English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Henson

Henson Çeviri Türkçe

160 parallel translation
Olá, Sr. Henson.
Merhaba, Bay Henson.
É o "The Elgin Bugle", Sr. Henson.
"The Elgin Bugle" olacak Bay Henson.
Em 1851, Henson e Stringfellow construíram um modelo... que voou 600 metros antes de encontrar uma obstrução.
1851 yılında Henson ve Stringle bir tepeyle karşılaşmadan önce 600 metre uçan lastik kurmalı bir model yaptılar.
Em 1851, Henson e Stringfellow... construíram um modelo de avião propulsado por uma banda elástica... que voou 600 metros antes de encontrar uma obstrução. Sabia?
"1851 yılında Henson ve Stringle bir tepeyle karşılaşmadan önce 600 metre uçan lastik kurmalı bir model yaptılar."
Quantos metros disse que Henson e Stringfellow... voaram esse modelo propulsado por uma banda elástica em 1851?
Henson ve Stringfellow o modeli ne kadar uçurdular demiştin Bay Dorfmann?
Espero que ainda haja guerra.
Umarım savaş bitmemiştir, Henson.
Bom dia, Mr. Henson. Como está hoje?
Nasılsınız Bay Henson?
Tu sabes para onde podes ir, Henson.
Sana cevabımı biliyorsun Henson.
Henson, näo sabia que era religioso.
Dindar biri olduğunu bilmiyordum Henson.
Vai falar, ou mando-o para a prisäo militar, durante tanto tempo, que perderá a fala.
Konuşacaksın Henson, yoksa o kadar uzun süre hapse girersin ki... konuşmayı unutursun.
Eu e o Henson estivemos a ouvir rádio e a jogar às damas.
Ben ve Henson Jack Benny Showu dinledik ve dama oynadık.
Foi você que o Henson viu.
Henson'ın o gece gördüğü sendin.
Peço desculpa em nome de Miss Strombley e Miss Henson.
Bayan Strombley ve Henson adına özür dilerim.
Pode assinar aqui, Sr. Hansen.
Şimdi, sadece şurayı imzalayın Bay Henson.
Desculpe, Jackie.
Üzgünüm Jacky. Üzgünüm Bay Henson.
Fui casada com William Hanson.
- William Henson ile evliydim.
Meu. Henson, olha!
Henson, bak!
Eram exactamente sete horas, quando Martha fez soar as horas, e Tom ia jogar Damas com o seu amigo de infância, Bill Henson.
Martha çanı çaldığında saat tam yediydi. Tom'un, çocukluk arkadaşı Bill Henson'la dama oynama vaktiydi.
Tom foi à casa dos Henson para afligir ao Bill outra humilhante derrota num jogo de Damas.
Tom, Bill'i etkilemek için Bensonların evine doğru yola çıktı. Kontrol noktasında yine küçük düşürücü bir yenilgi.
Era um facto que na casa dos Henson estendia-se outro horizonte.
Benson'ın evinin diğer ufkun ucunda olduğu bir gerçekti.
Um horizonte desenhado pelas sensuais curvas de Liz Henson.
Bu ufkun ötesinde Liz Henson'ın çekici vücudu vardı.
Olá, Sra. Henson.
Selam Bayan Henson.
Na porta ao lado temos os Hensons.
Yandaki evde Henson'lar oturur.
E assim partiu Ben para Georgetown com a carga semanal de copos que o Sr. Henson limpou tão laboriosamente com o seu polidor, de qualquer vestígio de defeitos de fabrico.
Ve Ben Georgetown'a doğru yola çıktı. Bay Henson'ın bin bir emekle cilalayıp ucuz görünümlerinden kurtardığı haftalık bardak teslimatını taşıyordu.
E Deus sabe que o filho do Sr. e da Sra. Henson não precisava de ajuda com os seus livros, e que a família só tinha aceitado Grace para o seu próprio bem.
Ve Tanrı biliyor, Henson'ların oğlunun derslerinde yardıma hiç ihtiyacı yoktu. Aile Grace'in yardımını, sırf kıza iyilik olsun diye kabul etmişti.
Bem Sra. Henson, quando Grace chegou, não fez qualquer esforço para esconder a sua fragilidade de nós.
Grace buraya ilk geldiğinde kendi zayıflığını bizden gizlememişti.
Não a Sra. Henson tem razão.
