English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Hata

Hata Çeviri Türkçe

18,967 parallel translation
Como cometeu um erro tão grande?
Nasıl böyle büyük bir hata yaptınız?
Quando sacrificou a rainha, achei que tinha cometido um erro.
Vezirinizi feda ettiğinizde hata yaptığınızı sandım.
Mas cometeu um erro.
Ama bir hata yaptı.
Que ele fez bem em confiar em mim?
Bana güvenmekle hata yapmadığını?
Deve haver algum erro.
Bir hata olmuş olmalı.
Deve haver algum erro.
Bir hata olmalı demek istiyorum.
Erro?
"Hata" mı?
Para trás!
Hey, adli hata bu, hey.
Não, não, sabes que mais, rapaz, percebi que cometi um grande erro.
Hayır, hayır, senin bir bildiğin var evlat büyük bir hata yaptığımı anladım.
Cometi o erro de não confiar em ti uma vez.
Sana güvenmeyerek bir kez hata ettim.
Diz-lhes que cometeste um erro, que encontraste o ficheiro.
Bir hata yaptığını, dosyayı bulduğunu söyle.
Nunca cometeu um erro?
Sen hiç hata yapmadın mı?
Ouça, Laura, eu sei que fiz um erro enorme.
Dinle, Laura.Büyük bir hata yaptığımın farkındayım.
Seja qual for a razão, deve ser engano.
Artık burada ne oluyorsa bir çeşit hata olmalı.
Acho romântico perdoar quem amamos. Mesmo se cometeram um erro gigantesco, que lhe dá pesadelos e o faz perder peso.
Bence sevdiğin birini affetmek romantik bir şey karar verirken delicesine bir hata yapmış olsan da geceleri terleme olarak dönse de veya ayda dokuz kilo kaybetsen de.
Já lhe disse, não há nenhuma quadrilha.
- Takım falan yok. Bir hata var.
- Isso é um erro.
- Bu bir hata.
Fez mal em fazê-la crer que conseguia mantê-la em segurança.
Liz'i onu koruyabileceğine inandırmakla hata ettin.
O erro tático dele conduziu o FBI até uma das nossas escutas de fibra.
Yaptığı taktik hata FBI'ı fiber bağlantılarımızdan birine yönlendirdi.
- Que tipo de erro?
- Nasıl bir hata?
Quando somos vítimas de erros tornamo-nos vítimas.
İşte hata yaparsanız böyle olur.
Mr. Stalder, ir agora era um enorme erro. Ficava imediatamente em perigo.
Şu anda gitmeniz büyük hata olur çünkü tehlike içindesiniz.
Libertámo-lo, mas tenho a nítida sensação de que foi um erro.
Adamı serbest bıraktık ama bunun bir hata olduğunu düşünüyorum.
Vamos encontrá-los.
Hata yapmayın, onları bulacağız.
Mas, por favor, não pense que eu sou o racional, principalmente, quando se trata do nosso filho.
Özellikle bu oğlumuza gelirse mantıklı biri olmamı düşünerek hata yapmayın.
É uma confusão, toda a gente faz merda.
Her şey saçmalık. Herkes hata yapıyor.
E quando se apercebeu que estava enganado,
Buraya hata ile geldi diyelim. Hata yaptığını anladığı zaman..
Portei-me mal.
Bir hata yaptım.
- Dizer que cometeu um erro.
- Bir hata yaptığını söyle.
Isto deve ser um erro.
Bir hata falan olmalı.
Eu e a Watson concordámos que os seus estudos são a prioridade, portanto cometi dois erros ou não?
Şimdilik, Watson'la çalışmalarının öncelikli olduğu konusundan hem fikiriz. Şimdi, iki hata... Onlar neydi?
Sim, mas está a cometer um erro.
Evet, ama bir hata yapıyorsunuz.
Eles cometeram um erro quando mataram Mayfair na frente dela.
Bak... Mayfair'i onun önünde öldürdüklerinde bir hata yaptılar.
Não fizeste asneira, não cometeste um erro.
Çuvallamadın, hata yapmadın.
Uma taxa de falhas de menos 000,2.
Hata yapma olasılığı.0002.
O Stinger falhou em algum lugar.
Stinger hata yapmıştır. Onu bulacaksın.
A Ellie não deixou rastos digitais, para nós mas cometeu um grande erro.
Ellie, bizi takip etmek için dijital bir şey yapmadı ekmek kırıntılarımızı takip etti. ama büyük bir hata yaptı.
Errei ao trazer-nos aqui.
Bizi buraya getirerek hata ettim.
E se ele for uma pessoa normal que cometeu um erro?
Ya hata yapmış normal bir insansa?
Acho que és capaz de ter cometido um erro.
Bir hata yapmış olabilirsin.
Então houve uma falha grave num lab. qualquer.
Yani laboratuvarın biri korkunç bir hata yaptı.
A data de nascimento dela está 100 anos atrasada.
Doğum yılında 100 yıllık bir hata var.
Começou com estas bravatas, dizia... que tudo era um erro, que não éramos melhores de quem tentávamos deter.
Her şeyin bir hata olduğunu durdurmaya çalıştığımız insanlardan daha iyi olmadığımızı söyleyip durmaya başladı.
Creio que estás a cometer um erro com a Sarah.
Ama bene Sarah konusunda hata yaptın.
A única vez que me desviei dos meus instintos foi quando estava com medo.
İçgüdülerimin hata yaptığı tek zaman korktuğum zamandı.
Está a cometer um erro.
Hata yapıyorsun.
Não devíamos ter... isto foi um erro.
Bunu hiç yapmamalıydık, bu bir hata.
Deve haver um engano na saída do registo.
Çıkış günlüğünde bir hata olmuş olmalı.
Um erro?
Bir hata mı?
Está a cometer um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- Ele tinha uma arma, ficou à espera, estava sob efeito de drogas, e alvejou outro aluno.
O bir çocuk. Bir hata yaptı!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]