Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Haru
Haru Çeviri Türkçe
141 parallel translation
Ainda tenho pesadelos sobre as incursões aos postos avançados Haru, mas, pelo menos, tinha a certeza do que fazia, na altura.
Ibudan ne üzerindeymiş? İpucuna sahip olmadan önce bunun ne olduğunu bekleyip göreceğiz. - Öğle yemeği yer misin?
Quantas vidas diferentes acha que ela já levou? Nem sei.
Haru ileri karakoluna yapılan baskınla ilgili hala kabuslar görüyorum, fakat en azından o zaman ne yapmak üzere olduğumdan emindim.
Haru!
Haru!
Haru.
Haru.
Que pensas do Haru?
Haru hakkında ne düşünüyorsun?
Lamento, Haru.
Üzgünüm Haru.
Eu sou o Haru.
Ben de Haru.
Não se preocupe com o Haru.
Haru'yu merak etmeyin.
- Haru? ! - Estou aqui.
Buradayım.
Acredito em ti, Haru, mas estou preocupado.
Sana inanıyorum Haru. Ama endişeliyim.
Já nem distingues a verdade da mentira.
Haru, sen doğruyu yanlıştan ayıramazsın.
Vai, Haru.
Git Haru.
Ninguém poderá saber que estás a ajudá-lo, sobretudo o Haru.
Ona yardım ettiğini kimse bilmeyecek. Özellikle de Haru.
E eu, Haru, sou o mais negro dos negros.
Ve ben Haru, karaların karasıyım.
Sou eu, o Haru!
Benim, Haru!
- Haru, que faz aqui?
- Burada ne işin var?
Medita sobre mim, Haru, e encontrar-nos-emos no Plano da Luz.
Meditasyon yap Haru. Aydınlanma Platosu'nda buluşalım.
- Aqui, Haru!
- Haru!
- Volta para casa, Haru.
- Eve dön Haru.
Sou Haru do dojo Takagure.
Ben Takagure dojosundan Haru.
Sou Haru de Takagure...
Ben Takagure dojosundan Haru.
Não estou a mentir, Haru.
Yalan söylemiyorum Haru.
Obrigada, Haru.
Sağol Haru.
Eu sou o Haru do dojo Takagure, e se dão valor à vida, vão...
Ben Takagure dojosundan Haru. Hayatınıza değer veriyorsanız...
Haru, és mesmo o Grande Ninja Branco.
Haru, sen gerçekten Büyük Beyaz Ninja'sın.
"Haru, és mesmo um nabo bestial."
"Haru, sen nine gibisin."
- Olá, Haru.
- Merhaba Haru.
Vai!
Git Haru!
Cuidado!
Dikkat et Haru!
Estou, Haru.
Evet, Haru.
- Haru, 40 segundos.
Kırk saniye.
Obrigado, Haru. Obrigado.
Teşekkür ederim Haru.
Saíste-te bem, Haru.
İyi iş başardın Haru.
Haru, sejas o escolhido ou não, eu lutaria ao teu lado.
Seçilmiş olsan da, olmasan da, her zaman seninle birlikte dövüşürüm.
Haru, devolve-me o meu medalhão!
Madalyonumu geri ver!
Haru, estás a dormir?
Haru, uyandın mı?
Haru, espera!
Bekle. Haru!
Boa, Haru!
İyi gidiyorsun Haru!
Haru... basteste com a cabeça?
Haru, başını vurmadın değil mi?
Haru!
Haru.
Haru, despacha-te!
Haru, acele et!
Haru, é aquele ali, estás a ver?
Haru, bu işte gördün mü?
Obrigado Haru!
Teşekkür ederim Haru!
Mesmo uma Bela Dama como a Menina Haru tem os seus problemas.
Bayan Haru gibi güzel hanımefendilerin bile başı belaya girebilir.
Todo o Reino irá recebê-la muito bem, Menina Haru.
Bütün krallık Bayan Haru'yu hoş karşılayacak.
O príncipe Lune, aquele que salvou ontem... Está pronto para receber a menina Haru como sua noiva.
Dün hayatını kurtardığınız Prens Lune Bayan Haru'yu gelini olarak bekliyor.
Haru, o escritório de negócio dos felinos.
Haru, Kedi İşyeri
Haru, segue o caminho, e encontrarás o escritório de negócio dos felinos.
Haru, kavşağa git ve Kedi İşyeri'ni bul.
Chamo-me Haru.
Haru, ismim Haru.
Muito bem, Haru. Podes entrar
Pekala Haru, lütfen içeri gir.
Aqui está, Menina Haru, Menina Haru.
Ben ne yapıyorum böyle? İşte orada Bayan Haru, Bayan Haru.