Hayır. Bayan Henson haklı.
A Sra. Henson disse também que pensava ser melhor que cortássemos o teu salário.
Bayan Henson ücretini kesmemiz gerektiğini düşünüyor.
Acho que precisas de compreender que o Sr. Henson trabalha muito duro para fazer desaparecer qualquer sinal de falhas. e isso faz com que os copos sejam mais fracos.
Bay Henson'un bu bardakların kenarındaki kalıp izlerini silmek için çok çalıştığını anlaman lazım.
Isso é o que Sr. Henson diz.
Bayan Henson öyle diyor.
Sim, Sra. Henson.
Tabii Bayan Henson.
Como se fossem tão frágeis como os copos de Henson depois de polidos. Tinha sido difícil.
Sanki ciladan sonra hassaslaşan Henson'ın camları gibiydiler.
- Bom dia, Sra. Henson. - Oh..
Günaydın Bayan Henson.
Medindo-os pelo seu próprio padrão, como tinha dito o seu pai, não teria ela, honestamente, feito o mesmo que Chuck e Vera e Ben o Sr. Henson e Tom e todas aquelas pessoas nas suas casas?
O evlerden birinde yaşasaydı o da aynı şeyleri yapardı herhalde. O da Chuck, Vera, Ben ve Bayan Henson gibi yapmaz mıydı? Ve Tom'un ve evlerinde bekleşen bütün bu insanların?
Substituindo Ames vai o numero 23, Ryan Henson.
Oyuncu değişikliği Ames çıkıyor 23 Numara Ryan Hanson oyunda
Estava a pensar no Henson e no Peary, a atravessar este terreno só com trenós puxados por cães e a pé.
Hanson ve Peary'i düşünüyordum! Yalnızca köpekler ve kızaklarla bu düzlüğü geçtiler.
Leva o Quiss e a Rodriguez para os dormitórios. Recebido.
Bart, Henson ve Rodriguez'i yatakhaneye götür.
Mas primeiro que isso, Tenente Hansen, não quer o seu momento Kodak, com eles?
Kesinlikle. Ama önce, Teğmen Henson, onlarla bir "Kodak anı" istemez misiniz?
Nunca subestimes o poder da ganância humana Tenente Hansen.
Para hırsının insanlar üzerindeki yaptırımını asla küçümsemeyin Teğmen Henson.
Daqui fala Blake Henson, para o Dr. Wilson.
Merhaba, ben Blake Hanson, Doktor Wilson'ı arıyorum.
O Dr. Henson nunca tira as perguntas desse livro.
Dr. Henson sorularını asla o kitaptan seçmez.
O Henson nunca tira as perguntas deste livro.
Henson asla sorularını o kitaptan seçmez.
O Jim Henson teve uma atitude de "esperar para ver" e vê o que lhe aconteceu.
Jim Hanson'da "bekle ve gör" tutumu vardı ve bak ona ne oldu.
O Jim Henson tinha uma atitude "espera-para-ver"... e olha o que lhe aconteceu.
Jim Henson da bekleyip görmüştü sonra ona ne oldu bir bak.
Há dois dias, uma mulher chamada Audrey Henson fez isto ao marido, com quem estava há 20 anos, enquanto ele dormia.
İki gün önce Audrey Henson adında bir kadın 20 yıllık kocasına uyurken bunu yaptı.
CÓPIA CERTIFICADA DA CERTIDÃO DE CASAMENTO não há registos da existência da Audrey Henson.
EVLİLİK BELGESİNİN ONAYLI SURETİ... Audrey Henson'ın yaşadığına dair hiçbir kayıt yok.
CERTIFICADO DE SEGURO DE VIDA mas a Sra. Henson não é a beneficiária.
HAYAT SİGORTASI POLİÇESİ... ama Bayan Henson varis değil.
Trocou a banheira por um desodorizante comendo-o de seguida. Foi a coisa mais emocionante que apareceu no parque de roulottes desde que o Sr. Hanson tentou ensinar o seu macaco a conduzir usando um pau.
Bay Henson'ın, maymununa sopayla oyun oynamayı öğretmeye çalıştığı günden sonra karavan parkına bir jakuziyle gelmek en heyecan verici şey olmuştu.
Näo é?
Değil mi Henson?
Sr. Henson.
Bay Hensing.
Sou a Alyson Hanson.
- Ben Allison Henson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]