Hendricks Çeviri Türkçe

- Chamou o Hendricks?

- Hendricks'i buldun mu?

Sou o Tom Hendricks.

Adım Tom Hendricks.

Bem, leve-a para a casa do Hendricks.

Hendricks'in oraya götür.

- Temos negócio, Sr. Hendricks.

- Anlaştık Bay Hendricks. - Pekâlâ.

Talvez o capitão Mello tenha tido problemas com o seu navio a vapor.

Kaptan Mello gemiyle sıkıntı yaşıyor olabilir. Fakat Hendricks haber vermeliydi.

O Hendricks devia ter-nos avisado. Devíamos ir a Portland e descobrir o que se passa.

Sanırım Portland'a gidip sorunun ne olduğunu kendimiz görmeliyiz.

- Ordens do Tom Hendricks.

- Tom Hendricks'in emri böyle.

Está um pouco despido para ir falar com o Hendricks. Está desarmado.

Hendricks'le silahsız karşılaşacaksan biraz çıplak sayılırsın.

Se tivesse chegado aqui antes, mas cheguei tarde... assim trabalho para o Hendricks como supervisor do jogo.

Önce gelmiş olsaydım getirebilirdi ama geç geldiğim için Hendricks'in gazinosunda çalışıyorum. - Sağlam bir mekân. - Merhaba Trey.

Trabalha para o Hendricks, a pesar o ouro.

Hendricks adına altın ölçüm işlerini yapıyor.

- Onde encontro o Hendricks? - Não te preocupes.

- Hendricks'i nerede bulabilirim?

Hendricks e os seus homens estão a dirigir-se para os rápidos, ao longo da margem.

Hendricks ve adamları kıyıdan ivintiye doğru yola çıktılar.

Queres que o Hendricks e os seus se sentem a comer contigo?

Hendricks ve adamlarıyla oturup yemek yemek mi istiyorsun?

Logo que o Hendricks descobrir onde saímos do rio, virá atrás de nós.

Hendricks yolu değiştirdiğimizi öğrenir öğrenmez peşimize düşecektir.

- Parece que estamos a fugir do Hendricks.

- Öyle görünüyor ki Hendricks'den kaçıyoruz.

Hendricks e os seus homens estão a subir a segunda elevação depois do riacho.

Hendricks'in adamları akıntının orada, ikinci tepeyi aşmak üzere.

Não me importo de lutar contra o Hendricks, mas porque dar-lhe todas as vantagens?

Hendricks'le çarpışmak umurumda değil, ama niye bütün şansı ona verelim?

Pensei que o Hendricks nunca nos enviaria a comida.

Hendricks'in erzakımızı hiç göndermeyeceğini düşünmüştük.

É, O hendricks prometeu entregá-la no acampamento esta semana.

- Evet, Hendricks bu haftaya söz vermişti.

- Hendricks está morto.

- Hendricks öldü.

Hendricks.

Hendricks.

Meu nome é Walker Hendricks.

Evet. Adım Walker Hendricks.

Gosta das corridas de cavalos, Sr. Hendricks?

At yarışıyla ilgilenir misiniz, Bay Hendricks?

Sr. Hendricks, poderia lhe fazer um tour... de cor, desde o Kensington Gardens até o East India Docks.

Bay Hendricks, size gözüm kapalı Kensington Bahçeleri'nden Batı Hindistan limanlarına kadar... tur yaptıra bilirim.

Quem se apresentasse como Walker Hendricks no escritório do Kelson... herdaria $ 200.000.

Ve tüm bunları Walker Hendricks olarak Kelson'un ofisine götürecek ve böylece 200.000 dolara varis olacak bir adam.

Isso o distraiu o Hendricks enquanto eu fugia para tentar sorte.

Ve bu Hendricks'i meşgul ederken, ben de planımı denemek için oradan sıvışmıştım.

Sou Walker Hendricks.

Ben Walker Hendricks.

Sou Walker Hendricks. Liguei e pedi uma entrevista.

Ben Walker Hendricks.

O Sr. Hendricks está aqui.

Bay Hendricks burada. Evet, efendim.

Sr. Hendricks.

Bay Hendricks.

A ata de falecimento do Walker Hendricks.

Walker Hendricks'in ölüm sertifikası.

Respondi ao aviso do Hendricks em Nova Iorque.

Hendricks'le New York'ta tanıştım.

Porque Hendricks coxeava, claro.

Çünkü Hendricks de topallayarak yürürdü elbette.

Vamos, Sargento, como sabe que matei ao Hendricks?

Hadi, Komiser, Hendricks'i öldürdüğümü nasıl bildiniz?

Walker Hendricks, o autêntico Hendricks... foi abatido em Nova Iorque e jogado ao East River.

Walker Hendricks, yani gerçek Walker Hendricks... New York'ta vurulmuştu, ve East River'a atılmıştı.

Tenho um novo pedido de Ward Hendricks.

Ward Hendricks'den az önce bir telefon daha aldım.

O que isto tem a ver com Ward Hendricks?

Ward Hendricks, neden bu konuyla ilgili?

Ward Hendricks telefonou de São Francisco.

Ward Hendricks, San Francisco'dan aradı.

O Sr. Ward Hendricks.

Bay Ward Hendricks.

Me encontrei com Ward Hendricks em Carmel no dia seguinte.

Ertesi gün Carmel'de Ward Hendricks'le karşılaştım.

Ward Hendricks disse... Oh, ele já voltou para Carmel?

Ward Hendricks... şimdiden Carmel'e dönmüş mü?

Não acho que eles me queiram aqui depois da minha briga com os Hendricks.

Hendricks'le yaptığım kavgadan sonra beni isteyeceklerini sanmam.

- O Tom Hendricks.

- Tom Hendricks.

O Hendricks matou o nosso Xerife e o Ketcham o nomeou Xerife.

Hendricks şerifi öldürdü ve Ketcham onu yeni şerif yaptı.

Se fizerem como até aqui, o Hendricks vai mandá-los ao rancho do velho Phillips.

İşleri şimdiye kadarki gibi yaparlarsa Hendricks haydutlarını yaşlı Phillips'in çiftliğine yolluyor.

E quanto tempo levaria o Hendricks para nos apanhar?

Hendricks'in bizi de yakalaması ne kadar sürer sence?

- E o que fará o Hendricks?

- Hendricks ne yapar?

Diga ao Hendricks para sair.

Hendricks'e çıkmasını söyleyin.

Hendricks, fique onde está.

Hendricks, sen dur.

O Hendricks não é estúpido.

Hendricks aptal değildir.

- Claro, Sr. Hendricks.

- Elbette.