English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Heléne

Heléne Çeviri Türkçe

290 parallel translation
E é um bruto. Heléne...
O çirkin.
Viste a Heléne?
Helene'i gördün mü?
Heléne. Sim?
Helene.
Helena! Avó...
Ne oldu, Héléne?
Hélen?
Helene?
Como estás, cara Hélen?
Nasılsın Helene, hayatım?
Ouve, Hélen.
Dur bir dakika Helene.
- A Hélen vive ali...
- Helene ciddi...
Ela não sabia como pôr a prensa a funcionar.
Helene presi kullanmayı bilmez ki.
A Hélen foi sempre tão gentil.
Helene hep çok nazikti.
- A Hélen...?
- Helene mi?
Vim logo assim que me telefonaram.
Adamınız beni aradı. Helene ona söylemiş.
- A Hélen nunca ia matar o marido.
- Helene kocasını asla öldüremez.
- Hélen, se puder ajudar-te em algo...
- Helene, yapabileceğim bir şey...
Hélen, o que se passa?
Helene, neler oluyor?
Se se suicidou, porque ia ela dizer que o matou?
Eğer öyleyse neden Helene onu öldürdüğünü söyledi?
Eles acreditavam no carácter sagrado da vida.
Helene ve Andre yaşamın kutsallığına inanırlardı.
A Hélen não era capaz de odiar ninguém.
Helene kimseden nefret edemez.
A Hélen com problemas, o André morto.
Helene'in başı belada ve Andre de öldü.
Claro, Hélen.
Tabii ki Helene.
- Hélen, não a tenho aqui.
- Helene, yanımda değil.
Hélen, és a primeira a assistir a um milagre.
Helene, bir mucize görecek ilk kişisin.
Sou um homem muito afortunado, Hélen.
Çok şanslı bir adamım Helene.
Sabes como ele é, Hélen.
Nasıl olduğunu bilirsin Helene.
"Hélen, tive uns problemas."
Helene, bir sorun oldu.
Eu menti-te, Hélen. Eu nunca a tive.
Sana yalan söyledim Helene.
O senhor cometeu assassinato tanto quanto a Hélen.
Sen de aynen Helene gibi cinayet işlemiş oldun.
A Hélen tentou impedi-lo.
Helene onu durdurmaya çalışıyordu.
Helène.
Helene.
Alô, Helene?
- Alo, Helene?
Olá, Meurice. Sou a Héléne Trend.
Selam, Meurice, ben Helene Trend.
Helene Hanff.
Helene Hanff.
- Helene Hanff.
- Helene Hanff.
Olá, Helene.
Selam Helene.
Atenciosamente, Helene Hanff.
Saygılarımla, Helene Hanff.
- Helene.
- Helene.
Está bem, indique-nos o caminho.
Pekâlâ, Helene, yolu göster.
És espantosa!
Helene, muhteşemsin!
À Helene e ao folhado Yorkshire.
Helene'ye ve et yemeğine.
Cumprimentos, Helene.
İyi dileklerimle, Helene.
Para Helene Hanff, com os cumprimentos e agradecimentos por tanta gentileza, de todos os da Charing Cross Road, 84.
Helene Hanff'a en iyi dileklerimiz ve teşekkürlerimizle... 84 Charing Cross Road'daki herkesten.
Já chegámos!
Helene, biz geldik!
"Sou Helene só para os amigos."
"Sadece arkadaşlarım bana Helene der."
Cara Helene :
Sevgili Helene...
"De Helene Hanff."
"Helene Hanff'tan."
A Helene já não vem a Londres.
Helene Londra'ya gelmiyor.
Obrigada, Heléne.
Teşekkürler, Helene.
Heléne!
Helene!
No outro dia, a Heléne falava dela e dizia :
Evet. Başka bir gün, Helene onun hakkında konuştu ve dedi ki :
É aquela que servia à mesa?
Masada servis yapan Helene miydi?
Boa noite, Heléne.
İyi geceler, Helene.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]