Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Hj
Hj Çeviri Türkçe
54 parallel translation
Foram apresentadas queixas de escutas ilegais por H.J. Yung, chefe da associação Hun San, que levaram à exoneração do Capitão Stanley White.
Yasadışı dinleme olayları HJ. Yung tarafından, belgelendikten sonra.... Komiser Stanley White görevinden alındı.
Sabes que dia é hj?
Bugün ne biliyor musun?
Isto pede umas HJ-14.
Bu, HJ-14'lük bir işe benziyor.
Portanto é $ 10 para um BJ, $ 12 para um HJ, $ 15 para um ZJ.
On dolara sakso, 12 dolara elle muamele, on beş dolara da kafanız güzel iken muamele.
Uma estudante de arte de 23 anos, Jang Hyejin, mais conhecida como HJ, desapareceu do seu estúdio.
Yirmi üç yaşında bir sanat öğrencisi Jang Hyejin, HJ olarak da biliniyor, stüdyosunda kalırken kaybolmuş.
A HJ foi encontrada mais tarde, no dia 16 de Agosto, num terreno em Misari, morta.
HJ, iki hafta sonra, 16 Ağustos'ta Misari'deki bir bataklıkta, ölü olarak bulunmuş.
A carteira da HJ encontrada na sala continha sangue dela... e impressões digitais do CJ.
HJ'oturma odasındaki cüzdanın üzerinde, HJ'in kanı ve CJ'in parmak izleri bulundu.
Por que motivo queres encontrar-te com os pais da HJ?
Neden HJ'in ailesiyle görüşmek istiyorsun ki?
Não me digas que aceitaste o caso HJ! ?
Sakın bana CJ davasını aldığını söyleme.
A droga que foi encontrada dentro da boca da HJ.
HJ'in ağzında uyuşturucu bulundu.
A HJ ainda não estava morta.
HJ henüz ölmemiş.
A HJ devia estar bêbada.
HJ, büyük ihtimal sarhoştu.
O CJ veio ao estúdio, depois de a HJ ter sido morta, ficou com medo e fugiu.
CJ stüdyoya, HJ öldürüldükten sonra geldi. Korkup, kaçtı.
Consegues-me encontrar o carro da HJ o quanto antes?
HJ'in arabasını da çok acil bulmanı istiyorum.
O último sítio que a HJ visitou antes de morrer. Ah!
HJ'in öldürülmeden önce gittiği son yer.
Quero ouvir-te acerca da HJ.
Bana HJ olayını anlat.
Ide ver o que está no computador da HJ.
Gidip, HJ'in bilgisayarın bak.
Vai ao estúdio da HJ e procura no computador dela.
HJ'in stüdyosuna gidip bilgisayarını ara.
Queria ver o portátil da HJ.
HJ'in bilgisayarına bakmak istedim.
Tudo o que está neste quarto... está igual a quando a HJ estava viva.
Bu odadaki her şey aynı HJ yaşarken ki gibi.
Uma semana antes da HJ morrer.
HJ ölmeden bir haftadan beri!
Lembraste da HJ?
HJ'i hatırlıyor musun?
EU SEI QUEM MATOU A HJ.
Şimdi! HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Quem matou a HJ?
HJ'i kim öldürdü?
Eu sei quem matou a HJ.
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Procedeu a uma autópsia ao corpo da HJ às 15h00 do dia 18 de Setembro de 2007?
18 Eylül 2007'de öğleden sonra üçte, HJ'in cesedine otopsi yaptınız mı?
Que tipo de filha era a HJ?
HJ nasıl bir evlattı?
A HJ consumia drogas e era promíscua.
HJ uyuşturucu kullanıyordu ve gayri ahlâki bir hayat sürdürüyordu.
Se a fechadura foi aberta naquela noite, significa que foi a própria HJ a abri-la.
Eğer o akşam kapının kilidi açıldıysa HJ kendisi açtı demektir.
É muito provável que o assassino que entrou no apartamento naquela noite... seja um dos homens que a própria HJ convidou... e não um ladrão menor que tinha de roubar para pagar os medicamentos da mãe.
O gece daire gelen katil büyük ihtimalle HJ'in davet ettiği sayısız erkekten biriydi. Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil.
Isso significa que viu a HJ pela primeira vez, então.
Bu da demektir ki davalımız, HJ'yi ilk kez orada görüyordu.
Para sermos precisos, nunca viu a HJ viva.
Emin olalım diye soruyorum ; HJ'yi canlı olarak hiç görmemiştin.
O CJ conhecia a HJ?
CJ, HJ'i tanıyor muydu?
Disse-me que era da HJ.
HJ'den alacağını söylemişti.
Pelo depoimento, é óbvio que o CJ já conhecia a HJ antes de ela morrer.
Verilen ifadeden de anlaşılıyor ki CJ, HJ'i ölmeden önce de tanıyordu.
Por que razão não me disseste que já conhecias a HJ?
HJ'i önceden tandığını bana niye söylemedin?
A droga que foi encontrada dentro da boca da HJ, chamada phencyclidina, é um alucionégico, também conhecido como "Pó dos Anjos".
HJ'in ağzında bulunan uyuşturucunun ismi fenisiklidin. "Melek tozu" olarak da bilinen bir halusinasyon ilacı.
Esteve em Seoul na data do funeral da HJ.
HJ'in cenaze töreni için Seul'daymış.
Encontraram o carro da HJ.
Tamamdır! HJ'in arabasını bulmuşlar!
Eu sei quem matou a HJ.
"HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum."
De qualquer forma, encontramos as marcas do carro que bateu no da HJ.
Her neyse, HJ'in tamponundaki çarpıkların izini bulduk.
O dono telefonou para a companhia de seguros no dia 2 de Agosto... perto do estúdio da HJ.
Arabanın sahibi, 2 Ağustos'ta sigorta şirketini HJ'in stdüyosunun yakınlarından aramış!
Ele provavelmente viu o condutor do carro da HJ.
HJ'in cesedini taşıyan arabanın sürücüsünü büyük ihtimalle görmüştür.
As pegadas e as impressões digitais do estúdio da vítima, as impressões digitais da carteira da HJ são provas irrefutáveis... que mostram que o réu CJ foi quem a matou.
Maktulün stüdyosundaki parmak ve ayakkabı izleri HJ'in cüzdanındaki parmak izleri, onu öldürenin davalı CJ olduğunu, kesin olarak ispat ediyor.
Sabe quem matou a HJ?
Şahidimiz HJ'i kimin öldürdüğünü biliyor mu?
Como a acusação afiança, o assassino da HJ é... CJ, que está sentado diante de mim.
Savcılığın iddia ettiği gibi, HJ'in katili karşımda oturan CJ'dir.
Como já disse, de acordo com as minhas pesquisas, o CJ matou a HJ.
Az önce söylediğim gibi, araştırmalarıma göre CJ, HJ'i öldürdü.
O Gang Jiwon foi constantemente... ameaçado pelo acusado para pagar o que lhe devia... e a vítima, HJ, prometeu-lhe... que ela pagaria a dívida do namorado no dia em que foi assassinada.
Gang Jiwon davalı tarafından sürekli tehdit ediliyordu ve maktül HJ davalıya cinayet günü, sevgilisinin borcunu ödeyeceğinize dair söz vermişti.
E a prova mais credível é a faca que o CJ usou para matar a HJ.
Bu delil, CJ'in HJ'i öldürmek için kullandığı silahtır.
O caso HJ?
CJ davasını mı?
Conta-me acerca da HJ.
Bana HJ'den bahset.