Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Hanson
Hanson Çeviri Türkçe
721 parallel translation
Com mil diabos, o que se passa? Caramba, Sra. Hanson.
Allah allah, Bayan Hanson.
Joan Blake, este é o Dallas Hanson.
Joan Blake, bu Dallas Hanson.
- Os Hanson têm um bebé. 4 quilos.
- Hanson'ların bebeği oldu, 3.5 kilo.
Escutem só : "Lady Sheila, com medo do palco, filha adoptada de Lorde Upward, e futura noiva do jovem Bill Hanson, disse...", e passo a citar,
Şunu dinleyin "Leydi Sheila, Lord Upward'un sahne aşığı kızı ve genç baş aktör Bill Hanson'ın eşi dedi ki" - alıntıyı aktarıyorum -
Está ali o Harry Hanson.
İşte Harry Hanson.
Você é uma fraude, Harry Hanson!
- Sen bir sahtekarsın, Harry Hanson!
Operaçőes da Base Estelar, Sr. Hanson.
Yıldız-üssü operasyonlar, Bay Hanson.
Os computadores tripularão a nave, Sr. Hanson.
Bay Hanson, dümeni geminin bilgisayarı kontrol edecek.
- Não faça nada, Sr. Hanson.
- Bir harekette bulunma, Bay Hanson.
Tem as suas ordens, Sr. Hanson.
Bay Hanson, emirleri biliyorsun.
Tenente Hanson assume agora o comando operacional.
Teğmen Hanson şimdi operasyonun komutasını üstlendi.
Factor warp 1, Sr. Hanson.
Warp faktörü 1, Bay Hanson.
- Mantenha a rota, Sr. Hanson.
- Bay Hanson rotanda kal.
- Mantenha-a firme, Sr. Hanson.
- Bay Hanson, gemiyi düzgün götür.
Oiçam o que aqui o Hanson vos vai dizer.
Lâf dinle Hansen...
Tens uma hora ou irás atrás dele, Hanson.
1 saat içinde geri dönmezse peşine düşeceksin, Hansen.
Fala Hanson.
Ben Hanson.
O meu marido vendeu-os aos colegas da oficina por mais três centavos do que aquilo que a senhora me pagou.
Kocam onlari Hanson'un milinde satti. Bay Hanson yumurtalari üç sent daha fazlaya aldi.
Lembro-me do pai e do Sr. Hanson, e de como andavam, olhavam, e de como falavam, questionando-me sobre o que falavam.
Babamı ve Bay Hanson'ı hâlâ hatırlıyorum. Yürüdüklerini, bakıştıklarını, ve konuştuklarını.
Não é necessário, Sr. Hanson. Já tomei uma decisão.
Yerinizde olsam düşünürdüm ve bir gün sonra karar verirdim.
Amanhã de manhã irei a Walnut Grove assinar o contrato.
Düşünecek birşey yok, Bay Hanson. Kararımı verdim.
O pai ia para Plum Creek ao amanhecer e trabalhava o dia inteiro na oficina do Sr. Hanson, para assim poder comprar a madeira para construirmos a casa.
Babam şafakta Plum Creek'ten gidip bütün gün Hanson'ın mil atölyesinde çalıştı.
O Pat e a Patty, os nossos cavalos, não eram muito fortes para puxar o arado e alisar a terra, e por muito que pedíssemos que não o fizesse o pai trocou-os por um par de bois com o Sr. Hanson.
bize bir ev inşa etmek için gerekli ahşabı almak için. Çiftlik atlarımız olan Pet ve Patty, babamın çayırdaki otları kırpmak için ihtiyacı olan sabanı çekecek kadar büyük değillerdi. Onlardan ayrılmak üzücü olsa da, babam onları Bay Hanson'a bir çift öküz için sattı.
Se trabalha na oficina o dia todo, como é que vai trabalhar para mim?
Ama el sıkışmadan önce, bir sorunumuz var. Hanson'ın orada çalışırken hergün görüyorum seni.
Trabalho para si de manhã e para o Hanson à tarde.
Benim için çalışmaya nasıl vakit bulacaksın? Onu hallettim bile.
Parece-me demasiado.
Sabahları senin için çalışırım, Hanson için akşamüzeri.
Trabalharei para o O " Neil 6 horas e mais 6 horas para o Hanson, o que faz um total de doze horas.
Onları düşünmüyorum. Oneil's için 6 saat, Hanson için de 6 saat çalışıyorum.
Não nos conhecemos mas já me falaram de si.
Ben Doktor Baker. Daha önce tanışmadık, ama Hanson bana seni önerdi.
Trabalha na oficina, construiu a própria casa e disse-me que vai começar a trabalhar para o O " Neil.
Hanson bana becerikli biri olduğunu söyledi.
Vai chamar o Sr. Hanson!
Laura, koş Bay Hanson'ı çağır.
Eu sei, Sr. O " Neil, mas o Sr. Hanson avisou-o de que o meu marido está doente.
Biliyorum, Bay O'Neil. Ama Bay Hanson'ın size kocamın ağaçtan düştüğünü söylemesi lazımdı.
Lá vai o Jeff Hanson para o canto.
İşte Jeff Hanson köşeye gidiyor.
Matem aqueles anormais dos Hanson!
Gebertin şu Hanson böceklerini!
Vocês são um bando de animais, seus macacos Hanson!
Bir avuç hayvansınız, Hanson maymunları!
As entrevistas na rádio são fantásticas e os irmãos Hanson?
Radyo röportajı mükemmeldi, ya Hanson kardeşler?
Jeff Hanson, não consigo explicar-lhe o prazer que nos tem dado.
Jeff Hanson, bize verdiğiniz zevki anlatamam.
Rapazes, sou o Tenente Hanson da Polícia Estadual.
Çocuklar, Eyalet Polisi'nden Hanson Komiser Muavini Hanson.
Quero que o sr. Hanson veja.
Evet, onu Bay Hanson'a incelettireceğim.
E tire o Johanson do programa.
Joe Hanson'un programdan çıkarılmasını istiyorum.
Dois dias após um jovem negro ter sido morto num bairro vizinho... dois empresários brancos, chamados Hanson e MacGregor... foram abatidos a tiro, com insultos raciais escritos no carro.
Yakın bir semtte siyah bir genç öldürüldükten iki gün sonra... Hanson ve MacGregor adında iki beyaz iş adamı... vuruluyor, arabalarının üstüne ırkçı sloganlar yazılıyor.
Sim? ! Ligue-me ao quarto 41 7, por favor, a Karen Hanson.
417 no.lu oda lütfen.
Uma salva de palmas para Karen Ann Hanson, Miss Rhode Island.
... ve şimdi de Rhode Island güzeli Karen Ann Hanson'a merhaba diyelim.
Jessica Hanson, Pittsburgh.
Jessica Hansen, Pittsburgh'dan. Nasılsınız?
Vês o gajo que o Hanson está a marcar?
- Şurada oynayan Hansen'ı görüyor musun?
É o Billy Hanson.
Billy Hanson.
O Jim contou-me que ouviu o Hanson ameaca-Io.
Hanson'un Jim'i tehdit ettiğini duymuşsun.
Querida, este é o senhor que te falei e que trabalha na oficina do Hanson.
- Bay Oleson, nasılsınız?
Senhora. Em que posso ser-lhe útil?
Karıcım bu sana bahsettiğim adam, Hanson'ın mil atölyesinde karşılaştığım hani.
O Hanson disse-me que é um homem muito trabalhador.
İstediğin bu olsun!
Então e os irmãos Hanson?
Hansonlar ne olacak?
Sr. Hanson, espere.
Bay Hanson, durun.