English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Helo

Helo Çeviri Türkçe

132 parallel translation
Está bem, vou subir para dar "helo" e dar-lhe um beijo.
Tamam, sadece merhaba deyip onu öpeceğim.
Deverá apresentar-se na messe antes de chegar o helicóptero.
Helo gelene kadar güvertede toplanmış olacaksınız.
Army Helo-1, daqui fala da base Atlanta.
Ordu helikopteri-1, burası Atlanta toprakları.
Aqui "Hilow 1" Tenho confirmação visual de Hodaddy.
Burası Helo 1. Hodaddy'nin görsel teyidini veriyorum.
Helo, quando é que vais aprender?
Helo, ne zaman öğreneceksin?
Helo, estou a mentir?
- Helo, yalan mı söylüyorum?
- Helo?
- Helo?
Helo! Estás bem?
Helo... hey!
- Helo...
- Helo- -
Helo, vai buscar o teu manual de voo e rasga as páginas.
Helo, uçuş kılavuzunu getir ve sayfaları kopart.
O helicóptero pousou.
Helo sadece takip edecek.
- O Helo ficou para trás, Sharon.
- Helo gitmiş Sharon.
Eu sei quem és, Helo.
- Kim olduğunu biliyorum Helo.
- Nome de Código : Helo 14.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 14'üncü günü
Helo.
- Helo.
Karl C. Agathon - Nome de Código : Helo 12.º dia em Caprica
Büyük şehirleri bu yüzden sevmem.
Helo 25.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 25'inci günü
Helo!
Helo.
Helo 17.º dia em Caprica - Ele é muito bonito.
- Çok yakışıklı.
Helo...
Helo.
Helo 24.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 24'üncü günü
Helo 28.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 28'inci günü
Anda, Helo!
Helo. Helo, hadi.
Viste como estava o Helo quando a levou.
Onu kaçırdığımızda Helo'nun halini gördün.
- Nome de Código :
Helo Caprica'da 10'uncu günü
Helo 10.º dia em Caprica Muitos ou poucos?
Birkaç kişi mi, kalabalıklar mı?
Helo 15.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 15'inci günü
Helo 47.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 47'inci günü
Helo, vem comigo!
Helo, benimle gel.
Helo!
Helo. Helo.
O que queres que faça, Helo?
Benden ne istiyorsun, Helo?
Vou procurar o Helo.
Ben Helo'yu bulmaya gidiyorum.
Digam ao Helo para questionar a nossa prisioneira sobre isto.
Helo'ya söyle olanları tutsağımıza anlatsın.
Helo. Tu és o pai do meu filho.
Helo bebeğimin babası sensin.
Helo, esta bomba lógica vai detonar numa questão de horas.
Helo, mantık bombası işini birkaç saat içinde bitirecek.
Julguei-te morto, Helo.
Öldüğünü sanıyordum, Helo.
Helo, presta atenção!
Hey, Helo! Beni dinle!
Causa-me arrepios vê-lo a agir assim com ela.
Helo'nun böyle davranmasını görmek tüylerimi diken, diken yapıyor.
Devíamos mantê-lo debaixo de olho.
Helo'ya da dikkat etmeliyiz.
O Helo é meu amigo, é um dos bons.
Helo benim arkadaşım, tamam mı? İyi adamlardan biridir.
Não vêem isso como homicídio, é isso que não percebes.
- Cinayet olarak algılamıyorlar, Helo. Sana anlatmaya çalıştığım bu. İşte bunu anlamıyorsun.
Eu acredito em ti, Helo.
Sana inanıyorum, Helo. Gerçekten.
Porque não? Helo, anda cá.
Peki, o halde neden- - Helo, buraya gel.
- Helo, fica aqui.
- Helo, sen dışarıda kal.
Helo 50.º dia em Caprica
Helo Caprica'daki 50'inci günü
- Devias saber umas coisas, Helo.
- Bilmen gereken şeyler var, Helo.
Daqui é o Helo 505 November-Mike.
Evet, burası 505 NM.
- Seja qual for o futuro que restar, irá depender de quem sobreviver. - Helo...
- Helo.
Helo!
Helo!
- Bem pensado, Helo.
- Aferin, Helo
Helo!
- Helo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]