ama o zamandan beri bunu hiç faaliyete geçiremedim.
Ela está a tentar entrar no Guggenheim.
Guggenheim'e başvurdu.
Talvez seja uma manhã boa para fazer algo educacional com o Grayer, como a exposição Pissarro no Guggenheim.
Belki de Grayer'la,'Guggenheim'deki'Pissaro'sergisine gezmek gibi eğitici bir şeyler yapmak için uygun bir sabah olabilir.
depois de abandonados pelo pai, são forçados a cuidar de si próprios quando a mãe tem um encontro do qual nunca mais regressa.
John Simon Guggenheim Anma Vakfı... depresif anneleri bir görüşme için gidip bir daha geri dönmeyen ve acımasız babaları tarafından çalışmaya zorlanan bir erkek ve bir kız kardeşin hikayesini anlatıyor.
O Guggenheim.
Guggenheim desteğini.
A Fundação Guggenheim publicou um anúncio no New York Times para anunciar as bolsas deste ano e o teu nome não vinha lá.
Guggenheim Vakfı New York Times'a reklam vererek bu yılki üyelerini duyurmuşlar, ama listede senin adın yoktu.
Porque liguei para a Fundação Guggenheim.
Çünkü Guggenheim Vakfı'nı aradım.
Um amigo meu é consultor da Fundação Guggenheim.
Bir arkadaşım Guggenheim Vakfı için danışmanlık yapıyor.
Pronto, não ganhei a Guggenheim.
Evet, doğru. Guggenheim'ı alamadım.
Ela tem atualmente uma exposição no Guggenheim, em Bilbau.
Şu anda Bilbao'daki Guggenheim müzesinde sergisi bulunmakta.
Olá, Sra. Guggenheim.
Merhaba, Bayan Guggenheim.
Quando receber a Bolsa Guggenheim, falamos.
Kendi Guggenheim'ın olunca bunu konuşabiliriz.
No Guggenheim, no 5º piso da rotunda, dentro de 40 minutos.
Guggenheim Müzesi. Kubbenin 5. katı. 40 dakika.
Eu estava no Guggenheim, hoje à tarde.
Bugün Guggenheim'daydım.
Não queres vir? Não. Vai tu.
Hayır, sen Guggenheim'a git.
Tenho esperança de ganhar um Guggenheim.
Guggenheim'ı kazanacakmışım gibi duygulara kapılıyorum. Kazanacaksın.
Acabo de subir e descer cinco lances de escadas.
Tatlım.... 5 kat merdiven tırmandım da geldim. Ben Peggy Guggenheim.
E quem é esta?
- Peggy Guggenheim.