Hartley Çeviri Türkçe

Sir Hartley Mingies vai reger no seu lugar.

Bay Hartley Menzies onun yerini alacaktır.

Apresento-te o Sr. Hartley, de Detroit.

Detroit'ten Bay Hartley ile tanışmanı istiyorum.

Michael George Hartley que quartinho detestável e sombrio.

Michael George Hartley burası pis, karanlık, küçük bir oda.

Aceita um cigarro do Cabo Hartley?

Onbaşı Hartley'nin sigarasından almaz mısın?

Michael George Hartley, você é um filósofo.

Hartley, sen bir filozofsun.

Suzanne, este é o nosso montador, o Phil Hartley e o técnico de som, Elliot Morse.

Suzanne, bu editörümüz, Phil Hartley ve ses editörü, Elliot Morse.

Essas fitas para meditar não funcionam.

Hartley, Ronnie'nin basina gelenleri bildigini soyledi.

- Outra noite sem descanso? - Assim é. Só durmo uma hora na noite.

Su anda bodrumdaki super kotuler hapishanemizde kilitli olan ses dalgalariyla kafayi bozmus Hartley Rathaway mi?

Barry, se não querer ir, ninguém te forçará. Sei.

Titresimlerden anlayan bir tek sen degilsin Hartley.

- Sim, identifiquei seu conteúdo.

Hartley, Ronnie'ye olanlari bildigini soylemisti.

O Martyn sabe que eu adoro Hartley. E é o meu aniversário.

Burası Hartley, Martyn bilir, dünyadaki en sevdiğim yerdir... ve bu gün doğum günüm.

Quando te vi em Hartley na outra noite, na escada... bem, eu... eu precisava de falar com a Anna, era o que eu estava fazendo.

Sizinle Hartleydeki merdivenlerde karşılaştığımda... bunu biliyordun? Anna'yla konuşmalıyım. Bunu yapmalıydım.

Aquilo que disseste em Hartley sobre paixão... tinhas razão.

Hartley'de tutku hakkında söylediklerini... hatırlıyor musun? Haklıydın.

Apresento-te o professor Hartley, de Yale.

Yale'den Profesör Hartley'le tanışmanı istiyorum.

- Quem é Mariette Hartley?

- Mariette Hartley kim?

- O reverendo Calvin Hartley.

- Papaz Calvin Hartley.

As autoridades locais acham que o reverendo Hartley e o filho são uma farsa.

Yerel yetkililere göre, Papaz Hartley ve oğlu düzenbaz.

- Reverendo Hartley?

Papaz Hartley?

Presumo que não seja um dos seguidores do reverendo.

Papaz Hartley'in cemaatinden olmadığınızı düşünüyorum.

Lembro-me do Hartley a pregar no palanque e a recolher notas de $ 1 em caixas de café.

Hayır, Hartley'nin bir sandığın üzerine çıkıp, nutuk çekip, para topladığı günleri bilirim.

Ainda que seja uma farsa, não significa que se possa acusar o rapaz de homicídio.

Hartley ve Samuel dolandırıcı olabilirler, ama çocuğu cinayetten suçlamak olanaksız.

O Hartley opôs-se ao meu pedido de autópsia por razões religiosas.

Hartley, otopsi isteğimi, dini nedenleri kullanarak engelledi.

É o grupo do reverendo Hartley.

Hartley'nin cemaati.

Preparem-se para o reverendo Calvin Hartley.

Papaz Calvin Hartley için hazır olun!

O homem a quem devo a minha vida é Samuel Hartley.

Hayatımı borçlu olduğum kişi Samuel Hartley.

Senhoras e senhores, o soldado do Senhor : Samuel Hartley.

Bayanlar baylar,... Tanrı'nın eri, Samuel Hartley.

Sabemos que o reverendo Hartley vos pressionou, mas esta é a terceira morte ligada à Assembleia de Milagres.

Papaz Hartley'nin sana baskı uyguladığını biliyoruz,... ama bu olay, Mucizeler Kilisesi'yle ilgili üçüncü ölüm vakası.

O reverendo Hartley disse que as autópsias são contra as Escrituras.

Papaz Hartley, otopsinin dini kurallara aykırı olduğunu söylüyor.

Espero que o reverendo Hartley não tenha arquitectado isto, para ser o maior milagre.

Umarım Papaz Hartley, bu ölü diriltme olayını, mucizelerinin mucizesi olarak göstermez.

Eu sou o Davis Hartley. Não estou a ver se o roubo.

Ben Davis Hartley.

Klump! Está a ouvir?

Harlan Hartley'le, görüşme ayarlayacağım...

- Hartley é o nosso último licenciado rico.

Dinliyor musun beni? - Ah, evet efendim. Evet.

Falei com o Harlan Hartley.

Harlan Hartley'le konuştum.

Concentremo-nos no projecto para termos o subsídio.

Harlan Hartley'den alınacak ödenek miktarına yoğunlaşmalıyız.

Mas o Professor vai encontrar-se com o Harlan Hartley no Ritz.

Özür dilerim. Ama, Profesör Klump'ın, bu gece Harlan Hartley ile Ritz'de toplantısı var.

Se o Hartley se for, vão-se os dez milhões.

Eğer, Harlan Hartley, kapıdan çıkarsa, 10 milyon $ da onunla gider.

Acha que pode ir no lugar dele e arrancar a massa ao Hartley?

Klump'ın işini yapabilir ve levye gibi Hartley'in kasasını açabilir misin?

Não acha que o Sr. Hartley gostaria de saber... O que isso quer dizer?

- Ah, Profesör Love Teknik terimlerin anlamını, Mr.Hartley'in de öğrenmesini istemez misiniz?

Vou tomar o meu remédio. O Hartley adorou-o.

- Aman Allahım, ilaç zamanım.

Vai estar no baile universitário amanhã.

Hartley seni sevdi. Yarın gece, geleneksel mezunlar dansında olacak.

- e arrancar o subsídio ao Hartley.

- Harlan Hartley'den bağışı alacağım.

Fui babá do Hartley por três horas!

Üç saattir, Hartley'e dadılık ediyorum. Eğer, bu paraya ihtiyacım olmasaydı...

Já fiz a incisão, Mr. Hartley, e o senhor não sentiu nada.

Ensizyonu çoktan yaptım Bay Hartley, ve hiçbir şey hissetmediniz.

Sou o Chefe Louis Hartley...

- Ben Komiser Lewis Hartley. - Komiser Hartley.

Aqui está o Sr. Hartley Mingies.

Şimdi Bay Hartley Menzies geliyor.

- Que classe de isca de peixe é?

- Hartley gitti.

Vai falar com o Harlan Hartley.

Bosna, bize para yardımı yapmak istiyor!

E é um fã de ciência.

- Hartley, elimizdeki son zengin mezunumuz.

- Ontem à noite eu só queria ajudar, e insisti para que o Buddy falasse com o Hartley.

- Evet. Dün gece... Yardıma çalışıyordum...

Hartley!

Hartley!

- Vai impor uma hora de recolher?

Müdür Hartley, sokağa çıkma yasağı ilan etmeyi düşünüyor musunuz?