Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Güero
Güero Çeviri Türkçe
44 parallel translation
Ei, Olha-te ao espelho, guero.
Hey, aynaya bir bak, güero.
Tirem-no cá para fora!
Çıkart dışarı! Çıkart dışarı, güero!
Sabes falar espanhol, guero.
İspanyolca konuşuyorsun, güero.
Tens muito que aprender do que é ser Chicano, guero.
Chicano olmayı öğrenmen lazım, güero.
Respeito é tudo, guero.
Saygı her şeydir, güero.
Amanhã é o teu dia, guero.
Yarın senin günün, güero.
Este é o teu batismo, guero.
Bu senin vaftizin, güero.
Ei, guero.
Hey, güero.
Vai mudar um pneu, guero.
- Hey, git lastik değiştir, güero.
Fecha-me essa matraca, guero!
Kapa s.ktiğiminin çeneni, güero. Burada La Onda'yı temsil ediyorum.
E aquele guero ali em cima, a odiar a sua pele pele branca?
Ve şuradaki güero, kendi s.ktiği beyaz teninden nefret etmiyor mu?
Parabéns, guero.
Kutlarım güero.
toda a gente te chama güero.
Herkes sana "beyaz çocuk" diyor.
Estou a tratar de um assunto, güero.
Şu anda biraz meşgulüm, gardaş.
Quando quiseres, güero.
Zamanı sen söyle, sarışın.
Mas não há perdão para homens como tu, güero.
Ama sizin gibi beyazlara af yok.
Não me chames güero.
Bana sarışın deme.
O que significa güero, afinal?
Hem sarışın ne demek oluyor?
- Depressa, güero!
- Çabuk, sarışın!
Güero!
Sarışın!
Estás bem, güero?
İyi misin, Sarışın?
Ándale, güero!
Çabuk, Sarışın!
Chamava-se Güero.
Adı Guero'ydu.
Meu Deus, Güero.
Tanrım! Guero!
Güero, o primo dele Chino, e a Brenda.
Guero, kuzeni Chino ve Brenda.
Os homens que conhecia tratavam-me como merda, mas o Güero... Sentia, que ele via-me, protegia-me.
Eskiden tanıdığım bir adam bana bok gibi davranmıştı ama Guero sanki beni anladı, beni korudu.
e pensam em drogas e armas, mas para mim, estar com o Güero foi a primeira vez que senti-me ligada a alguém. No nosso primeiro natal,
Ama benim için Guero'yla birlikte olmak ilk defa biriyle bağlantı kurmak demekti.
O Güero levou-me para conhecer o padrinho dele, Don Epifanio, o líder do cartel.
İlk Noelimizde Guero beni vaftiz babası kartelin başı Don Epifanio'yla tanıştırmaya götürdü.
O Don Epifanio e o Batman estão a perguntar por ti, Güero.
Don Epifanio ve Batman seni soruyordu, Guero.
Meu Güero.
Guerom.
Ouvi coisas muitas boas sobre ti, do Güero.
Guero'dan hakkında pek çok iyi şey duydum.
O Güero subiu rapidamente de rank dentro do cartel.
Guero kartel içinde hızlıca yükseldi.
O Güero está morto.
Guero öldü.
Eles mataram o Güero.
Ne?
Agora sim, estamos a falar. Então, diz-me há quanto tempo, exactamente, tu e o Güero estão a vender a vossa própria coca às custas do chefe?
Ee söylesene, ne kadar zamandır Guero'yla patronun arkasından kendi kokaininizi satıyorsunuz?
O Güero disse-me que podíamos ir ter com ele se acontecesse alguma coisa, está bem?
Guero bir şey olursa ona gitmemiz gerektiğini söylemişti, tamam mı?
Quando estava com o Güero, Pensei que finalmente tinha saído do frio.
Guero'ylayken en sonunda öleceğimi düşünürdüm.
Ela está a perguntar pelo Güero.
Guero'yu soruyor.
Güero.
Ay, Guero. Ay, ay, ay.
Güero, Güero, Güero.
Guero, Guero, Guero.
- O Güero era um de nós.
Guero bizden biriydi.
Não, apenas o trouxe como o Güero disse para fazer.
Hayır, tıpkı Guero'nun söylediği gibi onu sana getirdim.
O Güero disse que ia ajudar-me.
Guero bana yardım edeceğini söylemişti.
Era a namorada do Güero.
Guero'nun kız arkadaşıydım.